CHP kampı cepheleri belirginleştirdi

11 Ekim 2010 08:32 tsi
CHP'nin Abant Kampı, parti içindeki cepheleri ilk kez yüz yüze getirdi. Artık CHP'de 'Baykalcılar' ve 'Savcılar' keskin iki eksen halinde...

CHP'de yeni bir geleneğin başlangıcı olarak da kabul edilen iki günlük Abant Kampı, geniş bakış açısıyla irdelendiğinde 'olumlu bir çalışma' olarak kayıtlara geçti. Ancak bu kamp, aynı zamanda hem parti içindeki 'cepheleri' teşhir etti hem de Kemal Kılıçdaroğlu'nun üstlendiği tarihi 'yapıştırıcı' misyonun önemini ortaya koydu. Gandi'nin bu konumunu kısaca 'UHU misyonu' olarak da nitelendirmek mümkün. İşte Abant Kampı'nın öne çıkan önemli detayları:

CEPHELER İLK KEZ YÜZ YÜZE

-  CHP'nin eski lideri Deniz Baykal kampa katılmadı. Ancak kendisi Antalya'da iken ekibi Abant'ta hem Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na hem de kaset olayından sonra yol ayırımına geldikleri Önder Sav'a ilk kez medya üzerinden değil, yüz yüze mesaj verme şansı buldu. Baykal da buluşmanın 'atmosferini' yakından takip etti.

- Ekipler hem söylemleriyle hem de davranışlarıyla karşı karşıya geldi. Bazı isimler işi selamlaşmamaya ve yan yana oturmamaya kadar götürdü. Yapılan konuşmalar gösterdi ki, artık CHP'de keskin bir biçimde 'Baykalcılar' ve 'Sav'cılar' diye iki ayrı eksen bulunuyor. Bunların üzerinde 'çatı' konumunda ise Kılıçdaroğlu yer alıyor.

- Bu iki ekseni Gürsel Tekin faktörüyle yoğurarak 'hep birlikte' partiyi 2011 genel seçimlerine taşıma görevi ise Kılıçdaroğlu'na düşüyor. Bunun farkında olan Kılıçdaroğlu da hiç kimseyi dışlamamaya özen gösterdi. Bu nedenle hem en ağır eleştirileri yapan Canan Arıtman, Atilla Kart, Esfender Korkmaz gibi isimlerle hem de Önder Sav, Hakkı Süha Okay, Şahin Mengü gibi 'yol arkadaşları'yla aynı karelere girdi.

'ASIL PATRON BENİM' MESAJI

- Kılıçdaroğlu bir yandan 'Yeni CHP Söylemi'ni seslendiren ve kendisine yakın isimlere yönelik eleştirileri bir yandan da 'türban ve laiklik' konusundaki kaygıları göğüsledi. Gandi, birinci günün sonunda Genel Sekreter Sav'ın, 'Tüm eleştirilere en sonunda yarın ben yanıt vereceğim' çıkışına karşın, ikinci gün çalışmalarının ortalarına doğru Sav'a söz verdi. Sav eleştirileri biraz da 'keskin' bir üslupla yanıtladı, ancak kendisinden sonra da birçok milletvekili söz aldı. Kılıçdaroğlu'nun 'son sözü' kendisinin kullanması ile tüm parti kamuoyuna, 'Patron Benim' mesajı vermek istediği yorumu yapıldı.

akşam

Bu haber 531 defa okundu.