En Sıcak Konular

Köşk savaşının generalleri!

0 0 0000 00:00 tsi
Köşk savaşının generalleri! Köşk seçimi yaklaşıkça önemli olanın, Başbakanlık, genel seçimler ve Bakanlar Kurulu olduğu ortaya çıkıyor. Bu tabloya Erdoğan’ın “çıkmaması” ihtimali de eklenince, AKP içinde sadece “komutanların” değil generallerin de önemi

O generallerin hepsinin kendilerine göre “hesapları” var. Hemen her türlü olasılığa göre pozisyon almanın hesabını yapan bu generaller, temelde kendi geleceklerini “hangi güvenli ellere” teslim edeceklerinin stratejisi oluşurmaya çalışıyorlar.

Ordu bu kadar generali kaldırmaz…

Çünkü, bir anlamda ordunun savaşan kesimini oluşturan milletvekillerinin hepsi bu oyun üzerinde o kadar etkin güce sahip değiller. Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinde verecekleri oylar elbette önemli ama “küskün”lük çıkarırlarsa, sonrasında hesabı yine onlar verir!

Zaten çoğunun, Başbakan Köşk’e çıksın çıkmasın, “arkanızdayız” mesajı vermesinin nedeni bu. Tabii Erdoğan’ın yüzüne karşı. Erdoğan Köşk’e çıkmazsa bu desteği vermesinden şüphe duyduğu vekillerin genel seçim adaylığı zora gireceği gibi, ardından gelen Gül’ün Başsakanlığı halinde de milletvekili aday listesine girme ihtimalleri bu süreçte gösterecekleri sadakate bağlı.

Ancak generallerin durumu farklı. Onlar hem AKP yönetiminde etkinliği olan hem millevekillerini yönlendirebilen ve hem de parti tabanı üzerinde karizması olan isimler.

Doğal olarak daha rahat konuşuyorlar. Fakat bu her zaman “doğruyu” söyledikleri anlamına geliyor. Örneğin, Abdullah Gül’e yakın bir MKYK üyesinin Erdoğan’a, “muhakkak çıkmalısınız” demesi ve bunu oy ile de sağlaması “Erdoğancı” olduğu anlamına gelmiyor.

General listesi…

Bu yüzden AKP Merkez Karar Yürütme Kurulu-teşbihte hata olmaz-bu generallerin yüksek şurası sayılabilir. Buradaki 50 kişi bir yandan milletvekili ve bakan ünvanlarıyla, bir yandan parti içindeki lider adaylarına yakınlıklarıyla ve bazılarının Genel Başkan Yardımcısı titri ve elbette “özel danışman” statüsü ile söyledikleri önemli!

Yani isim isim analiz edilmeli. Elbette MKYK’nın “genel eğilimi” önemli. Bunu da çoğunluk fikri olarak söyleyebiliriz. Partinin en üst kurulunun “çıkma” dediği bilinmeyin bir şey değil. Fakat buna göserdikleri bir seri mazaretin yerine “statükoyu” koruma arayışı olarak okumak daha doğru.

Partinin güçlüa isimleri Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu, Beşir Atalay, Ali Babacan ve Abdüllatif Şener MKYK’de Başbakanlarına “çık” dediler. Şener ve Babacan (nispeten) hariç muhtemel Başbakan Gül’le iyi geçinebilecekleri söylenebilir. Ancak Şener’in durumu biraz daha gelecekle (!) ilgili.

Dikkat çeken bu isimlerin kabine üyesi olması ve hükümet içinde etkin olmaları. Tersine AKP üzerinde daha aktif olan Hayati Yazıcı (Genel Başkan Yardımcısı), Dengir Mir Mehmet Fırat, Nihat Ergün, Emine Sözen, Şaban Dişli, Reha Denemeç, Necati Çetinkaya ve parti Genel Sektereteri Naim Şahin’in “çıkma” demeleri nasıl yorumlanmalı?

Detay okumalar…

Bu isimlerin çoğu Tayyip Erdoğan’a oldukça yakın isimler. Hemen hepsinin genel başkanla daha partinin ilk günlerinden gelen hısımlıkları bulunuyor. Yine bir kaçı da-Dengir Fırat gibi-Başbakan’ın özellikle önem verdiği isimler. Farklı bir bakışla Erdoğan’sız AKP’nin geleceğinden biraz şüphe duyanlar.

Parti yönetiminin tamamı “çıkma” diyenlerden oluşmuyor. Genel Başkan Yardımcıları Şükrü Ayalan ve Bülen Gedikli “çık” diyenlerden. Bu isimlerin ilk liste yakınlıkları bilinmeyen bir şey değil.

MKYK içinde ek olarak bir de “zayıf” grup var. Bunlar elbette bilinen isimler ama ne AKP tabanında ne de komutanlar zaviyesinde çok yüksek etkisi olmayan kimlikler. Muhalif falan değiller ama.. Onlar için “mütevazı” demek daha uygun! Bir anlamda varlıklarını bu incelikle politik adımlara değil de daha ziyade Erdoğan’ın kişiliğine bağlamış isimler. Onlar Başbakanlarına “çıkma” demiyor, “kal” diyor.

Danışmanlar…

Sait Yazıcıoğlu, Fatma Şahin, Edip Uğur, Güldal Akşit, Ayşe Bütünler gibi. Ve nihayet isimleri hep önde olan danışmanlar kadrosu. Ömer Çelik, Egemen Bağış, Cüneyt Zapsu. Bu isimlerin Erdoğan’ın Köşk adaylığına bakışı biraz daha parti içi dengelerden muaf!

Zira Başbakan Cumhurbaşkanlığına terfi ederse pozisyonlarında bir değişme olmayacak. Milletvekili olmak isteyen devam edebilir. İstemeyen danışman olarak yine Köşk’te Erdoğan’ın yanında yer alabilir.

Bu danışmanların değerlendirmelerinde etkili olan bir nokta için şu söylenebilir. Bu isimler Batı’nın bakışını iyi koklayan pozisyona sahipler. Bu yüzden Erdoğan’ın Başbakan olarak mı yoksa Cumhurbaşkanı olarak mı Türkiye’ye daha iyi hizmet vereceği yönünde daha çok düşünüyorlar.

Rahat oldukları içinde tutumlarını açıkça gösteriyorlar. Egemen Bağış ve Cüneyt Zapsu’nun “çıkma”, Ömer Çelik’in ise “çık” diyebilmesinin nedeni bu.

www.iyibilgi.com



Bu haber 314 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,773 µs