En Sıcak Konular

Eker: Cezaevinin bir kısmı müze olabilir

17 Kasım 2010 13:46 tsi
TARIM ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından müze olması için bir kez daha gündeme getirilen Diyarbakır E tipi cezaevinin tamamı değil, ihtiyaca ve talebe göre yaşananların unutulması ve hafızalarda diri kalması

Kürtçe savunma krizi nedeniyle kilitlenen KCK davası içinde konuşan Bakan Eker, insanların konuştuğu bir dil olan Kürtçe'nin mahkemede kayıtlara "Bilinmeyen bir dil" olarak geçmesinin doğru olmadığını ifade ederek, günlük yaşamlarında ve siyasi hayatlarında daha çok Türkçe konuşan Belediye başkanları ve siyasetçilerin mahkemede Kürtçe de ısrar etmesinin ise, siyasi bir tavır olduğunu söyledi. Diyarbakır il Genel meclisinin Kürtçe köy isimleri ile ilgili aldığı kararın Valiliğin itirazı ve mahkeme kararı ile red edilmesine de açıklık getiren Bakan Eker, "Mahkeme, il Genel meclisinin yetkisi olmayan bir konuda karar verdiğini ortaya koymuş. Türkçe ve Kürtçe isimlerin bulunduğu köy tabelalarının kaldırılması söz konusu değil"diye konuştu.  

Kurban bayramını memleketi Diyarbakır'da geçiren Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye ve bölge gündemi ile ilgili DHA muhabirinin sorularını yanıtladı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay' ın "Müze olabilir" açıklamaları ile yeniden gündeme gelen ünlü Diyarbakır E tipi cezaevini kendisinin geçen yıl gündeme getirdiğini söyleyen Tarım Bakanı Eker, şehir merkezinde kalmış, 45 dönüm arazisi olan ve yoğun yapılaşma içerisinde kalan E tipi cezaevinin oradan taşınması için Adalet Bakanlığının çalışma yaptığını belirterek, "Cezaevi taşındıktan sonra orası ne olacak. Bağlar ilçemizin şehircilik açısından en çok neye ihtiyacı var. Okula ihtiyacı var. Çünkü okul yapmak için ne kamuya ait arsa var nede doğru dürüst bir bina var. Bağlar ilçemizde bazı okullarda sınıf mevcutları 80-90 öğrenciyi bulmuş durumda. Buda eğitimin kalitesini düşürüyor ve bu konudaki ihtiyacı gözler önüne seriyor. Cezaevinin oradan taşınması ile boşalacak olan 45 bin metre karelik alanı en çok hangi sektöre ihtiyaç varsa orada kullanmak gerekiyor demiştim. Eğitim maksatlı olarak kullanılmasının şehircilik ve ihtiyaç açısından doğru olacağını düşünüyorum"dedi.

"CEZAEVİNİN BİR KISMI MÜZE OLARAK KULLANILABİLİR"

Tarım Bakanı Eker, Kültür bakanı Günay'ın cezaevi ile ilgili söylediklerinin saygı değer olduğunu ve kendisi için çok önemli olduğunu ifade ederek, "Orası Türkiye'nin demokrasi ve insan hakları uygulamaları açısından hepimizin içini kanatan, yüreğini dağlayan işkencelerin yaşandığı bir yer. Oranın bütünü ile hafızalardan silinmesi anlamına gelebilecek bir düşünceyi ve bir yapıyı elbette desteklemiyorum. Böyle bir şey söylemedim. Orası o gün boşaldıktan sonra talebe göre ona uygun bir yapıya bir miktarı bırakılır ve müze olarak kullanılabilir. Müze için 45 dönümün tamamının tahsil edilmesinin gerek olmadığını düşünüyorum. İhtiyacı giderecek şekilde toplumsal hafızayı diri tutacak veya o gün neye karar verilecekse, toplumun çoğu neye karar verecekse o gün karar verilecektir. Sayın Başbakan' da 'Vakti gelsin o zaman konuşulur, değerlendirilir' demişti"diye konuştu. 

