Türkler'in sorunu ne?

22 Ekim 2010 00:09 tsi
Aşırı unutkanlığın yan etkisi "iyilik"mi?

iyibilgi Ankara

Türkiye, bölgesel ve dünya sorunlarına vaziyet ederek global oyunculukta daha iyi yer tutmasını takiben, uzun yıllardır başına dert olmuş temel sorunların çözümü konusunda yumuşak kalpli adımlar atıyor.

“Sıfır sorun” veya “problemsiz komşuluk” ilişkileri diplomatik mantığa da tarihsel birikime de uygun ama.. Şaka yollu söylemek gerekirse, bir de “Western filmleri” gerçekleri var. Daha hızlı silah çekip rakibinizi yaralayıp, düşürdüğünüzde, arkanızı dönerseniz... Soru da bu işte: Ne olur?..

İşte 3 düello sahnesi:

1. KUZEY IRAK

Bu bölgenin hem yerli hem de Batılı hamileri yıllardır bu bölgede çok canımızı yaktılar. Çuval giydirmeden etnik tahriklere, Batılı hegemon arayışların baskılarına kadar başımıza gelmeyen kalmadı. Şimdi konjonktür değişmiş durumda. Artık ABD yok ve Irak'ı daha da boşaltmaya devam edecek. Zaten eski gücü de yok parası da. Bölgenin tamamı; İran-Suriye-Türkiye ve bizzat Irak merkez yönetimi Kuzey Irak’ın yarattığı sancılardan rahatsız. Sonuç; Büyük bir yakınlaşma süreci ve ekonomik saldırı başlamış durumda.

2. YUNANİSTAN ve KIBRIS

Bu iyice garip. Atina tarihinin en kötü ya da şöyle söyleyelim ikinci kötü günlerini yaşıyor ve toparlanması çok sürecek. Üstelik bu acının içinde bizim hemen hiç payımız yok! Yunanistan’a bir kötülük yapılmışsa AB’nin patronları yapmış, yapmaya da devam ediyor. Yunanistan’ın ise yine Türkiye’ye karşı halisane duygular beslediğini söylemek gerçekçi olmaz. Türkiye’ye yönelik kaygıları aynen devam ediyor ve hemen herkes biliyor ki, durumu düzelse de bu düşünceleri değişir mi bilinmez. Atina; Ege’de, Kıbrıs’ta, AB’de inadım inat demeye devam ediyor. Ve örneğin Kıbrıs’ta Türkiye "bir yıl içinde çözülmeli" dedikçe, Rum Kesimi de Yunanistan da ayar sürümeye devam ettiği gibi, AB de müzakereler sürerken Rum kesimi ve Yunanistan’ın elini kuvvetlendirecek hamleler yapıyor. Yunanistan’ın sıkıntılı konumuna bakarak, buradan AB müzakerelerinin önündeki ambargoları kaldırma düşüncesi başarılı olabilir mi? Başka ne var?

3. ERMENİSTAN

Kimsenin düşman yaratma veya kalma niyeti yok, bunu savunan da yok. Ama şu soru sorulmayacak mı; Ermenistan da tarihi boyunca Türkiye’yi düşman bellemiş, şu anda da fikirlerinin ne kadar değiştiğine ilişkin belirgin bir bilgi yok. Tersi bilgi var. Keza Erivan da çok ama çok sıkışık durumda ve bölgede beklentileri olan kimi ülkeler el vermese ne kadar dayanır belli değil. Aslında sadece göçle bile nüfusu sürekli azalıyor. Ve işte bu noktada Türkiye Ermenistan’a sistemli bir yakınlaşma süreci içinde. Üstelik bu duruma en çok direniş ve muhalefet de yine onlardan geliyor.

Tüm bu meselelerde elbette dünyanın belli başlı odaklarından Ankara’ya baskı olabilir. Olabilir ama bu yüzden politika yapmak olmaz. Dışarıdan hiç baskı veya telkin, öneri gelmiyor da tüm bunlar orijinal hükümet politikaları ise, o zaman da daha anlaşılır açıklamalara ihtiyaç olabilir.

Bunların hiç biri değilse ve biz durup dururken bu ülkelere, bölgelere gidip "hadi kucaklaşalım" diyorsak.. İnşallah arkanızdan bir "click" sesi gelmez.

www.iyibilgi.com

Bu haber 2,036 defa okundu.