En Sıcak Konular

Kılıçdaroğlu, Büyükerşen ile görüştü

7 Ekim 2010 08:12 tsi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir televizyon kanalında yayınlanacak proğrama katılmak üzere geldiği Eskişehir'de, DSP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ile otomobilde yarım saat baş başa görüştü.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir televizyon kanalında yayınlanacak proğrama katılmak üzere geldiği Eskişehir'de, DSP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ile otomobilde baş başa yarım saat görüştü. Kılıçdaroğlu, Eskişehir'e 15 kilometre kala kendisini karşılamaya gelen ve bir süredir CHP'ye geçeceği söylenen Büyükerşen ile makam otomobilinde görüştü. İkili, daha sonra otele 150 metre kala ayrıldı. Büyükerşen, Kılıçdaroğlu'nun kalacağı otele ise gelmedi. Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde Almanya ziyaretinde de görüştükleri ileri sürülen Büyükerşen ile otomobilde ne konuştuğu merak konusu oldu.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde, Kanal D'den canlı yayımlanan 'Genç Bakış' adlı programa katılmak üzere Ankara'dan kara yoluyla kente gelen Kılıçdaroğlu'nu Eskişehir'e 15 kilometre kala bir süredir CHP'ye geçeceği söylenen DSP'li Büyükerşen de karşıladı. Büyükerşen, burada kendi makan otomobilinden inerek Kılıçdaroğlu'nun aracına bindi. Geçtiğimiz günlerde Almanya'da da bir araya geldikleri ileri sürülen Kılıçdaroğlu ve Büyükerşen, karşılama noktasına yaklaşık 23 kilometrelik uzaklıktaki otele birlikte gitti. Büyükerşen, Kılıçdaroğlu'nun konaklayacağı Anemon Otel'e 100 metre kala araçtan inip kendi makam otomobiline binerek ayrıldı. Kılıçdaroğlu'nun partinin başına gelmesinin hemen akabinde DSP'li Büyükerşen'e kurmayları aracılığıyla CHP'ye davet etmiş, ilk genel seçimlerde Eskişehir'den milletvekili, iktidar olmaları halinde ise Milli Eğitim Bakanı yapacaklarını bildirmişti. İkilinin bu görüşmesi "Büyükerşen CHP'ye geçmeye karar mı verdi" yorumunun yapılmasına neden oldu.

Kılıçdaroğlu, görüşmeyle ilgili olarak "Arkadaşlar senaryo yazmaya gerek yok. Yılmaz Büyükerşen benim hocam. Biraz görüştük. Sohbet edip dertleştik. Birşeyler aramaya gerek yok." dedi.

YÖK BİZE ASKERİN BİÇTİĞİ KEFEN GÖMLEKTİR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde ilk yapacakları işin YÖK'ü kaldırmak olacağını, öğrencilere askeri ücret kadar burs vereceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, "YÖK'ü neden kaldıracağız? Çünkü YÖK, askerlerin bize biçtiği bir kefen gömleğidir. Gençleri, üniversiteleri özgürleştireceğiz. Onlara askeri ücret miktarı burs vereceğiz." dedi. Kılıçdaroğlu, bir özeleştiride bulunarak, CHP'nin halkın sorunlarını yeterince dinleyemediğini, sahip çıkamadığını, bu konuda kendilerinin hatalarının olduğunun altını çizerek, "CHP, halkın partisi olmalı ve halka gitmek zorundadır." dedi.  

Kılıçdaroğlu, Kanal D Televizyonu tarafından Eskişehir osmangazi Üniversitesi'nden canlı olarak yayınlanan 'Genç Bakış' isimli proğrama katılarak üniversitelilerin sorularını cevapladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bir soru üzerine Türkiye'de özgürlükten söz etmenin mümkün olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, üniversitelerin bilimsel, yönetsel ve mali açıdan özerk ve özgür olmadığını vurguladı. "Üniversiteler YÖK'ün talimatıyla adım atabiliyorsa buralarda özgürlükler yoktur." diyen Kılıçdaroğlu, "İktidara geldiğimizde ilk yapacağım şey YÖK'ü kaldırmak olacaktır. YÖK'ü mutlaka kaldıracağız ve üniversiteler özgürleşecek. YÖK'ü neden kaldıracağız? Çünkü YÖK, askerlerin bize biçtiği bir kefen gömleğidir. Oysa üniversiteler herşeyin özgürce dile getirildiği yerdir. Bir ülkede herkes konuşuyor, üniversiteler konuşmuyorsa bu ülkede özgürlük olmaz, olamaz. Özgürlüklerin olduğu yerde insanlar daha mutlu olur. Biz özgürlüğü vaat ediyoruz, bunu getireceğiz. Bu bizim sözümüzdür."

