Gerçeker’den acı itiraf

30 Kasım 2010 08:25 tsi
Yargıtay Başkanı Gerçeker, iş yükü krizi konusunda son noktayı koydu.

Gerçeker, "4 yıldır incelenmeyi bekleyen dosya var. Yer olmadığı için dosyalar PTT'de kaldı. Gerekli adımlar atılmazsa sorunun önüne geçilemeyecek" dedi

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, iş yükü kriziyle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.  BUGÜN'ün pazar günü yayımlanan  'Adalet PTT deposunda bekliyor' başlıklı haberi doğrulayan Gerçeker, "Sorunlar dağ gibi oldu. Vatandaş sızlanıyor, sonuna kadar haklı. Bizim mazeret sunma hakkımız yok. Yargıtay dairelerinde 4 yıldır incelenmeyi bekleyen dosya var. Dosyalar PTT'de kaldı yer yok alamıyoruz. Gerekli adımlar atılmalı. Yoksa önüne geçilemeyecek" ifadelerini kullandı.

İSTİNAF MAHKEMELERİ HAYATA GEÇMELİ

2005 yılında yasası çıkan İstinaf Mahkemeleri'nin faaliyete geçmesini isteyen Gerçeker, dünyada iş yükünü bu mahkemelerin azalttığını kaydetti.  İş yükünün hafifletilmesi için 2 yıl içinde Adalet Bakanlığı'na bir çok kez yazı yazdıklarını belirtirken "İstinaf mahkemeleri faaliyete geçene kadar en azından daire sayısıyla birlikte üye sayısını artırmak gerekiyor. 6 daire isteğimizin arkasındayız" dedi.

HER YIL YÜZDE 20 ARTIYOR

Gerçeker, daire sayısını artırmanın da köklü çözüm olmayacağını savundu. Yargıtay Başkanı, şöyle devam etti: "Her yıl yüzde 20 oranında iş sayısı artıyor. Bugün 6 daire kurarsınız yarın 6 daire kurma ihtiyacı hissedersiniz. Nereye kadar gidecek bu? Sorunu kökünden çözecek bir tedbir almak gerekir. Aslına bakarsanız dünyanın hiçbir yerinde bu kadar geniş kapsamlı çok üyeli yüksek mahkeme yok."

Gerçeker, yargı reformuna alt yapı sorunlarının çözümüyle başlanmasını istedi. Dava dosyalarının PTT'de kaldığını dile getiren Gerçeker, "Dosya sayısı 1,5 milyonu geçti, koyacak yerimiz yok. Savcılık dosya gönderiyor daireler yer olmadığı için almak istemiyor" dedi. Bazı dairelerde dosyaların bekleme süresinin 4 yılı bulduğunu vurgulayan Gerçeker, mevcut durumun  insan gücünün çok üzerinde olduğunu ileri sürdü.

OMBDUSMANLIK KURULMALI

Gerçeker, Avrupa'da yoğun bir şekilde uygulanan Ombudsmanlık ve arabuluculuk müessesi ile uzlaşma tahkim hakem heyetinin hayata geçirilmesini önerdi.

"İş yükü adil yargılanma hakkını engelliyor" diyen  Gerçeker, sorunun artık  'dağ gibi oldu'ğunu kaydetti. Gerçeker,  "Vatandaş her gün sızlanıyor. Sonuna kadar haklı. Her gün şikayet dilekçeleri geliyor. Bizler de rahatsız oluyoruz. Vatandaşa bunları mazeret alarak sunma hakkımız yok. Çünkü vatandaş devletten ve yargıdan bir an önce adaletin sağlanmasını hakkının teslim edilmesini istiyor. Onun için bir an önce bir şeyler yapmak gerekiyor. Zararın neresinden dönerseniz kardır" diye konuştu.

YARGI BÜYÜYEN EKONOMİYE GÖRE YAPILANDIRILMALI

Yargıtay Başkanı Gerçeker, Yargıtay'ın iş yükü sorununun çözümü konusunda Adalet Bakanlığına yazdığı yazıda 'gelişen ekonomi' vurgusu yaptı. Türk ekonomisinin büyüdüğünü belirten Gerçeker, uluslararası şirketlerin Türkiye'de iş yaptığına ve Türk şirketlerin yurt dışına açıldığına dikkat çekti. AB hukukuna uyum sağlamak amacıyla yapılan yasaları olumlu bulduğunu belirten Gerçeker, "Bu değişim olumlu olsa da Yargıtay'ın iş yükünü büyük ölçüde artırdığı bilinen bir gerçektir. Büyüyen Türk ekonomisi bu tarz sorunlarla karşılaşmamalı" dedi.

