En Sıcak Konular

İsrail'de ırkçılık ve Arapların geleceği

13 Ekim 2010 11:07 tsi
İsrail'de ırkçılık ve Arapların geleceği Önerilen yeni yasa Araplara, mesele sadece çoğunluk olmamanız değil, diyor. Mesele topraklarınızı sizden almamızdan ibaret değil, diyor. Artık şunu da bilmelisiniz: Durumu değiştirmek ve vatandaşlığınızı kullanmak yönünde hiçbir şansınız yok...

Önerilen yeni yasa Araplara, mesele sadece çoğunluk olmamanız değil, diyor. Mesele topraklarınızı sizden almamızdan ibaret değil, diyor. Artık şunu da bilmelisiniz: Durumu değiştirmek ve vatandaşlığınızı kullanmak yönünde hiçbir şansınız yok...

O gün gelecek: Gindi Kuleleri’nin lüks bir dairesindeki piyano dersinin sonunda, en küçük oğlan Chopin prelüdünü çalmayı bitirdikten ve özel öğretmen zarf içinde ücreti aldıktan sonra, başarılı baba ona, adeta İsrail’deki bir kafeteryada konuşur gibi yüksek sesle şunu söyleyecek: “Bu daireyi Mann Kültür Merkezi’nde, tam Rus (veya Polonyalı, hangisi olduğunu hatırlamıyorum) piyanist aşağıdaki sahnede prova yaparken satın aldım.”

Derken kızı ordudan geri dönecek ve babası, ‘cool’ davranmaya çalışarak, kaç tane terörist yakalayabildiğini soracak. Ve kız Araplara biraz lanet okuyacak, ardından duşa koşacak, zira az sonra babasının kendisine üniversite sınavları sonrası verdiği cipine binip kasabada hava atmak üzere gazlayacak.

Öğretmen otobüsle Neveh Şaret’teki evine doğru yola koyulacak (kocası şık bir restoranda güvenlik görevlisi) ve akşam yemeğinden sonra öğretmen ve yerel toplum merkezindeki bilgisayar kulübünde çalışan oğlu, Channel 9 televizyonundaki programı seyredecek. Programda Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’la körelmiş Rusça’sıyla “haklarımız” konusunda bir röportaj yapılıyor olacak. Bakanın kabalığı bazılarında, bilhassa da büyükbabada rahatsızlık yaratacak; zira büyükbaba Araplardan, Ortadoğu kökenli Yahudiler olan yeni dindar komşularının olduğundan daha az şikayetçi.

‘Haklar’ deyince...

Bununla birlikte Lieberman ‘haklarımızdan’ söz ederken küçük dairede genel olarak gayet iyi bir hissiyat söz konusu. Dahası, İçişleri Bakanı Eli Yişai Channel 10’da, Eğitim Bakanı Gideon Sa’ar Channel 2’de ve Stratejik İlişkiler Bakanı Moşe Ya’alon da Channel 1’de ‘haklarımızdan’ konuşuyor olacak. (Ya’alon Grofit Kibbutz’undaki meyve bahçesine dair tatlı hatıralarından söz etmeyi de ihmal etmeyecek.)  Bir insan ne zaman ‘haklarımızdan’ söz edildiğini duysa, günün bütün sıkıntıları uçup gidiyor. Harkovlu yengenin haklarının (Yahudi değil, Tanrı korusun) elinden alınması bile bir anlığına unutuluyor. Bir insan “haklarımızdan” konuşulduğunu duyduğunda, bir anda fahiş kira ödediği dairesinin sahibi haline geliveriyor. Ya da en azından lüks Akirov Kuleleri’ndeki bir sonraki özel derse kadar öyle hissediyor.

Akirov’da da (Channel 9, Channel 2, Channel 10, Gindi Kuleleri ve Grofit Kibbutz’unda olduğu gibi) Mann Kültür Merkezi’ni, Cameri Tiyatrosu’nu ve ‘haklarımızın’ olduğu demokratik Yahudi devletini pek seviyorlar.

Haklarımızla ilgili İsrail hükümetinin reklamını yaptığı bu saçma sapan deklarasyonun, İsrail hayatının su katılmadık boşluğu dışında hiçbir temeli yok. Yurtdışı seyahatlerinde veya televizyon programlarında ya da kitapçılarda her türden “İsrailli” şeyi bulup çıkarmak ve saçmalığın daniskası mahiyetinde “İsrailli” karakterini pazarlamak yönündeki o vahim hevesÖ İşte bunlar, daimi bir savaş durumundan başka, o veya bu şekilde zerre kadar normallik yaratmayı becerememiş bir devletin neden olduğu muazzam boşluğun birer parçası sadece.

İsrail devleti bütün vatandaşlarının devleti falan değil. Bu iyi biliniyor. Fakat bunun bütün Yahudilerin devleti olduğunu söylediklerinde, kimsenin elinde “bütün bu Yahudilerin”, Yahudi olmayanlara karşı sürekli provokasyonları dışında ne anlama geleceğine dair hiçbir ipucu yok.

Geçmişte bu provokasyon inkar niteliğindeydi. Çölü yeşertmekten söz edip köyleri yok ettiler; “düşman köye yıkım getireceğiz” gibi iğrenç mısralar içeren gaza getirici İbranice şarkılar söylediler.

Fakat bütün bunlar ortak bir “davranış” paydasına, eylem paydasına, başkalarını saflara katma ve katılma paydasına sahipti. Yeni ırkçılık ise İsrailliler her tür eyleme sorumluluğundan kurtarırken, Yahudi olmayan herkesi aşağılama haklarını yerli yerinde bırakıyor.

Önerilen yeni yasa Araplara, mesele sadece çoğunluk olmamanız değil, diyor. Mesele topraklarınızı sizden almamızdan ibaret değil, diyor. Artık şunu da bilmelisiniz: Durumu değiştirmek ve vatandaşlığınızı kullanmak yönünde hiçbir şansınız yok. Geleceğiniz size doğru yaklaşıyor: o gelecekte ya köle olmak ya da göç etmek var.

Kaynak: Haaretz  



Bu haber 623 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,609 µs