" /> "/>

En Sıcak Konular

Yargı da olmasa...

27 Ekim 2010 17:25 tsi
Yargı da olmasa... İktidar olan ama muktedir olamayan genel başkan için yargı formülü devrede. Bunu duyuran haberin başlığını ise hiç sormayın: "CHP'de gerçek Kılıçdaroğlu dönemi"

CHP içinde, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’ndan çok, delegelere hakimiyeti nedeniyle Genel Sekreter Önder Sav’ın daha etkin olduğu yorumları yapıldı.

Hürriyet gazetesinden Zeynep Gürcanlı'nın 'CHP'de gerçek Kılıçdaroğlu dönemi' haberine göre şimdi, Yargıtay’dan gelen uyarı ile, Kılıçdaroğlu’nun CHP’de “tek hakim” durumuna geçmesinin önü de açıldı.

Kılıçdaroğlu’nun parti içinde etkinliğinin artmasına ise, Yargıtay’dan gelen uyarı yazısı neden oldu.  İşte, Kılıçdaroğlu’nun parti içinde de elini çok güçlendirecek yeni düzenin hikayesi;

TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ 2008’DE YAPILDI

CHP’de son Kurultay’da genel başkanlığa seçilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti içindeki gücü çok tartışıldı.

CHP’de parti yönetimini değiştirmek konusundaki ilk adım, bir önceki Genel Başkan Deniz Baykal döneminde atıldı. … tarihinde yapılan tüzük kurultayı ile, CHP’nin “güçlü genel sekreterlik” unsuruna dayanan mevcut sistemi, merkez sağ parti yönetimlerine benzetildi.

CHP’de mevcut sistemde Genel Başkan ve güçlü genel sekreterin yanı sıra, Parti yönetiminde 5 Genel Başkan Yardımcısı ve 4 de genel sekreter yardımcısı bulunuyor. Üstelik mevcut sistemde, genel başkan yardımcıları, genel sekreter ve yardımcıları Parti Meclisi’nde yapılan seçimle berleniyor.

YENİ SİSTEME GÖRE; GENEL BAŞKAN TAM YETKİLİ

Yeni sistem çerçevesinde, genel sekreterlik makamı “sembolik” bir hale getirilerek, parti yönetimi kurulacak 13 Genel Başkan Yardımcılığı arasında paylaştırıldı. Bu genel başkan yardımcılıkları arasında en güçlüsünün ise, “teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcılığı” olmasının önü açıldı. Bir anlamda, yeni sistemde mevcut güçlü genel sekreterin yerine, “teşkilattan sorumlu genel sekreter” konuldu.

Tüzük değişikliğindeki en önemli unsur ise, gerek genel sekreter, gerekse genel başkan yardımcılarının bizzat Genel Başkan tarafından atanmasının önünün açılması. Yani Genel Başkan, parti yönetiminde “tek hakim” konumuna geliyor yeni tüzük değişikliği ile.

“CENTİLMENLER ANLAŞMASI” VE YENİ TÜZÜĞÜN İKİ YIL ERTELENMESİ

Tüzük değişikliği yapıldı, ancak bir sorun vardı; Mevcut Genel Sekreter Önder Sav, bu tüzüğün uygulanmasına soğuk bakıyordu. O dönemde parti dengeleri çerçevesinde Genel Başkan Deniz Baykal ve Genel Sekreter Önder Sav arasında bir “centilmenler anlaşması” yapıldı. Buna göre, Önder Sav tüzük değişikliğine karşı çıkmayacak, ancak bu değişikliğin yürürlüğe girmesi 2 yıl ertelenecekti. Bu çerçevede, 21 Aralık 2008 tarihli kurultayda tüzük değişikliği yapıldı, ancak uygulama tarihini o dönemin parti meclisi’nin belirleyeceği kayıtlara geçirildi.


Nitekim, parti meclisi de 01 Nisan 2010 tarihinde toplanarak, yeni tüzüğün bir sonraki Kurultay’da yürürlüğe gireceğine karar verdi. Bu karar da Yargıtay’a resmen bildirildi.


Ancak daha tüzük değişikliğinin yürürlüğe gireceği Kurultay yapılamadan, partide karmaşa yaşandı; Genel Başkan Deniz Baykal, görevinden istifa etti. Baykal’ın istifası ile, daha önce Önder Sav ile yapılmış olan “centilmenler anlaşması” da “kadük” hale geldi. CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal’ın istifasının ardından, Genel Sekreter Sav’ın da desteğini alarak genel başkanlığa aday oldu. Ve 22-23 Mayıs 2010’daki kurultayda Genel Başkanlığa seçildi.