EN AZ 25 DAİRE DAHA KURULMALI

Yargıtay'da bekleyen dosya sayısının 1 milyon 600 bine ulaştığının ortaya çıkmasıyla başlayan tartışma büyüyor.  Hukuk camiası, hukuk ve ceza dairelerinin sayısının artırılmasını isteyen Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'e tam destek verdi

KÖKLÜ REFORM ŞART

Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan

Yüksek yargıda bekleyen dosyalar konusunda daire sayısının arttırılmasından başka çözüm yolu yoktur. Özellikle hukuk dairesi sayısı en az 12-13, cezada dairesi sayısı en az 10 artırılmalı. Yani toplam 25 yeni daire yüksek yargıdaki yükü geçici olarak hafifletecektir. Devamında daha kalıcı reformun yapılmalı ve batı hukuk sisteminde olduğu gibi alternatif çözüm yolları açılmalı.

YARGI SİSTEMİ DEĞİŞMELİ

Boğaziçi Avukatlar Derneği Başkanı Bilal Çalışır

Adli yargıda bir dosyanın bitmesi 3-4 seneyi buluyor. Doğal olarak bu dosya sayısının katlanarak artmasına neden oluyor. Bunun içindir ki tereddütsüz gerek üye sayısı gerek daire sayısı gerekse teknik hakim sayısı artırılmalı. Bunlar çözümdür ve belirli bir oranda sorunu çözecektir ama geçici çözümler olacaktır. Daimi bir çözüm için daha sistemli bir yargı yapısı sağlanmalı.

ACİLEN TEDBİR ALINSIN

Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Sinan Kılıçkaya

Türkiye'de geciken en önemli sebeplerinden birisi alt yapı yetersizliği. Yeterli hakim ve daire yok. Belki bunların yeterli sayıda olmaması yargıdaki gecikmenin tek sebebi olmayabilir ama en önemli sebeplerinden biridir. Dolayısıyla acilen sistem değişikliğinin yapılması, mahkeme ve hakim sayısının artırılması bu olağan dışı yoğunluk azaltılabilir. Bir kısım davalar dosya süresinde bakılamadığı veya süresi geçtiği için zaman aşımına uğruyor. Maalesef bu izah edilebilir bir durum değil. Demokratik hukuk devleti dediğimiz hiçbir ülkede böyle bir şeyle karşı karşıya kalınmamalı. Sorunun çözümü noktasında daire sayısının arttırılması çok olumlu bir gelişme olur. Ayrıca Danıştay'ında ele alınması gerekiyor.

YARGI SİSTEMİ İŞLEMİYOR

Hukuki Araştırma Derneği Başkanı Mustafa Karaman

Ülkedeki yargı problemlerinin çözümü noktasında iş yükü mazeretinin ortadan kaldırılması şart... Yargıtay'a gelen bir dosya 3-5 yılda sonuçlanabiliyorsa bunun tek bir çözüm yolu vardır; 'hakim ve savcı sayısını arttırmak'. Açılan yeni daireler ve atanacak yeni üyelerle yük azalacak, hakim başına düşen dosya sayısı düşmüş olacak. Bunun başka bir yolu yok. Ayrıca Türkiye'nin gecikmeye tahammülü yok. Çünkü tıkanmış işlemeyen bir yargı sistemi var. Yargı sisteminin işlemediği ülkelerde de insanların özgür olmaları kendilerini güvende hissetmeleri mümkün olamadığı gibi ekonomik faaliyetlerini sürdürebilmeleri yatırım yapabilmeleri mümkün olamamaktadır.

ESAS İŞLERİYLE UĞRAŞMALILAR

Demokrat Hukukçular Derneği Başkanı Halil Doğan

Dosya sayısını azaltmak için tek çözüm olmamakla birlikte Yargıtay'da daire ve üye sayısı arttırılmalıdır. Yargıtay'ın iş yükünü azaltabilecek ve bir tür ara mahkeme özelliğine sahip İstinaf mahkemeleri acilen hayata geçirilmelidir. Yargıtay seçimleri gibi idari işler daha kolay hale getirilip, üyelerin bunlarla uğraşmak yerine esas işlerine daha fazla zaman ayırmaları sağlanmalıdır.

bugün

Bu haber 828 defa okundu.