Her yıl 150 bin kişi kanser oluyor

13 Ocak 2011 11:00 tsi
Türkiye, AB ülkeleri arasında 2.3 milyar Euro ile kansere en fazla harcama yapan ilk 6 ülke arasında. Buna karşılık her yıl yaklaşık 150 bin yeni kanser vakası tespit ediliyor.

Meclis Kanser Araştırma Komisyonu, raporunu tamamladı. Raporda, Türkiye’nin AB ülkeleri içinde 2.3 milyar Euro ile kansere toplamda en fazla harcama yapan ilk 6 ülke arasında yer aldığı, harcamanın 2030 yılı için 10 milyar Euro’yu aşmasının beklendiği belirtildi. Raporda, 2024’te 54 yeni kanser araştırma merkezine ihtiyaç duyulacağı, şu anda kanserli hasta sayısının bilinmediği, kanser riskini ortadan kaldırmak için bazı önlemlerin alınması gerektiği belirtildi. Rapordan çarpıcı sonuçlar şöyle:

Türkiye’de gerçek kanser sayısı bilinmiyor. Tedavi alanların sayısı 350 bin. Her yıl yaklaşık 150 bin yeni kanser vakası tespit ediliyor. Ancak tam rakam bilinmiyor. Bu bağlamda 2024 yılına kadar Türkiye’de erken teşhis ve kanserle savaş politikasına yön verilmesi için 54 yeni kanser araştırma merkezinin acilen kurulması tavsiye ediliyor.

KARADENİZ’DE TABLO ÜRKÜTÜCÜ

Karadeniz’in güney ve doğu yamaçlarında yaşayanlarda deri kanseri yoğun olarak görülüyor. Tarımsal alan ve radon gaz ölçüm değerlerinin yüksek olduğu bölgelerde ise akciğer ve deri kanserleri diğer bölgelere oranla daha fazla ortaya çıkıyor. Kayaç türü volkanik bölgelerde mide ve meme kanseri vakaları yaygın. Türkiye genelinde de yılda 90 binden fazla kişi sigaraya bağlı kanserden hayatını kaybediyor. Bu da her gün 150-200 kişi demek.

Dünyadaki bilimsel çalışmalar da, elektromanyetik radyasyon yayan yüksek gerilim hatlarının kansere yol açtığını ortaya çıkarmıştır.

İKİ YILDA BİR MAMOGRAFİ ÇEKTİRİN

Küresel sağlık problemi olan şişmanlığın (obezite) kansere etken olduğu bilinmektedir. Birçok kanser türü ile obezite arasında ilişki olduğu belirlenmiştir.

Meme kanseri dünya genelinde kadınlarda en sık görülen kanserdir. Ancak, meme kanserinde iyileşme şansı diğer kanserlere göre daha iyidir. Erken tanı, meme kanserinden ölümleri azaltmada en etkin yöntemdir. 50 yaşından sonra her kadın 69 yaşına kadar iki yılda bir mamografi çektirmelidir. Ayrıca kanserden korunmak için; her gün orta düzeyde fiziksel egzersiz yapılmalı, günlük değişik türlerden sebze ve meyve tüketimini artırmalı, aşırı güneşe maruziyetten kaçınılmalıdır.

ACIL EYLEM PLANI

Kanserle savaş için acil eylem planları arasında yer alan önlemler şöyle: • Elektrik yüksek gerilim hatları ve elektromanyetik alanların düzenlenmesi. • Yanlış beslenmenin önüne geçilmesi, obezitenin önlenmesi. • Fiziksel aktivitenin yaygınlaştırılması. • Vatandaşların erken tanısı mümkün olan kanser türleri için düzenli kontrol yapmalarının teşvik edilmesi. • Kanser oluşumuna ve tedavisine yönelik bilimsel çalışmaların ve araştırmaların yaygınlaştırılması. Şu anda yılda 900 bilimsel çalışma yapılıyor ve bu yeterli değil.

Lokantalardan tuz kalkacak

21-22 Haziran 2010 tarihleri arasında üniversiteler ve ilgili kamu kurum kuruluşları, aşırı kullanımında hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları dahil birçok sağlık sorununa yol açan tuz tüketiminin azaltılması için harekete geçti. Bu kapsamda restoran, lokanta gibi yerlerde hazırlanan yemeklerin tuz içerikleri azaltılacak. Masalardan tuzluklar kalkacak. Vatandaşın daha az tuz kullanması için teşvik kampanyaları düzenlenecek.  

BALIK YAĞI VE OMEGA 3

Balık yağı ve Omega 3 alımının kanser ile ilişkisinin araştırıldığı çalışmalarda; fazla miktarda balık yiyen kişilerin daha az veya balık yemeyen kişilere oranla  kanser açısından daha az risk altında olduklarını gösterdiği belirtilmektedir. Omega 3 yağ asitleri açısından daha zengin olan somon, sardalya ve tuna balıkları, kansere karşı koruyucu bir etkiye sahip. Araştırmalar da Omega 3 yağ asitlerinin kanser gelişimini durduğunu göstermiştir. Soya ile kanser arasında bağlantı henüz kanıtlanamamış olmasa da içeriğiyle vücutta doğal östrojenin hafif versiyonu etkisi yaratarak özellikle meme kanseri riskini azaltıcı etki yarattığı düşünülebilir.

star

Bu haber 481 defa okundu.