En Sıcak Konular

Erdoğan’ın kararı!

0 0 0000 00:00 tsi


İki yılı aşkın bir süredir sürekli tartıştığımız gün geldi çattı. Türkiye Çankaya seçimleri ile ilgili son virajı bugün Ankara Tandoğan’da aldı. Artık yasal süreç başlıyor. Pazartesi gününden itibaren Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyanlar birer birer ortaya çıkacak.

Ankara’da toplanan kalabalık Çankaya süreci öncesi son virajdı. Bugüne kadar Erdoğan’ı destekleyenler, adaylığına karşı çıkanlar konuştu. Son üç günde önce Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, ardından Cumhurbaşkanı Sezer ve son olarak da Ankara Tandoğan’da toplanan kalabalık ne istediğini ortaya koydu. Yani herkes eteğindeki taşı döktü. Geriye Erdoğan’ın kararı kaldı. Bu karar ne olmalı? Çıkmalı mı çıkmamalı mı?

Hemen söyleyeyim: Bence çıkmamalı…

Nedenine gelince…

Önümüzde şöyle bir tablo var:

Bir yanda yüzde otuz dört oy almasına rağmen kendisinin hazırlamadığı seçim kanunu yardımıyla tek başına iktidara gelen Başbakan Erdoğan var. Beş yıllık iktidarı döneminde oy kaybetmediği, kendisine bir alternatif çıkmadığı da bir gerçek. Yani arkasında güçlü bir kamuoyu desteği var. Erdoğan demokrasi gereği Çankaya’ya çıkmak isteyebilir. En azından bu yasal… Böyle bir durumda tek yapılması gereken bu kararı demokratik olgunlukla karşılamak. Bu tablonun bir yüzü…

Ancak tablonun bir de öteki yüzü var. Tablonun öteki yüzünde Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmasını istemeyen bir kitle yer alıyor. Bu kitle haklı ya da haksız Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmasından tedirginlik duyuyor. Bugün Ankara Tandoğan’da toplanan kalabalık, bu kitlenin bir kısmı. Ve onlar Erdoğan’ı Çankaya’da görmek istemediklerini açıkça ortaya koydular.

Bu noktada “toplum ikiye bölündü” denebilir mi? Durumu açıklayan sözcüklerin bunlar olduğu kanaatinde değilim. Ancak ortadaki tablo daha çok büyümek için istikrar arayan Türkiye’nin önünde bir engel. Ve Erdoğan Çankaya’ya adaylığını koyarsa bu engel çok daha karamsar bir hal alacak gibi görünüyor.

İşte bu yüzden Erdoğan alacağa karara çok dikkat etmeli. Erdoğan’ın kararı Türkiye’yi ileriye götürmeli, geriye değil… Bunun için yapması gereken çok önemli bir şey var: Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın geçtiğimiz gün yaptığı konuşmayla kendisine uzattığı uzlaşma elini sıkmak. Bir önceki yazıda da belirttiğim gibi Genelkurmay Başkanı böylesine hassas bir dönemde, kimilerinin tepkisini üzerine çekmeyi göze alarak, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili “demokratik sınırları” aşmadı. Çok dengeli konuştu. İşte bu bir uzlaşma formülüydü. Erdoğan’ın bu jeste jestle karşılık vermesi gerekiyor. Türkiye için en iyisi bu!



Bu haber 226 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,486 µs