En Sıcak Konular

The Choraps: Politikada garip kokular!

0 0 0000 00:00 tsi
The Choraps: Politikada garip kokular! Politikadan garip kokular geliyor! Dünya Bankası Başkanı’nın delik çorapları ile başlayan süreç, Bakan Hüseyin Çelik’in kartvizit çoraplarıyla zirve yaptı, İran dışişleri bakanı Muttaki’nin mavi çorapları ile ‘skandala’

Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz’in ayak baş parmaklarını görmek tabii ki hoş bir tecrübe olmadı. Esasen erkek ayaklarının zaten çok estetik olmayan yapısına bir de çoraplardan fırlayan baş parmaklar eklenince toplumsal travmanın sınırından döndük.

Ama asıl muamma bu kadar parası olan, dahası milyarlar dolara hükmeden birisinin nasıl olup da delik çoraplar giymesiydi. Mesele Tür çorap üreticilerinin kafi miktarda çorap hediye etmesiyle aşıldı ama sır ortada kalakaldı.

Delik çoraplar fenomeni

Neyse ki Wolfowitz’in delik çoraplarına ilişkin araştırmamız iki nitelikli çözümün ortaya çıkmasına neden oldu. Bunlardan ilki “tırnak kesme” tekniği ile ilgili. Özellikle başparmağı diğerlerine oranla daha uzun olan insanlar tırnaklarını bir de yanlış keserlerse nerede bir gün ayakkabı içinde kalan parmaklar çorabı aşındırıyor.

İkincisi ise iyibilgi’nin hassas burnuyla(!) derlediği bir istihbarat! Wolfowitz’in o çoraplarının markasını merak edenlere hemen söyleyelim; “Golden Toe”. İnsanın hakikaten ağzını açık bırakıyor ama anlamı “altın başparmağı” demek.

Kendini bu kadar iyi tarif eden bir firma olamaz. Kaynağımızı da açıklayalım. Cengiz Çandar. Çandar, delik çorapların tartışıldığı günlerde acar gazetecilik örneği gösterip Wolfowitz’e konuyu sormuş.

Markayı öğrenmiş. Yazıyor ki, “benim de aynı marka çoraplarım vardı, gerçekten de çok dayanıksız oluyorlar, hepsini attım”! Anlaşılıyor ki delik çoraplardan fırlayan başparmaklar sadece Dünya Bankası Başkanı’na ait değilmiş. Kısa süre de olsa Çandar’ın da delik çorapla dolaştığı anlaşılıyor.

Hamil-i çorap yakinimdir!

İkinci vaka ise hemen anımsanacağı üzere Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in “kartvizit” çorapları. Hani üzerinde isminin ve ünvanının yazılı olduğu çoraplar.

Yeni bir moda yaratmadığı için şanslı sayılmamız gereken bu çorapların öyküsü de hayli yer tutmuştu medyada. Örneğin Başbakan, benzer çorapları giymeyeceği konusunda kesin tavrını koydu ve “tam olmamış” beyanıyla da giyim zevkini belli etti.

Ancak insanın üzerinde kendi ünvanının bulunduğu çorapları giymesinin psikolojik nedenleri henüz çözülmüş değil. Zaten bu tür soruların “neden, neden, neden” diye tekrarlanması da çok sağlıklı değil. Ani bir ruhsal depresyonun içine yuvarlanabilirsiniz.

Kısa adamın mavi çorapları!

Nihayet son vaka olarak örneklenecek olay çok kısa süre önce gerçekleşti. Oldukça önemli bir konu hakkında konuşmak üzere Ankara’ya acilen gelen İran Dışişleri Bakanı Muttaki’nin evden “apor topar” çıktığı, takım elbisesiyle pek uyuşmayan mavi çoraplarının ortaya çıkmasıyla belli oldu.

Ama bakanın zevksizliğinin suçlusu sadece kendisi değil. Muttaki biraz kısa boylu. Tersine, Ankara’nın konuklarını şaşalı koltuklarda ağırlamak istemesi de başka bir şansızlık.

Yüksekço koltuğu oturmak isterken ayakları yerden kesilen Muttaki’nin pantolon paçaları da haliyle biraz yukarı sıyrıldı. Böyle olunca iğreti duran mavi çoraplar ortaya çıktı. E, haliyle de konuşmak istediği konu ne kadar ical olursa olsun gözler çoraplara kaydı.

Çorap tarihi!

Bu kadar kıymetli bilgiden sonra azıcık tarihi bilgi de vermek şart. Çorap, tarihi boyunca insanların kendisini dış dünyaya ifade etme aracı olmuş!. Parmakları ayrı ayrı, kaba bir örgü tekniği ile üretilmiş olan çoraplar ilk kez Mısırlılar tarafından giyilmiş.

Büyük Atilla'nın bacaklarına renkli kumaş parçaları sardığı da bilgiler arasında. 16. yüzyılda , birbirine kontrast teşkil eden kare ve çizgi desenli, parlak renkli çoraplar üst üste giyilmiş.

Yakın tarihine bakıldığında ise, 15 Mayıs 1940'da, Amerika'da ilk naylon çorap dükkanlarda satışa çıktığında, dört gün içinde toplam dört milyon çift naylon çorap satılmış.

Fakat II. Dünya Savaşı'nın başlaması ile naylon çorapların üretimi ve satışı durmuş. Çünkü naylon üretimi savaş için kullanılmaya başlanmıştı.

Bazı kadınlar bu dönemde hoş görünmek için, bacaklarının arkasına göz kalemleri ile naylon çorap dikişini andıran şekiller çizerek bu eksikliği telafi etmeye çalışmışlar.

1950'lerde texture (mus) ipliği üretilmeye başlanmış. 1960'larda, etek boylarının kısalmasıyla birlikte naylon çorap, moda dünyasında yeniden önem kazanmış.

1988 senesinde ise daha önce sadece çorapların bel lastiğinde kullanılan spandex ipliğinin çorapta da kullanılmaya başlanmasıyla, naylon çorap sanayi dev bir adım daha atmış. O yıllardan günümüze naylon çorap, bayan çorap pazarının gözdesi.
www.iyibilgi.com



Bu haber 832 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,502 µs