Cumhuriyet mitingi mi darbe çağrısı mı?

0 0 0000 00:00 tsi
Yarın Ankara’da gerçekleşecek miting siyasi gündemi ısıtıyor. Kitlelerin en demokratik talebi olan gösteri hakkı artık tartışma konusu. Soru şu: İsmi darbe ile özdeşleşenlerle birlikte hükümeti eleştirmek ne kadar doğru? Gelin bu sorunun yanıtını bi

Yarın Ankara’da Atatürkçü Düşünce Derneği’nin yönetimi altında bir miting düzenleniyor. Tandoğan meydanındaki mitinge bir ayı aşkın süredir katılım çağrıları yapılıyor. Mitingi düzenleyenlere göre katılım Türkiye genelinden olacak ve sayı yüzbinleri aşacak. Kimileri ise DİSK, Türk-iş gibi sivil toplum örgütlerinin mitingi desteklemediğini, bu yüzden istenilenin elde edilemeyeceğini belirtiyor. Peki, istenen ne? “Cumhuriyet mitingi” ismi altında tertiplenen açık hava toplantısı Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmasına karşı olanların katılacağı bir eylem olacak.

Miting uzun bir süredir tartışma konusu. Sebep, özellikle üniversitelerin öğrencileri mitinge katılması için harekete geçirmeye çalışması. Konu Cumhurbaşkanlığı olunca, katılımı arttırmak için üniversitelerin harekete geçmesi ve döner sermayeden faydalanarak Ankara’ya otobüsler kaldırması, öğrencilerin katılımı için sınavların iptal edildiği iddiaları eleştiri konusu. En çok eleştiri böylesine siyasi bir eylemde üniversitelerin ne işi olduğu sorusunda odaklanıyor. Daha da ileri giderek “katılım yönünde baskı kurulduğu” iddiaları da cabası.

İşin bir de öteki yüzü var tabi… O meydana belki de kendi imkanlarıyla, hükümeti eleştirmek, politikalarından duyduğu rahatsızlığı dile getirmek için yüz binler ulaşacak. Hükümet kanadının bu yüzden bu mitinge karşı çıkması haksız. Hükümet eleştirilemez mi? Elbette değil! Eleştirilmeli… En basitinden, eleştirilmeli ki hükümet yanlış yapıyorsa yanlışından dönsün! Bu demokrasinin sağladığı en doğal hak. Başbakan Erdoğan, eğer “demokrasiyle kaybetmeyi bilmek erdemdir” diyorsa kendisine karşı yapılacak bir gösteriyi demokratik olgunlukla karşılamalı.

Burası böyle… Ancak işin bir de öteki yüzü var! Ne yazık ki mitingi düzenleyenler ismi darbe ile anılan Şener Eruygur’un yönettiği Atatürkçü Düşünce Derneği. Elbette dernek içinde demokrasiye bağlı birçok isim var. Bunu son dönemde Eruygur’a karşı yükselen eleştirilerden anlıyoruz. Ancak ne olursa olsun… Erdoğan’a karşı oluşan tepkiyi “darbeci”lerle birlikte ortaya koymak ne kadar doğru? Ne kadar demokratik? Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın açıkça desteklemediği bir girişimin ardından gitmek akla uygun mu?

Bu noktada çok basit bir soru sormak zorundayız: Ülkemizi seviyor muyuz? Elbette. O halde ismi darbe ile anılanların ardından gitmemeli… Hükümete tepki meydanda gösterilmeli, ancak darbecilerle birlikte değil… Bırakalım son sözü Birgün gazetesinin manşeti söylesin: Ne AKP’ye destek, ne de darbecilere…

iyibilgi.com

Bu haber 316 defa okundu.