En Sıcak Konular

Deliller İsrail'i işaret ediyor

1 Ekim 2010 12:10 tsi
Deliller İsrail'i işaret ediyor 
Amerikan New York Times Gazetesi'nden Stuxnet virüsü hakkında ilginç iddia...

İran'ın nükleer programını yavaşlatmak ya da sabote etmek için üretilmiş olabileceği belirtilen Stuxnet adlı bilgisayar virüsünde İsrail izine rastlandı. Uzmanların maliyetinin 3 milyon doları bulabileceğini ve bunun da ancak bir devlet tarafından karşılanabileceğini savunduğu bir botnet olan Stuxnet'teki bir dosyanın adının, Eski Ahit'te yer alan bir hikaye olan Esther Kitabı'na gönderme olabileceği belirtiliyor. Söz konusu hikayede Yahudilerin, kendilerini yok etmek isteyen Perslilerin bir saldırısını engellemeleri anlatılıyor.

Haziran ayında Belaruslu bir güvenlik firması tarafından keşfedilen Stuxnet solucanının, İran'ın nükleer tesislerine bulaştığı ortaya çıkmıştı. Dünya çapında toplam 100 bin bilgisayara bulaştığı düşünülen Stuxnet, Siemens Simatic WinCC SCADA kullanan endüstriyel bilgisayarlar odaklı hazırlanması da İran'a yönelik bir komplo olabileceği iddialarını gündeme getirmişti. Siemens Simatic WinCC SCADA sistemler, fabrikalar, nükleer santraller gibi tesislerde kullanılıyor.İranda nükleer tesislerinin büyük kısmında bu solucanı kullanıyor.

Uzmanlara göre bu tarz bir solucanı yazmanın 10 uzman programcının 6 ayını alabilir ve maliyeti de 3 milyon doları bulabilir. Böyle bir bütçeyi bir solucan için ancak bir devletin karşılayabileceğini söyleyen uzmanlar, Stuxnet'in siber savaşın ilk süper silahı olduğunu da savunuyorlar.

Stuxnet'i inceleyen uzmanların, solucan içindeki bir dosyaya verilen isim de komplo iddialarını güçlendirirken, arkasında İsrail olabileceğine dair de ipuçları verdi. New York Times'ta yer alan habere göre Stuxnet'in izlerini inceleyen ve ilk çıkış noktasını bulmaya çalışan uzmanlar, solucan içerisinde yer alan "Mrytus" (yaban mersini) adlı dosyanın Eshter Kitabı'na bir gönderme olabileceğini düşünüyor.

Uzmanlar, "mrytus" isminin basitçe bölge için çok önemli olan bir bitki olan "mrytle"ye (bir yaban mersini türü) işaret ettiğini düşünüyor. Bazı güvenlik uzmanları ise bunun Eshter'e bir gönderme olduğunu ve İsrail ile İran arasındaki psikolojik ve teknolojik savaşta açık bir uyarı anlamına geldiğini savunuyor. Dosyaya bu ismin verilmesinin ise İsrail'i açıkça hedef göstermek istenmesi olabileceğini de iddia edenler var.

Stuxnet'i inceleyen uzmanlar, solucanı üretenlerin projeye Myrtus adını vermiş olabileceğini gösteren bir metin dizgisi bulduklarını aktarıyor. Uzmanlar, bir başka koda ise Mrytus ailesinden olan guava meyvesinin adı verildiğini kaydediyor.

Myrtus'u ilk bulan kişi olan ve onun Eshter'e gönderme olduğunu düşünen Mr. Langner adlı uzman, NY Times'a açıklamasında "Eğer İncil'i okursanız, bir tahmin yürütebilirsiniz." diyor. Eshter Kitabı'nda Yahudilerin, kendilerine karşı bir saldırı hazırlığında olan Perslilere düzenledikleri "önleyici" saldırının hikayesi anlatılıyor.

Emory Üniversitesi'nde Eski Ahit uzmanı olan Carol Newsom da bağlantıyı doğruluyor. Newsom'a göre Kraliçe Eshter'in İbranicedeki adı Hadassah. Hadassah ise İbranice de "myrtle" ile eş anlamlı. Newsom, "Birileri açıkça diller arasında bir oyun yapıyor." diye konuşuyor.

Gazeteye konuşan eski bir istihbarat ajanı, orijini ya da amacı ne olursa olsun, Stuxnet'in İran üzerindeki psikolojik baskıyı artırdığını söylüyor.
Ne İsrail ne de Amerikan yönetimi, Stuxnet'in kendileri ile bir bağlantısı olduğunu kabul etmiyor. Birçok ülkede konuya ilişkin konuşan hem siber savaş uzmanları hem de nükleerteknolojiuzmanları, Stuxnet gizeminin asla çözülemeyeceğini düşündüklerini söylüyor.

Stuxnet'in arkasında İsrail olabileceğine dair başka gerekçeler de bulunuyor. İstihbarat bölümünün, İsrail ordusundaki en geniş birim olduğu; istihbarat içerisindeki en geniş birimin ise elektronik ve bilgisayar ağ istihbaratı olan Unit 8200 olduğu biliniyor.

İnternet bağlantısı yerine harici bellekler üzerinden bilgisayarlara giren Stuxnet solucanı şimdiye kadar Çin, Hindistan, Endonezya ve İran gibi ülkelerde etkili oldu. Ancak asıl hedefin hep İran olduğu düşünüldü. Stuxnet'in özellikle bazı Siemens cihazlarına saldırmak için tasarlanmış olması iddiaları da güçlendirdi. Geçtiğimiz yıl Dubai otoriteleri, Batılı istihbarat ajanslarının uyarısıyla İran'a götürüldüğü düşünülen çok sayıda Simatic S-7 cihazı ele geçirmişti. Bu cihazların İran'a gitmekte olduğu öne sürülmüştü. Uluslaraarsı Atom Enerjisi Ajansı yetkilileri de İran'ın Siemens cihazlarını kullandıklarını doğrulamıştı.

Öte yandan her ne kadar İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad uranyum zenginleştirme işlemlerinde sorun yaşadıklarını iddia etse de, Natanz tesislerinde 2009 mayısında 4 bin 920 olan santrifüj miktarı, yüzde 23'lük bir azalmayla geçtiğimiz Ağustos ayında 3 bin 772'ye düşmüştü.

Bilişim uzmanları, Stuxnet solucanın 2009 yılı başından itibaren yayılmaya başladığını ve geliştirilmiş bir versiyonunun da 2010 Ocak ayından beri yayıldığını belirtiyor. Bütün bu bilgiler ise komplo iddialarının güçlenmesine sebep oluyor. Stuxnet'i araştıran uzmanlar da solucanın, yeni bir siber savaş çağının başlangıcı olduğunu düşünüyor.

Siber silahlar, arkasına parmak izi bırakmadığı için istihbarat servislerinin de en büyük gözdesi. İsrail istihbaratı, Unit 8200 adlı bir gizli siber savaş birimi kurmuş ve buraya yüklü miktarda kaynak aktarmıştı. Aynı şekilde Amerikan Ulusal Güvenlik Servisi de ordu içerisinde Siber Komutası kurdu.

Nereden geldiğinin bulunmasının neredeyse imkansız olması da büyük bir sorun olarak görülüyor ve bu konudaki tehlike uyarılarını haklı çıkarıyor.

cihan

 



Bu haber 1,211 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,493 µs