Daha önce alınmış karar gereği aynı kurultayda, tüzük değişikliğinin de yürürlüğe girmesi gerekiyordu.

YENİ DENGELER, YENİ BİR “CENTİLMENLER ANLAŞMASI”

Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olduğu Kurultay’da, yeni dengeler çerçevesinde yeni bir “centilmenler anlaşması” da ortaya çıktı. Bu çerçevede, Önder Sav’ın soğuk baktığı tüzük değişikliği, Kurultay sırasında verilen bir önerge ile tümüyle “ortadan” kaldırıldı. Aynı kurultay’da genel başkan seçilen Kılıçdaroğlu ise, tüzük değişikliğinin iptaline sesini çıkarmadı.

Kurultay’da, CHP’nin mevcut “güçlü genel sekreter” formülüyle yönetilmesinin devamı konusunda delegelerin oylarıyla karar alındı.

YARGITAY BAŞSAVCILIĞI DEVREDE

Ancak tam bu aşamada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı devreye girdi. CHP Parti Meclisi’nin tüzük değişikliği konusunda, 1 Nisan 2010 tarihinde “değişiklik, Mayıs 2010’daki kurultayda yürürlüğe girer” kararını verdiğini hatırlatarak, “alınmış bu kararın”, üstelik gündeminde “tüzük değişikliği” bile olmayan bir Kurultay ile iptal edilemeyeceğini bildirdi.

Yani CHP’ye, “iki sene önce tüzük kurultayında yaptığın değişikliği yürürlüğe koy” mesajı v verildi.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı resmi uyarısını yaptı. CHP yönetimi de, “öngörülen tüzük değişikliğini hayata geçirmeye” karar verdi.

MEVCUT YÖNETİM: TÜZÜK KURULTAYI YAPMAYA GEREK YOK

Ancak şimdi de parti içinde “bunun nasıl hayata geçirileceği” konusunda uzlaşmazlık var.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Hakkı Süha Okay’a göre, bu sorunun çözüm için yeni bir tüzük kurultayı yapmaya gerek yok.

Alınmış olan tüzük değişikliği kararı, CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 13 Genel Başkan Yardımcısı ve bir genel sekreteri atayabilecek. Böylece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının uyarısı hayata geçirilmiş olacak.

MUHALİFLER: TÜZÜK KURULTAYI YAPILMALI

CHP’de muhalif kanat ise, tüzük değişikliğinin yürürlüğe girmesi içinde “kurultayın şart olduğunu” savunuyor.

CHP’li vekil Yılmaz Ateş’e bu konuda, “Bu yanlışı partiye kim yaptırdı? Kurultayda yaptırdılar. Bu hata kurultaya bilerek yaptırıldı. Bu yanlış kurultayda düzeltilmeli. Aksi takdirde parti sonu belli olmayan bir maceraya sürüklenir” dedi.

Ateş’e göre, kurultaysız bir çözümde ısrar edilmesi halinde, “CHP’nin devlet yardımlarından yararlanmasının önüne geçilmesi ya da partinin kapatılmasına” kadar varabilecek önlemler ortaya çıkabilir.

SON SÖZ KILIÇDAROĞLU’NDA

Ancak seçilecek yöntem ne olursa olsun, CHP’de son kurultayda iptal edilen tüzük değişikliğinin Yargıtay’ın uyarı yazısıyla yürürlüğe konulması sonucunda karlı çıkacak kişi Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu olacak. Çünkü genel başkan yardımcıları bizzat Kılıçdaroğlu tarafından atanacak. Bu çerçevede, mevcut Genel Sekreter Önder Sav’ın durumu da Kılıçdaroğlu’nun iki dudağı arasında. Kılıçdaroğlu isterse, Önder Sav’ı, şimdiki konumunun bir benzeri olan, parti içinde “ikinci adam” konumuna eş değer “teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı” olarak atayabilir. Ancak bunu yapmaz da, bu göreve bir başkasını atarsa, bu durum, başka hangi göreve getirilirse getirilsin, Önder Sav’ın parti içinde etkinliğinin azaltılması anlamına gelir.



Bu haber 1,068 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,980 µs