Nefiller!

18 Ekim 2010 08:50 tsi
Düşmüşler yükselir mi: Günahları kimin üzerine atsak? iyibilgi Ankara

Vampirler (Dracula) konusu zaten kendi başına insanoğlunun bıkmadan izlemeye / okumaya devam ettiği bir fenomen. Naziler ise yerküre üzerinde her saniye yerden yere vurulsalar da, bir türlü haklarında konuşulmaktan vazgeçilmeyen, yine hergün haklarında yeni bir keşfin yapıldığı bir diğer fenomen.

Bu ikisi daha önce birleştirildi. Zaten vampirlerle ilgili herşey “in” olduğunda, Naziler gibi bir konunun paçasını kurtarması mümkün gözükmüyordu, kurtamadı da. Artık cümleyi nasıl kurarsanız; “Nazi-vampirler” veya “Vampir-naziler” yaratıldı.

“Bundan daha iyi ve müşteri ‘çekici’ bir karışım da mümkün olmaz” diye düşünürken, “yarı asi melek-yarı insan” yani “Nefilimler” (Nephilim) ortaya çıktı. Üzerine de Nazi sosu döküldü demek isterdik ama Naziler bile “altta” kaldı.

Çünkü iddia demek bile gereksiz ama bu işi kotaranlara göre, dünyadaki kötülüklerin en korkunçlarının müssebbibi bunlardı ve Naziler de onlardı!

Tam neden bahsettiğimi anlatalım hemen. Nereden çıktığı ve nasıl bu denli yayıldığı anlaşılmayan Vampir furyasından sonra ortaya çıkan Nephilller-artık mecburen adını vereceği ama siz sakın reklam saymayın-Danielle Trussoni’nin “Asi Melekler” romanının “kahramanları”!

Hemen meraklanmayın. Öykünün dili muhakkak çekici ama öykü bilmediğimiz bir şey değil. İnsanoğlu yaratılırken kıskanan ve kendini daha büyük gören melekler Cennet’den kapı dışarı ediliyor. İncil’e göre sayıları da hayli var: 7 milyon.

Tabii dünyaya geliyorlar ve insanlarla birlikte oluyorlar, ortaya da işte o ırk, yani Nefiller çıkıyor. Özü bu ama tahmin edilebileceği gibi içi bir seri tatlındırıcı ile dolu. Kanıp kanmamak size ait.

Bu işin ilk kısmı. Bu roman pek başarılı olduğu için yazar ikinci kitabı “Angelopolis”i yazıyor şu sıralar. Trussoni’ye göre tüm ağır insanlık günahlarının / suçlarının ardında Nefiller var. Aklınıza ne gelirse sayabilirsiniz ve bildik-işlendik tüm günahları onların üzerine atabilirsiniz yani.

Öyle ki-yeni bir iddia olmamasına, daha önce başkaları tarafından zikredilmesine rağmen-yazar, Naziler de onlar diyebiliyor. Böylesine yüklü bir iddialar serisi için kullandığı tek sigorta da şu; “belki”yi araya sıkıştırıyor.

Bu konular neden popüler kılınıyor?

Asıl soru bu tabii ve “çok” yüksek ticari beklentilerle birlikte,  “temel”e yönelik “bozma” da ana hedeflerden biri olarak görülebilir. Örneğin “vampir” patlamasının kökenleri ve alev aldığı noktaya ilişkin sosyolojik realizasyon yapıldı mı? “Ölümsüzlük” dışında!

Hemen ardından gelen Nefilimler’in sosyolojik realizasyonu, vampir fenomininden çok daha geri. “Ölümsüzlük” dışında. Daha şehvetli bir yoldan çıkarma aracı olabilir mi? Ya da tersinden değil dümdüz sormak mı gerekiyor, “Düşmüşleri kim yükseltmeye çalışıyor” diye?-Ki, “bizatihi kendileri” diyenlerin kitapları piyasaya çıkıyor!

Bu konu çok su kaldırır. Kaldırdığı her su için de ayrı ayrı metinler döşenebilir. Bu kitapların tatlı dili, tatlı öyküleri, bütünün vâzettiğini ne kadar gerçek kılıyor?

Eğer siz gerçekleştirmezseniz!

www.iyibilgi.com

Bu haber 8,624 defa okundu.