"Yazıklar olsun!"

0 0 0000 00:00 tsi
Darbe günlüklerini yayınlayan NOKTA dergisine karşı gerçekleşen polis baskını tepki aldı. Baskını sert bir dille kınayan Milliyet yazarı Hasan Cemal "yazıklar olsun" dedi. İşte Cemal'in sitemi...

Hasan Cemal'in yazısı:

Nokta'ya baskını kınıyorum!

Türkiye'yi bölmek ve parçalamak isteyenler... AB'si, ABD'si, Barzani'siyle dış güçler... Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın önceki günkü basın toplantısında değindiği bu konuları dünkü yazımda çok kısa yorumlamıştım.
Büyükanıt Paşa'nın bu çerçevedeki görüşlerinden kaynaklanan bazı soru ve yanıtlar özet olarak şöyle:
(1) Türkiye Cumhuriyeti'nin politikaları baştan beri doğru olsaydı, örneğin bu topraklarda 29 Kürt isyanı yaşanır mıydı?
Sanmıyorum.
(2) Türkiye Cumhuriyeti'nin seksen küsur yıllık politikaları doğru olsaydı, biz hâlâ bölünmekten, parçalanmaktan söz eder miydik?
Sanmıyorum.
(3) Türkiye Cumhuriyeti'nin seksen küsur yıllık tarihinde demokrasiyi yerli yerine oturtsaydık, hukukun üstünlüğünü gerçekleştirseydik, aş ve iş sorununu çözerek refahı insanların insan gibi yaşayabilecekleri düzeye yükseltmiş olsaydık, bugün hâlâ 'dış güçler edebiyatı'na devam eder miydik?
Sanmıyorum.
(4) Ne demek istiyorum? Seksen küsur yıllık Cumhuriyet tarihimizde her şey yanlış mı oldu?
Elbette değil.
Her şeyi yanlış yaptık demek hem yanlıştır, hem haksızlıktır. Artılarımız var, eksilerimiz var. Cumhuriyet projesinin başarılarıyla başarısızlıkları var. Bunları yerli yerine oturtmak zorundayız. Yoksa bugün yaşadığımız güçlükleri ve demokrasimizin eksiğini gediğini anlamak zorlaşır.
(5) Bir başka deyişle:
Bazıları seksen küsur yıldır sürmekte olan ezber ve klişeler, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devletin bakış açılarını etkilemeye devam ederse işimiz zordur. Demokrasinin ipine sarılmayan, hukukun üstünlüğüyle insan haklarını fazla önemsemeyen, değişik köklerden gelen yurttaşlarının kimlik sorunlarına gerektiği gibi eğilmeyen bir Cumhuriyet Türkiye'si, hiç kuşkunuz olmasın, 'dış güçler'in oyunlarına çok daha açık hale gelir.
Bunu hiç unutmayalım.
Gerçek sorun bizim kendi içimizde.
Eski deyişle yedi düvele meydan okumak yerine, kendi iç sorunlarımızı bir takım ezberlerimizi bozmayı göze alarak bir an önce demokratik hukuk devletinin gereklerine uygun biçimde çözmeliyiz.
Bu açıdan, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün geçen gün AA'ya vermiş olduğu demeçteki şu sözlerin altını çizmekte yarar var:
"Kuzey Irak'taki liderler bazen kabul edilmesi hiç uygun olmayan, asla doğru olmayan, çok yanlış söylemlerde bulunuyorlar. Her kabadayı bir laf söylüyor diye çok ciddiye de almamak lazım. Fert başına geliri 15 bin dolar olmuş, Avrupa Birliği'ne girmiş, ekonomik refahı sağlamış, sosyal tabakalaşmasını düzene sokmuş bir Türkiye olursa, Diyarbakır'da o, bir iş tutabilir mi?"
Hayır, tutamaz Paşam!

Noktaya baskın
Bu satırları yazarken haber geldi:
Nokta'ya polis baskını!
CNN Türk, öğle haberlerinde "Genelkurmay Başkanı dün konuştu, polis bugün Nokta'yı bastı!" başlığıyla duyuruyordu haberi...
Ne yazık!
Devlet, siyasal iktidar anlaşılan yine kolay yolu seçti.
Neden öyle?
Bu soruyu Başbakan Erdoğan da, Dışişleri Bakanı Gül de, Adalet Bakanı Çiçek de, İçişleri Bakanı Aksu da kendi kendilerine sormalıdırlar.
Eski kuvvet komutanlarını çağırıp 2003, 2004'deki darbe tertiplerine ilişkin iddialar konusunda sorgulamayı bugüne kadar göze alamayanlar, böyle bir girişimi başlatamayanlar, bunun için gerekli düğmelere basamayanlar, nasıl oluyor da Nokta baskını için düğmeye basabiliyorlar?
Neden?..
Devrin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök Paşa'nın da tekzip etmekten kaçındığı darbe iddialarının üzerine gitmek yerine, bunun yolunu açmak için bastırmak yerine, neden Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş sorgulanıyor, değerli meslektaşımın dergisi basılıyor?..
Gerçek nedeni söyleyin.
Hey, farkında mısınız?
Darbe iddiaları var!
Yazanı değil, darbe iddialarına muhatap olanı soruşturun!
Bu ne biçim adalet, bu ne biçim demokrasi, bu ne biçim ülke?
Yazıklar olsun!
Nokta çalışanlarına:
Geçmiş olsun. Üzülmeyin, o kadar çok böyle baskınlar gördü ki gazeteci milleti, bu da geçer.
Bunun ayıbı başkalarınındır.

Milliyet

Bu haber 278 defa okundu.