"KAN VE GÖZYAŞI DÖKÜLMÜYORSA BU HERKESİ SEVİNDİRMESİ LAZIMDIR"

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, önümüzdeki yıl yapılacak olan genel seçimlere kadar eylemsizlik sürecinin uzatılması ve bölgede yaşanan olumlu hava ile ilgili ise, "Eğer Türkiye'de kan dökülmüyorsa, göz yaşı dökülmüyorsa, annelerin yüreği yanmıyorsa, ocaklara ateş düşmüyorsa bu bizi sevindirir herkesi sevindirmelidir. Biz Hükümet olarak sorunların daha çok demokrasi ile çözüleceğini problemlerin daha çok demokrasi ile çözüleceğini söyleye geldik. 8 yıllık iktidarımız boyuncu bunu söyledik. Bu alanda sürekli yapıcı olduk ve sürekli yapıcı adımlar attık. Biz iktidara geldiğimizde bu bölgede OHAL vardır. 2002 seçim çalışmalarında yollarda bir sürü barikat ve engellerden geçerdik. Bugün onları tamamı unutuldu gitti"diye konuştu. Bakan Eker, şöyle devam etti:

"BARIŞIN SAĞLANMASINDAN BUGÜN DAHA UMUTLUYUZ"

"Bugün Türkiye çok farklı bir Türkiye'dir. Bugün Türkiye rahat ve demokrasi yönünde ileri adım atmış bir ülkedir. Barışın sağlanmasında kavganın sona erdirilmesinde bugün Türkiye daha umutlu. Terörle bir yere varılmaz, silahla ve mayın ile sivilleri katletmekle, yollara mayın döşemekle sorun çözülmez. Dün yanlıştı, bugün yanlıştı, yarın yine olursa yanlıştır. Biz Türkiye barış içerisinde sorunlarını konuşmalı ve barış içinde demokrasi ile çözmeli diyoruz. Sivil bir hayatı kılmak suretiyle ulusal meselelerini ve sorunlarını çözümü konusunda bugün daha umut doluyuz. Ortamın bu istikamette olması ve gelişmelerin bu yönde olması doğru yolda olduğumuzu gösteriyor."

"TÜRKÇE-KÜRTÇE TABELALARIN KALDIRILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL"

Bakan Eker, Diyarbakır il Genel meclisinin Kürtçe köy isimleri ile ilgili aldığı bir kararın mahkeme tarafından red edilmesi ile ilgili bir soruya ise, "Bu konuda yetkili olan kurum yani köy isimlerinin değiştirilmesi konusunda yetkili İçişleri Bakanlığıdır. Bugüne yapılan müracatlara olumlu yanıtlar vermiştir. Tartışma konusu olan olay eskiye dayanıyor ve İl genel meclisinin yetkisinde olmayan bir karardır. Mahkeme bu konuda karar vermiştir. Yoksa geçen bir yere gittim tabelalarda Türkçe-Kürtçe köy isimleri vardı. Bunların kaldırılması söz konusu değildir. Bu konuda yapılmış fiili bir uygulama yoktur. Bunun demokratikleşme çalışmaları ile de ilgisi yoktur. Geçmişte alınan bir karar ile ilgili mahkemenin yetki aşımı ile ilgili verdiği bir karardır"dedi.

"KCK DAVASINDAKİ KÜRTÇE ISRARI SİYASİ TAVIRDIR"

Bakan Mehdi Eker, Kürtçe savunma krizi nedeniyle tıkanma noktasına gelen KCK davası ile ilgili ise, Mevzuatta mahkemelerde Türkçe savunma yapılacağının belirtildiğini, ancak, mahkemenin kayıtlara Kürtçe'yi bilinmeyen bir dil olarak geçirmesini doğru bulmadığını söyledi. Bakan Eker, "Ben mahkemenin insanların konuştuğu dili bilinmeyen bir dil olarak kayıtlara geçirmemesini tercih ederdim. Normal zamanlarda, daha önce her zaman Türkçe konuşan, Türkçe yazışan, günlük yaşamlarında da çoğunlukla Türkçe konuştuğunu bildiğimiz görevli insanların, Belediye başkanları ve siyasilerin gündelik hayatlarında Türkçe kullanmalarına rağmen kalkıp mahkemelerde bunu ısrarla yapmalarını süreci çözmeye dönük bir adım olarak görmüyorum. Onu da ayrıca sorgulamak lazımdır. Oradaki Kürtçe'de ısrar siyasi bir tavırdır"diye konuştu.

hurriyet



Bu haber 839 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,369 µs