Not defteriniz hazır mı?

19 Ekim 2010 13:27 tsi
'Avrupa merkez' burası Ortadoğu.. Pıh pıh! iyibilgi Ankara

1

Fransızlar’ın meşhur Total şirketi 17 Ekim’de İran’daki faaliyelerini askıya aldığını açıkladı. Şaşırtıcı gelmeyebilir ama bu konunun ABD’nin İran’a yönelik ambargosu ile ilgisi yok! Kendilerinin söylediğine göre-ki bizzat Genel Müdür açıklıyor-Avrupa Birliği’nin yaptırım kararına uyuyorlar.

Denebilir ki, “istediği kadar öyle desin ABD ile ilgisi olmaz mı böyle bir kararın”? Doğru ama Total de ısrarlı ve bu cümlenin geleceğini bildiği için midir nedir açıkça söylüyorlar, “Kararın ABD ile ilgisi yoktur”.

Yani AB’nin ambargo kararını uyguluyor Fransız Total. Ve elbette önemli çünkü bugüne kadar olan tecrübeler göstermiştir ki, bu tür netameli ve istikrarın sallanacağı hissi olan ülkelerde bile enerji sektörünün kolay kolay araziyi terk ettiği pek sık görülmez. Çünkü bir tür dokunulmazlıkları var gibidir!

Öyle veya böyle Fransa önemli bir iş kolunun İran’ı terk etmesini ve böylece ters ceplere yerleşmiş oluyor.

Tabii zamanlaması da var bu işin. Bu haberin duyulmasından saatler sonra Rusya Devlet Başkanı Medvedev ile Almanya Başbakanı Merkel Paris’e geliyorlar. Güvenlik zirvesi için. Berlin’in bir ayağı Paris’te iken bir ayağı da Ankara’da oluyor böylece!

2

Almanya Cumhurbaşkanı’nın kendi ülkesinin en büyük yayın organlarının tarafından başına “takke” geçirileren Ankara’ya uğurladığı  Cumhurbaşkanı Christian Wulff gelmeden önce İslam’a yönelik sıcak mesajlar göndermeye de zaten başlamıştı.

Aslında ziyaretin o kadar çok önemli ayağı ve “ilk”i var ki; bunlardan biri uzun yıllardan sonra Türkiye’ye gelen ilk Alman Cumhurbaşkanı olması, TBMM’de konuşma yapacak ilk Alman Cumhurbaşkanı olması ve Türkiye’yi ziyaret eden tüm liderlerden farklı olarak 5 gün burada misafir edilecek olması.

Gerçekte AKP iktidarı döneminin Almanya ile hep sıcak ilişkilerin kurulduğu bir dönem olarak algılanması zor. Evet, iki ülke arasında AB üyelik sürecinden kaynaklanan meseleler vardı ama.. Sanırız Berlin’in AKP hükümeti ile ilgili düşünceleri de vardı!

Her ne ise sanki geçmiş gibi görünüyor. En azından Cumhurbaşkanı’nın ziyareti boyunca veya Şansölye Merkel ile başka konulurdan konuşursanız! Peki Almanya bu kararı neden aldı? Ya da en azından, AB ile ucu açık müzakere süreci konusunda fikri zıt olsa da şimdi Türkiye’ye daha yakın durmak isterler gibi.

AB’yi Türkiye konusunda daha sıkıştıran ABD’nin tutumu ne? Rusya bu denklemde nasıl bir oyuncu veya İran nasıl?

3

“İran nasıl” demişken Mart’taki genel seçimlerin ardından “hükümet kurulamayan” Irak’ta “komşular” açısından dengeler değişebilir.

Başbakan Nuri El Maliki, koltuğunu kaybetmemek için aralarında Türkiye’nin de bulunduğu komşu ülkelerde destek turuna başladı ve daha belirgin hale gelen gerçek onun öne geçmeye başlığını gösteriyor.

Şii rakibi İyad Allavi’nin arkasında (özellikle son dönemlerde) ABD daha çok durmaya başlamış gibi ama bölgenin yapısı malum! ABD’nin bölgeden çekilmeye başlamasından doğan boşluk İran’ın manevra kabiliyetini artırmış görünüyor.

Şimdi İran’ın aracılık ettiği bir anlaşma konuşuluyor; Suriye, Hizbullah ve Şii ulemanın da bu denklemin içinde olduğu belirtiliyor. Kaldı ki, Maliki’ye halisane duygular beslemeyen Sadr’ın da ikna edildiği iddialar arasında.

Elbette bunların hepsi bölgenin yeni dengelere kavuşması demek. Belki Fransa ve Almanya’nın gördüğünü bunlar olsa gerek.

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,475 defa okundu.