Herkesin elini sıkan adam!

Haaretz Gazetesi-ki bu türden haberlere boşuna mürekkep harcamaz-ABD’nin İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'tan şikayetçi olduğunu, daha ileri giderek, ‘Barak'ın kendilerini aldattığını düşündüklerini’ yazdı.

Gazeteye fısıldayan bir Amerikalı yetkili, “Bu koalisyona olan umudumuzu yitirdik. Artık hiçbir beklentimiz yok" dahi demiş. Sebep de açık: Barak'ın, yaklaşık iki yıldır Obama ve Clinton’u, ‘Netanyahu Filistin ile barış anlaşması yapacak’ diye oyalaması imiş.

Birinci soru şu; ABD gerçekten bu duygulara sahipse, neden İsrailli bir yetkilinin ağzından  konuşuyor?

Gariplik de şurada: Bu haber Türk basınına biraz minik de olsa bugün geldi. Oysa bir hafta belki daha önce Ehud Barak İsrail ile Suriye arasında, üstelik içine Golan Tepeleri uzlaşısını da alan bir anlaşmanın hamisi olarak Netanyahu tarafından görevlendirildi.

Dahası, ABD de bu iş olursa İsrail-Filistin barışına kapı açılır ve önemli bir ayak olur diye ümit beslemeye başlamıştı. Ve şimdi işte bu haber!

Perde arkası 

İlk söylenmesi gereken nokta, Barak’ın kimseyi aldatıp aldatmadığının daha doğrusu arada böyle bir tartışmanın olup olmadığının bilinmesinin zor olduğu. Ama belli ki İsrail Başbakanı Netanyahu, Barak’ı “ateş tutmakta” kullanıyor.

Yani yeni başlanacak İsrail-Suriye görüşmeleri bir sonuca varmazsa siyaseten eksi notu Barak’ın karnesine yazılacak. Tıpkı.. Tıpkı, ABD’nin bastırdığı İsrail-Filistin barışının da Barak tarafından takip edilip, şimdi olduğu gibi “ihalenin ona çıkarılması gibi”.

Fakat bir ihtimal daha var: Hem Suriye ile hem Filistin ile geliştirilmeye çalışılan anlaşmaların Tel Aviv’in bir kısım iktidarı tarafından yapılmaya çalışılırken, bir başka kısım iktidarı tarafından bozulmaya çalışılması!

Eğer bu teori doğruysa şöyle bir silsile yaratabiliriz: ABD, Barak’ın hayal kırıklığı yarattığını düşünüyorsa bile siyasi bir silah olarak kullanmamıştır. Barak kimseyi aldatmıyor sadece sorunları çözmeye çalışıyor, bu yolda yürünürse barış anlaşmaları gelecek ve Filistin-Suriye problemleri halledilecek. Ama bunu engellemeye çalışanlar var ve birinci şüpheli de Dışişleri Bakanı Lieberman! Artı ordu içindeki şahinler.

Muhtemelen bu apaçık teorilerden herhangi biri değil, "ikisinin karışımından oluşmuş" bir hülasa ortaya çıkabilecek. 

www.iyibilgi.com