En Sıcak Konular

"Darbecilere anlayış göstermeyin!"

0 0 0000 00:00 tsi
Darbeciler yargılanmalı mı? Adalet mekanizmasının içinden gelen bir ses "evet" diyor. Hakim Eray Karınca "'Bugün olsa yine yapardım' diyen darbecilere anlayış gösterilmemeli" diyor.

Eray Karınca'nın yazısı:

Yaşamımda pişman olacağım bir şey yapmadım diyenlere hayranım. Böylelerinin karşısında kravatımı düzeltip ceketimi ilikleyerek esas duruşa geçesim gelir. Acıyı tatmadan mutluluğu, üzüntüyü yaşamadan sevinci biliyor olmalı onlar. Sıradan insanların yaşamları ise hatalar, pişmanlıklar ve keşkelerle örülüdür çoğu kere. Sanat yapıtları filmler, romanlar, öyküler, bunları anlatır hep.
Aslında hiç pişman olmamışlara, bunu nasıl başardıklarını sormak isterim: Hiç pişman olmamak, her zaman doğruyu yapmak değil midir? Sahi, nasıl başarılır hep doğru şeyleri yapmak? Bilemem. Bilemem, dedim ama sözün gelişi bu. Birden fazla boyutu var pişman olmamanın. İlk aklıma geliveren hiçbir şey yapmamak. Böylece pişman olacak bir şey de yapılmamış olur değil mi? Ancak, bir şey yapmamaktan da pişman olmaz mı insan? Hiç eylemsiz durulabilir mi öyle? Görüldüğü üzere çok doyurucu değil bu yanıt.

Hiç pişman olmamak, yaşamda hep doğru şeyleri yapmak, doğru seçenekleri, doğru yanıtları bulmakla olası bir de. Bununsa, ne büyük bilgi birikimini, donanımı ve her an bu donanımı harekete geçirmeye hazır olmayı, beceriyi gerektirdiği ortadadır. Fakat sıkıcı olmaz mı böyle bir yaşam? Kaybetmenin, başarısızlığın, üzüntünün olmadığı yaşamın, tadı tuzu olur mu? Sabah, öğle ve akşam, hep çikolata yemek gibi yani. Dolayısıyla tanrısal olan dışında olanaksızdır sürekli doğruyu bulup, doğruyu yapmak.

Diğer bir yanıt ise kendini büyük görmeyle ilgili. Pişman olmamak bir anlamda yaptıklarının en doğru ve yerinde olduğunu ileri sürmekse varılacak yer, kendini üstün görme, büyüklenme olacaktır. Varsayalım kişi, karşısındakileri yaptığı hiçbir şeyden pişman olmadığına inandırdı. Ancak kendi iç sesini nasıl susturabilir? Böyle birinin sorunu, özünde kendiyle değil midir? İşte bu noktada onlara karşı duygularım değişir. Pişman olacak bir şey yapmadıklarını ilk işittiğimde var olan şaşkınlıkla, hayranlık arası duygularım, onların dürüst olmayabileceğini düşününce kızgınlığa dönüşmüşken, yerini acımaya bırakır artık. Çünkü çokluk derinindeki aşağılık duygusundan kaynaklanır kendini büyük görme. İnsan herkesi kandırabilir ama kendini kandıramaz değil mi?
Peki, ne zaman söylenir hiç pişman değilim diye? Belli bir yaşam birikimini geride bıraktıktan, geçmişin muhasebesi yapılacak kadar yaşadıktan sonra. Orta yaş aşılırken yani. Çocukların ve gençlerin sorunu yoktur pişman olmakla. Henüz yaşam sayfaları beyazdır onların çünkü.

Hiç pişman olmadım diyenler, bunu kendilerini savunma amaçlı olarak söylerler çoğu kez. Belki de yaptıklarımdan pişman değilim derken 'ufak tefek hatalarım olsa bile şimdiye dek yaşadıklarım beni acıtmıyor; yaptıklarımı, o zamanın koşulları içinde değerlendiriyor ve bugün kendimi affediyorumdur" söylenmek istenen. Sanırım konunun ince noktası burası. İnsanın kendine karşı bile hoşgörülü olmayı başarması. Bir insanı sevmekle başlar her şey, önce kendini sevmekle, hoş görmekle başlar her şeye dönüştürebilmesi.

Yaptıklarından pişmanlık duymadığını söyleyenlere anlayışla yaklaşma olanağı var demek ki. Olmalı da! Fakat bunun sınırları iyi çizilmeli. Öncelikle pişmanlık duymayı gerektirmeyecek şeyler yapmış olmalılar bunun için. Katil, ırz düşmanı, dolandırıcı, hırsız, haram yiyen ya da sözgelimi; darbeci ve işkenceciler: "Hiç pişman değilim. Aynı koşullar olsa yine yaparım" deseler inanacak, daha doğrusu anlayışla karşılayacak mıyız onları? Tam tersine! Ne kadar pişman değilim deseler de yaptıkları kötülükler önce vicdanlarda cezalandırıldığından özellikle pişman olmaları ve üzülmeleri beklenir onların. Sözümüz darbe rejimi döneminde işkence yapıldığını itiraf edip darbeyi gerçekleştirdiği için pişmanlık duymadığını(1) söyleyenlere değil elbette! Onların dışındakilere. Ancak, ellerinde değildir. Suçluluk duygusu ve bastıramadıkları bilinçaltları rahat bırakmadığından, susmayı beceremeyip açığa çıkarırlar kendilerini. Şecaat arz ederken sirkatin söyleyen merdi kıpti(2) örneği yani. 6.3.2006.
(1) Kanal D'de, 1.3.2006 günü yayınlanan 'Genç Bakış' programında Kenan Evren: "Bugün Türkiye'de öyle bir ortam olsa ve ben yine Genelkurmay'ın başında olsam tereddüt etmeden bunu yine yaparım" diyor.
(2) Yiğitliğiyle övünürken, aslında hırsızlığını söylermiş çingene beyi.

Radikal



Bu haber 292 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,763 µs