En Sıcak Konular

AB bölündü!

28 Ekim 2010 14:31 tsi
AB bölündü! Brüksel'de biraraya gelecek olan AB devlet ve hükümet başkanları, İstikrar Paktı reformunu ele alacak. Zirve hazırlıklarına Merkel ve Sarkozy arasında varılan uzlaşmanın gölgesi düştü.

İlkbaharda yaşanan borç krizi, Avrupa Para Birliği'nin zayıf yanlarını çok sarsıcı bir şekilde günışığına çıkardı. Bu nedenle bugün ve yarın Brüksel'de düzenlenecek olan AB liderler zirvesinde İstikrar Paktı reformu masaya yatırılacak. Ancak Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin, AB'nin işleyişiyle ilgili yeni düzenlemeler getiren Lizbon Antlaşması'nı değiştirme planları Birlik içinde gerginliğe neden oldu.

Merkel, Lizbon Antlaşması'nda değişiklik istiyor

Dün Federal Meclis'te hükümet açıklaması yapan Angela Merkel, Yunanistan krizini atlatmayı başardıklarını, ancak Federal Hükümet'in hedefinin euronun sürekli istikrarı olduğunu söyledi. Merkel, bu amaçla sadece bir ülke çok fazla yeni borç altına girdiğinde değil, yıllar içinde biriken borçların belli bir miktarı aşması halinde de yaptırımların devreye girmesinin söz konusu olduğunu belirtti ve bunun büyük bir ilerleme olduğunu kaydederek "Zira Euro Bölgesinin istikrarı için en büyük tehlikeyi bazı üye ülkelerin dev borç dağları oluşturuyor.” şeklinde konuştu.

Almanya Başbakanı, yeni istikrar önlemleri kapsamında Lizbon Antlaşması'nda değişiklik planlarını da savundu ve „Yeni krizle mücadele çerçevesinin hukuki açıdan eksiksiz olması gerek. Bu da sadece Lizbon Antlaşması'nda değişiklikle mümkün olabilir.” ifadelerini kullandı.

Merkel'in çizgisi, Avrupa'da kafa karıştırıyor. Zira Almanya Başbakanı kısa bir süre öncesine kadar Ekonomik ve Mali İşlerden Sorumlu Avrupa Birliği Komisyonu üyesi Olli Rehn'in, Maastricht kriterlerini ihlal eden Euro Bölgesi ülkelerine yaptırımların alınacak kararlarla değil otomatikman devreye sokulmasından yana olan önerisini destekliyordu. Ancak, Fransa'nın Deauville kasabasında Sarkozy ile buluşan Merkel, kuralların sertleştirilmesine karşı çıkan Fransa ile anlaşarak, yaptırımların otomatikman devreye girmesinden vazgeçti ve aşırı borçlanan ülkeler hakkında siyasi süzgeçten geçirildikten sonra işlem başlatılmasından yana görüş belirtti.

'Deauville kumruları'na tepki

Bu da özellikle, AB'nin küçük üyeleri arasında, Almanya ve Fransa'nın Brüksel'i kaile almadan kendi kafalarına göre hareket ettiği izlenimini uyandırdı. Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz, Deauville'de varılan uzlaşmayı Avrupa Birliği Konsey Başkanı Herman Van Rompuy'a bir meydan okuma olarak nitelendiriyor. „Sayın Van Rompuy ne zaman bundan bir sonuç çıkaracak merak ediyorum." diyen Schulz, "Kendisine gerekli reformları tanımlaması için bir görev veriliyor, ancak daha hiç birşey hazırlamasına fırsat kalmadan Deauville'in kumruları “yok, yok, biz çoktan herşeyi kararlaştırdık” diyor!” şeklinde Merkel ve Sarkozy'ye olan tepkisini dile getiriyor.

AB, krizden ders aldığını göstermeli

Fransa, Lizbon Antlaşması'nda değişiklik yapılması yönünde Almanya'dan gelen talebe destek veriyor. İki ülkenin ortaklaşa dile getirdiği taleplerden biri, Birliğin mali kurallarını ihlal eden ülkelerin oy haklarının askıya alınması. Fakat Lizbon Antlaşması'nda değişiklik yapılabileceğine pek kimse olası gözüyle bakmıyor. Komisyon Başkanı José Manuel Barroso ise, tüm taraflara zirvede reformların ana hedefinin gözden kaybedilmemesi gerektiği çağrısını yapıyor ve

„Şunu açıkça söyleyeyim: Vardığımız sonucun, gerçekten şu anki durumdan daha iyi olması gerek. Vatandaşlara, AB'nin krizden dersini aldığını göstermemiz gerek.” diyor.

Zirvede, Lizbon Antlaşması üzerinde değişiklik yapılması konusunda ciddi bir tartışma çıkması bekleniyor. Alman hükümeti değişiklikte ısrarlı. Ancak bunun için 27 üyenin de onayı gerekiyor ve şu anki tabloda bu neredeyse imkânsız görünüyor.

Deutsche Welle



Bu haber 748 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,931 µs