Arabistanlı Lawrenceın ülkesinde bile yasak değil
0 0 0000 00:00 tsi
Emekli Cumhurbaşkanı Demirel, Habertürk ekranında bir zamanların pek meşhur Komünistler Moskovaya! sloganını güncelleştirdi: -Türbanlılar Arabistana!Süleyman Bey, Üniversiteye alınmayan başı bağlı öğrencilerin ne yapması gerektiği kendisine sorulduğunda aynen şu cevabı verdi:
Türbanla başını bağlayanlar okumak istiyorlarsa Arabistana gitsinler!
Bu cevap, Demirelin Türk siyasetinin gelmiş geçmiş en büyük gözbağcısı-Mandrakesi olduğu gerçeğini bir kez daha ispatladı...
Türkiyede üniversite kapıları üzerlerine sıkı sıkıya kapalı türbanlı öğrenciler için sanki dünyada gidilebilecek bir tek Arabistan kalmış da, Yasakçıların Demirel hiç sıkılmadan orayı işaret ediyor...
Laik Avrupanın ne kadar laik üniversitesi varsa hepsinde -evet birkaçında, çoğunda, tamamına yakınında falan değil HEPSİNDE- türbanla okumak mümkün. Hiçbir yasak, engelleme, gak guk yok!
Avrupada durum bu: Avrupadaki üniversitelerde AİHM türban aleyhine karar aldı diye yasak getirilmiş mi?
El Cevap: Getirilmemiş! Bundan sonra getirilmesi de mümkün değil!
Dikkat buyurunuz: Arabistanlı Lawrenceın ülkesinde yani İngilterede dahi yasak yok. Dahası, İngiliz hükümetinin sözcüsü, Fransa ve Almanyadaki türban tartışmaları vesilesiyle çıktı (Aralık 2003) İngilteredeki üniversitelerde hiçbir zaman kılık kıyafet konusunda yasak konulamayacağını deklare etti...
Dünyada durum ne? Türkiye ve Tunus hariç gezegenimizdeki hiçbir üniversitede türban yasağı yok!
Demirel, yine hiç sıkılmadan- Fransada resmi okullar için (özel okullar bile değil) konulan yasağı bu ülkenin üniversitelerinde türban yasağı varmış gibi göstermeye çalıştı.
Başörtüsü tartışması Türkiyede ilk kez -büyük ölçekte- 1986 sonbaharında patlak verdiğinde Zincirbozanların Demirel siyasi yasaklıydı...
Güniz Sokakın dolup taştığı bir dönemdi...
Demireli başörtülü öğrenciler de ziyaret ediyorlardı...
Süleyman Bey, o günlerde üniversitelerdeki yasağa yüzde yüz karşı bir liderdi!
Özgürlükçülüğü kısa sürdü, Demirelin: 1991de yeniden başbakan olduktan sonra türbana özgürlük laflarını çoktan unutmuştu. Ezcümle, Demirel türban karşıtlığı için 28 Şubatı falan beklemiş değildir!
Süleyman Bey, ekrandaki fötr şapkadan tavşan çıkarma gösterisinde 28 Şubata postmodern darbe diyenlere de çattı. 29 Şubatta (doğrusu 1 Marttır) Meclis açıktı, Anayasa geçerliydi. Sorarım, neresi darbe bunun? diyordu...
28 Şubat klasik anlamda bir darbe değildir ama resmen bir askerî müdahaledir. Şekli şimali farklı olsa da işlevi itibarıyla aynı kapıya çıkan bir müdahaledir...
Peki, Darbelerin Demirel 28 Şubatı neden darbeden saymıyor? Cevabı, çok basit: 1 Mart günü Demirel de Cumhurbaşkanıdır! Türkçesi, Demirele yapılmayan darbe, darbe değildir!
Ailenin Demirel bir başka tavşanı da meşhur çanak meselesinde düşürüverdi...
Süleyman Bey, 1969da başbakanken Hayat dergisinden Şemsi Kuseyriye aynen şunları söylemişti: Bizim ailede ayrı gayrı yoktur. Üç kardeşiz: Hacı Ali, Şevket ve ben. Üçümüzün kazandığı ortaktır. Hepsi bir çanakta toplanır. Herkes ihtiyacına göre çanaktan alır...
Demirele sadece Çanak, efendim dendi. Sadece bu kadar! Kızdı ve dedi ki: Bizim hepimizin hesabı ayrıdır, canım! Ailenin fertleri kendi başınadır. Kesinlikle, böyle bir beyanım yok. Gösterirseniz, mahcubiyetimi kabul ederim!
Süleyman Bey muhteşem hafızası ile de ünlüdür. Gelgelelim işine gelmeyenleri bir türlü hatırlamıyor! Kuseyriye söylediklerini yok sayıyor. (Devamı Var)
Bu haber 334 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle