Lübnan için gece yarısı operasyonu

14 Ocak 2011 08:41 tsi
Hizbullah kanadının çekilmesiyle hükümetin düştüğü Lübnan'da, Ortadoğu'yu derinden sarsacak bir kriz ve çatışmanın önlenmesi için Türkiye devrede.

Ankara-Beyrut hattındaki yoğun telefon trafiğinin ardından Lübnan Başbakanı Hariri dün gece sürpriz bir şekilde Türkiye'ye geldi.

Lübnan'da, Hizbullah'ın 11 bakanını çekmesiyle hükümetin düşmesi başta İsrail olmak üzere Ortadoğu ve Batı'yı alarma geçirdi. Krizin büyümeden aşılması içinse Türkiye en aktif rolü oynuyor. Hizbullah'ın, bakanlarını çekeceğine dair sinyallerin alınmasından bu yana Ankara-Beyrut hattında yoğun bir telefon tarifiği yaşanıyordu. Dün gece ise Lübnan Başbakanı Saad Hariri sürpriz bir şekilde Türkiye'ye geldi.

BAŞBAKAN'LA GÖRÜŞECEK

İstanbul'da Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'la dün akşam bir araya gelen Davutoğlu, Lübnan'daki gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: 'Öylesine yakından takip ediyoruz ki sayın Ashton ile baş başa görüşürken kendisinden izin isteyerek, kendisinin yanından iki kez sayın Saad Hariri ile de konuştum. Karşılıklı da selamları ilettim, sayın Ashton'dan sayın Hariri'ye, sayın Hariri'den sayın Ashton'a... Gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Gerçekten Lübnan'ın istikrarı bölge istikrarı için çok önemli. Görüşmemizden sonra karar verdik, bu gece (dün gece) inşallah geç bir vakitte sayın Hariri Türkiye'ye gelecekler. Yarın (bugün) sabah Ankara'da sayın Başbakanımızla birlikte bir görüşme gerçekleştireceğiz. Atılabilecek adımları birlikte değerlendireceğiz. Biz hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, hangi kanaati paylaşıyor olursa olsun, hangi mezhebe ya da dine mensup olursa olsun bütün Lübnanlıları Türkiye'nin dostu kabul ediyoruz ve Lübnan'ın istikrarını kendi istikrarımız kadar önemli görüyoruz.'

SURİYE VE SUUD BAŞARAMADI

Öte yandan Lübnan sınırındaki binlerce İsrail askerinin hükümetin düşmesinin ardından alarma geçtiğini belirten Yetkililer, ülkedeki siyasi krizin sınırda yeniden çatışmaları tetikleyebileceğini belirtiyor. 'Gelişmeleri endişeyle izleyen' Avrupa Birliği ise mevcut duruma müzakereler yoluyla çözüm bulunmasını talep ederek, diyalog ve istikrar çağrısı yaptı. Hizbullah, eski Başbakan Refik Hariri suikastıyla ilgili BM soruşturma komisyonuyla işbirliği yaptığını iddia ettiği hükümetle görüş ayrılığına düşmüş ve koalisyonun çökmesi için bakanlarını çekmişti. BM, Hariri suikastında Hizbullah parmağı olduğunu iddia ediyor, Hizbullah ise bunu 'İsrail projesi' olarak görüyor. Hizbullah-hükümet anlaşmazlığını çözmek için Suriye ve Suudi Arabistan liderleri yoğun olarak çaba harcamış, ancak başarılı olamamıştı.

1982'de İsrail'i Güney Lübnan'dan atmak için, İran İslam Devrimi'nden de etkilenerek kurulan ve hem askeri hem siyasi kanadı bulunan Şii Hizbullah, 2005'te oylarını önemli ölçüde artırmış ve kurulan Milli Birlik Hükümetine dahil olmuştu.

HALK HÜKÜMETTEN ŞiKAYETÇi

Farklı kesimlerden Lübnanlılar yönetimin ABD ve Suudi Arabistan güdümünde olduğunu ve hükümetin düşmesinin isabetli olduğunu düşünüyor. ABD'nin başlıca hedeflerinden biri, İsrail'in güvenliğini sağlamak için, İran'ın desteğini arkasına alan Lübnan Hizbullah'ını etkisiz hale getirmek. Lübnan'da yönetim Sünni Müslüman, Şii Müslüman ve Maruni Hristiyanlar arasında bölüşülmüş durumda. Hassas dini ve etnik yapıyı kullanan Batı ve İsrail, Lübnan üzerinden İran'la olan mücadelelerine devam etmiş, ülke uzun süren kanlı iç savaşlara tanık olmuştur. Şimdiki hükümet krizinin ise ülkeyi yeni bir belirsizliğe sürüklemesinden endişe ediliyor.

yenişafak

Bu haber 1,157 defa okundu.