ASKERİ ÜCRET KADAR BURS VERECEĞİZ, YURTSUZ ÖĞRENCİ KALMAYACAK

Türkiye'de yurt sorununu mutlaka çözeceklerini, TOKİ'ye bu konuda görev vereceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "Söz veriyorum bunu iki senede çözeceğiz. Kaynak var, olanak var. Ama birileri 88 yıldır öğrenci yurtları yapılmasın diye uğraşıyor. Beraber olursak, mücadele edersek bu çözülür. Aslında bunun çözümü en fazla bir yıl sürer ama biz iki sene sözü veriyoruz." ifadesini kullandı.

Türkiye'de en temel kurumlarından birinin Kredi Yurtlar Kurumu olduğunu işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: "Her bir öğrenciye askeri ücret miktarı burs vermek gerekiyor. Bakın biz bunu yapacağız. O zaman öğrenci normal koşullarda daha iyi yaşayabilir. Olanakta var, bütçe de var. Ben eski maliyeciyim. Paranın nasıl, kaynakların nasıl kullanıldığını bilirim. Ama bunları sorgulamak lazım. Bunu yaparsak yurt ve kredini sorunu da çözülür. Sizlerden tek istediğim var. Ödediğiniz vergileri mutlaka sorun ve gerçekleri yakalarsınız."

'DOĞUYA, GÜNEYDOĞUYA GİTMEDİK'

Bir özelştiride bulunan Kılıçdaroğlu, CHP'nin halkın sorunlarını yeterince dinleyemediğini ve sahip çıkamadığını, bu konuda kendilerinin de hatalarının olduğunun altını çizdi. Kılıçdaroğlu, "CHP halkın partisi olmak ve halka gitmek zorundadır. CHP, halk bize (oy vermediler) demek zorunda değildir. Bizim de hatalarımız var ve vardır. Daha fazla onların sorunları ile ilgilenmeli ve bunları yapmalıyız. Belki bunu yapmadık. Doğuya, Güneydoğuya gitmedik. Oradaki insanlarla kucaklaşmadık, sorunlarını dinlemedik. Ama şimdi gideceğiz, dolaşacağız sorunlarını dinleyeceğiz, kucaklaşacağız." açıklamasını yaptı.

CHP DAHİL BÜTÜN PARTİLER ÖZGÜR DEĞİL

Türkiye'de başta CHP olmak üzere bütün siyasi partilerde demokrasi olmadığını işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hangi siyasi partide demokrasi var? Siyasi partiler yasası 12 Eylül yasasının ürünü. Bu yasa değişmedikce, siyasi partilerde demorkasi olmaz. Gerçek anlamda demokrasinin gelmesi için partilerin içinde ön seçim yapılabilir, merkez yoklaması yapıbalir. Ama önce siyaseti demokratikleştirmek lazım. Bakın gelin 12 Eylül yasalarını, hepsini değiştirelim dedik. Niye? Gerçek demorkrasi gelsin diye. Anayasayı dahi değiştirelim, oturalım demokrasiyi değiştirelim. Fakat birileri kaçıyor. Niye değiştirmiyorlar? CHP'de demokrasi var mı ya? gelince. Hiç bir partide demokrasi yok."

YÖK'ün üniversitelerde polis denetiminin artırılması yönündeki kararını da sert bir dille eleştiren Kılıçdaroğlu, "Çok vahim. Buraları cezaevi midir? Buralar özgür olsun diyoruz. Buna şiddetle karşıyız. Özgürlüğün olduğu yerlerde kısıtlamaya karşıyız. Düşüncelerimizi özgürce söylemek zorundayız. İnşaallah bunlar ciddi bir çatışma ortamı doğurmaz. Buraları bir cezaevi, bir baskı ortamı gibi göstermemek lazım. Polisimiz elbette işini yapacaktır. Ama bunun bir oranı olmalı." şeklinde konuştu.

TÜRBAN İÇİN TASARI GETİRSİNLER, GÖRÜŞELİM


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, özgürlüklerden yana oldukların, herkesin okumasını istediklerini ve bunun içinde türban sorununu çözmek istediklerini söyledi. Türban sorununun çözümü için iktidar partisinden bir yasa tasarısı beklediklerini işaret eden Kılıçdaroğlu, "CHP başörtüsüne karşı değildir, bunu çözer. Parlementoda samimi bir ortam oluşursa çözülür. 300 küsur milletvekilleri var. Niye yasa tasarısı getirmiyorlar, onları tutan mı var? Getirsinler görelim. Başbakan bu işten nemalanıyor, çözülmesini istemiyor." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Kanal D Televizyonu tarafından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nden canlı olarak yayınlanan 'Genç Bakış' isimli proğrama katılarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gençlerin siyasete girmesini isteyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin pek çok sorununun olduğunu, gençlerin siyasete girmesiyle dinanizm olacağını, bunun da polikitakıyı zorlayacağını kaydetti.

