En Sıcak Konular

Kalkan, 'büyük' oyunun parçası

29 Kasım 2010 08:51 tsi
Kalkan, 'büyük' oyunun parçası 'Bir İncirlik, bin füze kalkanına bedel'

Konu, her zaman olduğu gibi bilimsel zeminden kaydı, biraz yerli yerine oturtmakta, gelişmelere, bilimin penceresinden bakmakta yarar var.

1. Füze kalkanı, esas olarak iki hedeflidir: a) Füzenin ateşlendiği anda, ateşleyen ülkenin topraklarının üzerinde tahrip edilmesi, b) Teknik açıdan bu kaçırılmışsa, yolculuğunun sonunda hedefine doğru serbest düşüş gösterirken, yerden an az 8 bin metre mesafede ortadan kaldırılması.

Buradaki 8 bin metre son noktadır! Nükleer, kimyasal veya biyolojik taşıyan bir füzenin bundan daha yakın mesafede vurulmasının vurana hiçbir faydası yoktur. 8 bin metredeki rüzgar akımlarının ise doğabilecek serpintiyi nereye taşıyacağını kimse bilemez!

Füze kalkanı projesi, NATO üyesi ülkeler, ABD, İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya ve Almanya’nın istihbarat uydularının bir ortak komutanlık bünyesinde koordine edilmesine dayalı bir sistemdir. Buna yakında kendi istihbarat uydusuna sahip olacak Türkiye de katılacaktır. Bu dev bir istihbarat gücüdür.

Uydular, orta ve kısa menzilli füzelerin ateşlenmeye hazırlandığını, daha önceden belirlenmiş beton zeminlerin üzerine taşınmalarıyla derhal anlamakta ve sistem, 90 saniye içinde kırmızı alarm seviyesine çıkmaktadır. Tespit işlemi, uzun menzilli füzelerde daha kolaydır. Çünkü fırlatma için önce silo kapakları açılmakta, bu arada, füzeye sıvı yakıt yüklemesi yapılırken oluşan çok soğuk hava, termal uydular tarafından da anlaşılabilmektedir.

Bölgemizden örnek vermek gerekirse: İran’ın elindeki Şahap-3 balistik füzeleri 1.100 km menzillidir ve hareketli rampaya sahiptir. İsrail’in elindeki 1.500 km. menzilli Jericho-2 ve Suudi Arabistan’ın elindeki 2.500 km. menzilli CSS-2 füzeleri ise silolardan fırlatılabilen yapıya sahiptirler.

Bu kapasitesiyle İran, Ankara ve Tel Aviv dahil, tüm bölge ülkelerin başkentlerini vurabilmektedir. Eğer Türkiye sınırına çok yakın bir noktadan ateşlerse en fazla Atina’yı tehdit edebilmektedir. Durum, İsrail açısından da aynıdır. Avrupa’yı vurabilmek kapasitesine sahip tek Ortadoğu ülkesi ise Suudi Arabistan’dır.

İran, silolardan fırlatılabilecek Şahap-5 balistik füzesini geliştirmektedir. Henüz denemesi bile yapılmamış bu füze Roma dahil bazı Avrupa başkentlerini vurma kapasitesine sahiptir. Füze kalkanı, eğer İran’a karşı bir önlem ise, ancak Şahap-5’in ilk testinin yapılmasından sonra anlam kazanacak projedir.

Bir balistik füzenin havada önlenebilmesi için fırlatılması gereken önleyici füze sayısı asgari dörttür. 10 füze fırlatmış bir ülkeye karşı en az 40 füze ile müdahale etmek zorundasınız. Bu 40 füzenin de ancak 3 füzeyi karşılayabileceği, 7 füzenin hedefine varacağı bilinmektedir..

İran, tipik bir üçüncü dünya tarzı orduya sahiptir. Balistik füze kapasitesini saldırı amaçlı değil, hava kuvvetlerinin cılız olması nedeniyle geliştirmektedir. Askeri stratejide hava kuvvetleriniz zayıfsa, uzun menzilli topçu kapasitenizi güçlendirirsiniz, balistik füzeler bu işe yarar.

Zaten, İran, Pakistan, Çin, Hindistan tarzı ordular, bulundukları mevzileri çok iyi koruyan ama karşı atak gerçekleştiremeyen ordulardır. Bu nedenle, NATO gibi bir devin, günümüzdeki ana hedefinin -mesela-  İran olduğunu söylemek stratejik abartma örneğidir. NATO’nun toplam ateş gücü İran’ı sadece 7 gün içinde taş devrine döndürecek kapasitedir!

Keza, Türkiye’nin füze kalkanı içinde yer almasının Ortadoğulu  komşularıyla yürüttüğü sıfır sorun politikasını sonlandıracağı iddiası da gerçeklerden uzaktır. İncirlik üssü, bin tane füze kalkanına bedeldir ve komşularımızla ilişkilerimizi etkilememektedir.

SON SÖZ:

Füze kalkanı, askeri değeri tartışmalı bir savunma sistemidir. Zaten ana amacı siyasal-psikolojik üstünlük sağlamak, NATO ülkelerini de aynı siyasi kararlılıkta birleştirmektir. Türkiye’nin dahil olması, ülkeyi kanat ülke değil, bir dönemin Almanya’sının konumuna çekerek NATO açısından merkez ülke yapmaktadır. Soğuk Savaş dünyasının Almanya’sı neyse, günümüz Türkiye’si de o olmaktadır. Çünkü tehdit algılaması ellerindeki nükleer balistik füze kapasitesini geliştirmeye çalışan ülkelerin bulunduğu doğuya kaymıştır. Bu gerçek, Türkiye’ye NATO bünyesinde belirgin bir stratejik değer kazandırmaktadır.

Ardan Zentürk / Star



Bu haber 1,595 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,999 µs