En Sıcak Konular

Ayasofya'daki meleklerin sırrı

14 Ekim 2010 09:58 tsi
Ayasofya'daki meleklerin sırrı Oktan Keleş, yine ezberleri bozarak uyarıyor: Ayasofya üzerindeki büyük plan!

Onaltiyildiz.com yazarı Oktan Keleş'in köşe yazısından ilgili kısım:

Bilindiği gibi  son birkaç yıldır Ayasofya’da restorasyon çalışmaları yapılmaktadır. Geçtiğimiz yıl yapılan bu çalışmalar esnasında bir haber, Türk ve dünya kamuoyuna “flaş” haber olarak duyuruldu. Bu haberin ayrıntılarına baktığımızda şunlar yazılıydı: “Ayasofya’da, üzeri metal maske ve kat kat sıva ile kapatılan 6 kanatlı melek figürü ortaya çıkarıldı.” Türk ve dünya medyası bu olaya geniş bir şekilde yer verdi.

Bu konu ile ilgili olarak bazı bilgilerde medyada yer aldı: “Sultan Abdülmecid zamanında o dönem restorasyonu yürüten İsviçreli mimar Gaspare Fossati’nin gördüğü, üzerleri sıva ve metal maskeyle kapatılan 700 yaşında olduğu tahmin edilen altı kanatlı melek figüründen birinin yüzü açıldı.

1.5x1 metre ebadındaki altı kanatlı melek figürünün yüzündeki metal maske çıkarıldı, 7 kat badana ve sıva kaldırıldı. Heyecanla beklenen an geldiğinde uzmanları bile şaşırtan sonuç ortaya çıktı. 160 yıl sonra gün ışığıyla buluşan mozaik çok iyi korunmuştu” denilmişti.

Thomas Whittemore ve ekibi, 1931 yılında, Ayasofya’nın mozaiklerini onarmak  ve incelemek için alınan resmi izin ile işe başlıyorlar. Lütfen kayıta dikkat edin, Devlet Arşivleri’nden aynen alınmıştır. “Sadece MOZAİKLERİ ONARMAK ve İNCELEMEK!” Bunun için izin alınıyor.

Thomas Whittemore, ekibi ile iki yıl gibi bir süre Ayasofya’da çalışıyorlar. Thomas Whittemore çalışma sonucunda hazırladığı raporunda şu ifadelere yer veriyor: “Ayasofya çok iyi durumda, Türkler ve devrin hükümeti bu esere çok iyi sahip çıkmışlar, hayranlık duydum.” diyor.

Şimdi buraya küçük bir not düşelim: 1931 yılında mozaikleri incelemek ve onarmak için izin alan Thomas Whittemore ve  ekibi ile ilgili bazı bilgiler verelim:

Thomas Whittemore ve ekibi bu izinleri Byzantine Institute of America kuruluşu adına aldılar. Bu kuruluşun merkezi Amerika’dadır. Bu kuruluşun, özellikle 2. Dünya savaşından sonra Vatikan ile çok içli dışlı olduğu bilinmektedir.

Başka isimler altında da sık sık bazı faaliyetlerde bulunmuşlardır. Hıristiyan çıkarlarına hizmet etmesine rağmen, Yahudi lobisinin adamları da bu kuruluşun içersinde olup, destek vermektedirler. Bu kuruluşun yapısının çok karışık olması, aslında bize bir çok ip ucu vermektedir. Mesela:

Bu kuruluş (Byzantine Institute of America), 1931 yılında büyük bir maddi destek sağlayarak, Ayasofya için kendi ekibine niçin izinler almıştır? Bu kadar uğraşmalarının ve para harcamalarının nedeni nedir?

Nedeni şu: Sultan Abdülmecid döneminde, restorasyonu yürüten İsviçreli mimar Gaspare Fossati’nin yaptığı sıvalar dökülmüştür. Bugünkü o iki melekten birinin yüzünün bir kısmı görünmeye başlamıştır. Eee ne var bunda diyeceksiniz: Şu var: Anlatacağımız olay, Türk Milleti’nin bir kere daha hangi oyunlarla karşı karşıya kaldığını ve bu oyunların ne kadar tehlikeli olduğunu göstermesi bakımından çok önemlidir. Bu planları yapanlar, emellerinden vazgeçmiş değiller ve adım adım da planlarını gerçekleştirmektedirler.

Olayın aslı şudur: Hıristiyanlar, Fatih döneminde kapatılan bu mozaikleri, gün yüzüne çıkarmak için       - tıpkı KİN KAPISI gibi-  “Kutsal Bir Zamanı” kolluyorlar… Yani kısaca o meleğin yüzünün açılması için "başka bir tarih" beklenmektedir.

Hıristiyan inancında bir ideal vardır: (Bu özellikle Ortodokslarda vardır, Katoliklerde pek yoktur.) “Dünya Ortodoks Hıristiyanlığı ve yeniden Bizans, Megola idea”sı vardır.

“Ekümeniklik’ten ne olur” diyenler, bu yazılanları iyi okumalıdırlar. Bu planları iyi bilmelidirler!

Bu anlattıklarımızın meleklerle ne ilgisi var?

Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul’u almış, Bizans’ı yıkmıştır. Ayasofya’yı camii yapmıştır. Fatih bunları yapınca Hıristiyanlar, yeni Bizans ve tekrar Hıristiyanlık hakimiyeti için uygun zamanı kollamaya başlamışlardır.

Ayasofya’nın içinde, bizim bildiğimiz daha bir çok mozaik, sıvaların altındadır. Zamanla çıkarılacaktır. Neden mi?

Çünkü bu çıkarılan melek yüzü figürü, bilinçli bir şekilde 2010 yılına hazırlanmıştır.(2010 Avrupa Kültür Başkenti Yılı.)  Thomas Whittemore bilinçli bir şekilde o meleğin yüzünü kapatmıştır, çünkü kendi inançlarına göre, meleğin yüzünün açılma günü henüz gelmemişti. (2010 Avrupa Kültür Başkenti Yılı beklenecekti.)

Hıristiyanların kendilerine göre inancı ve planları şudur: 2010’lu yıllarda meleğin biri, yüzünü gösterir, 20XX’de de diğer melekler yüzlerini gösteririler… Ardından diğer semboller bir bir ortaya çıkar.

 Constantinople ve Ayasofya Hıristiyanların olur. Bu müjdeyi, işte yüzünü ilk gösteren MELEK verir!

Şifre budur!



Bu haber 9,872 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,784 µs