 'BAŞBAKAN TÜRBAN SORUNUNDAN NEMALANIYOR'

Türbana ve türban takana da karşı olmadığını işaret eden Kılıçdaroğlu, "Bunu da çözmeye razıyım ve hazırım. Ama benim açıklamalarımı çarpıtıyorlar, dürst olmak lazım. Ben ne konuşuyorsam ağzımdan çıkanı biliyorum. Bir sefer Başbakan bunu çözme taraftarı değil. Buradan nemalanıyor. Bunu çözümsüz hale getiriyorlar. Terörde de aynı durum var. Birileri istemiyor, nemalalanlar var." ifadesini kullandı.

Eğitim özgürlüğünün olduğunu, herkesin üniversiteye giderek okuması gerektiğini işaret eden Kılıçdaroğlu, bu bağlamda türban sorunun çözmek için mücadele verdiklerini anımsattı. Kılıçdaroğlu, "Birileri çıkıyor 'vay siz çözemezsiniz' diyorlar. Ya niye çözemeyeceğiz? Parlemonta da samimi bir ortam oluşursa çözülür. Getirsinler yasa tasarısını, ellerinden tutan mı var? 300 küsur milletvekilleri var. Niye yasa tasarısı getirmiyorlar? Onları tutan mı var? Getirsinler görelim." şeklinde konuştu.

'BAŞÖRTÜSÜ SORUNU ÇÖZMENİN YOLU BİR MASADA OTURMAKTAN GEÇER'

"Evet Türkiye'de böşörtüsü, türban sorunu var. Biz bu sorunu çözeceğiz." ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, bu sorunu çözmenin yolunun da iktidarı ve muhalefetiyle bir masada oturmaktan geçtiğini dikkat çekti.

Bu konuda Başbakan Erdoğan'a suçu yükleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Başbakana çağrı yaptı, neden sallıyor? Kendisine haber saldım. Başbakan 'bizim önceliğimiz var' diyor. Ya bizim de önceliğimiz var. Oturulım bir masada sorunu çözelim. Bizler akil adamız. Başbakan bunları çözmekten yana değil. Olay sadece bir başörtüsü sorunuyla da sınırlı değil. Başı açıkların da sorunu yok mu ? Onların da sorunu var. Onun için söylemek istediğim şu sorunu çözeceğiz. Bir masanıın etrafında sağlıklı tartışacağız. Adam gibi konuşacağız. Bakın siz CHP'ye oy verin, sizin başörtüsü sorunu nasıl çözeceğimiz görün? Bakın görün nasıl çözeceğiz?

'ÖZGÜRLÜK HERKESİN HAKKI, MAHALLE BASKISI OLUŞTURULMAMALI'

Özgürlüğün herkese verilmesi gerektiğini, bir başkası için mahalle baskısı oluşturulmaması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, "Ancak özgürlük bir başkasını rahatsız ediyorsa, bu özgürlük değildir. Özgürlüklerden yanayız, savunuyoruz, herkesin okumasını istiyoruz. Bize dar gelen 12 Eylül Anayasasını değiştirmek istiyoruz. Varlarsa hodri meydan. Biz varız, buradayız. Hukukçular verelim, bir arada toplanalım, fikir alış verişi yapalım. Ortak bir şeyler ortaya çıkaralım. Niye seçim sonrasını bırakıyoruz." açıklamasını yaptı.

Kılıçdaaroğlu, seçimler öncesinde anayasada belli başlı konularda değişikler olabileceğini ifade ederek, "Bu mümkün. Hazirana kadar anayasada belli değişikler olabilir." dedi.

'BEN SADECE HALKA GÜVENİYORUM'

"Başbakan olup olmamam konusunda ne ABD, ne AB'ye güvenmiyorum." diyen Kılıçdaroğlu, tek güvencesinin halk olduğunu vurgulayarak, "Ben sadece halka güveniyorum. Halka güvenip, onlarla yola çıkacağız. Onların bilinçlenmesi için elimizedn geleni yapacağız. Ülkenin bağımsızlığını, sorunlarını çözmesini istiyorsak, onun çözümü bizim elimizde. Başka yerde aramamaya gerek yok. Kendi göbeğimiz kendimiz keseceğiz." diye konuştu.

cha



Bu haber 703 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,363 µs