En Sıcak Konular

Diyarbakır Cezaevi'nde yaşanan vahşeti anlattılar

26 Eylül 2010 08:33 tsi
Diyarbakır Cezaevi'nde yaşanan vahşeti anlattılar Diyarbakır Askerî Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu tarafından düzenlenen sempozyum, 12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi'nde yaşanan vahşeti bir kez daha gözler önüne serdi.

O dönemin tutuklusu ve cezaevi görevlilerinden oluşan 500'e yakın kişi ile görüşen komisyon üyesi Nimet Tanrıkulu, Diyarbakır Cezaevi'nde yaşatılanları anlatmanın mümkün olmadığını söyledi.

Diyarbakır Askeri Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu tarafından düzenlenen 12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi'nde yaşanan vahşeti anlatan sempozyum başladı. Sivil toplum örgütü temsilcileri, aydın, gazeteci, siyasetçi ve Diyarbakır Cezaevi mağdurları ile ailelerinin katıldığı sempozyum "Türkiye Diyarbakır Askeri Cezaevi ile Yüzleşiyor" başlığıyla yapılıyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda yapılan sempozyumun açış konuşmasını 'Diyarbakır Askeri Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu'ndan Nimet Tanrıkulu yaptı. Tanrıkulu, komisyonun cezaevinde yaşanan vahşeti açığa çıkartmak ve bu süreçle yüzleşmek için kurulduğunu söyledi. Komisyonun çalışmalarını sürdürürken çok özel süreçler ve tanıklıklar yaşadığını belirten Tanrıkulu, "Tanıklıklarımız ruhlarımızda yeni travmalara neden oldu." dedi. Bu sürece tanıklık etmek ve hukuksal bir delil olması açısından o dönemin tutuklusu, tutuklu yakınları ile cezaevi görevlilerinden oluşan 500'e yakın kişi ile görüşmeler yaptıklarını anlatan Tanrıkulu, "5 bin kişinin kaldığı kabul edildiğinde belki de biz bunların yüzde 10'u ile görüşme gerçekleştirmiş olduk. Bu öyle kolay olmadı, Türkiye'nin dört bir yanını dolaşarak bunu gerçekleştirdik. Hatta randevulaştığımız kimi mağdurlara yetişemedik. Yaşamlarını yitirdiler. Bu anlamıyla biz onlara ulaşmakta geç kaldık." diye konuştu. Görüşmeleri videoya kaydederek bant çözümlerini yaptıklarını ve ön raporlarını hazırladıklarını da aktaran Tanrıkulu, "Tanıkları dinlerken, 'Diyarbakır Cezaevi anlatılmaz, ancak yaşanır' sözünü daha iyi anlayacaksınız." dedi.

78'liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, devletin Kürtleri yok sayma politikası üzerinden giderek cezaevinde bir vahşet uygulandığını belirtti. Can, Diyarbakır Askerî Cezaevi'nin yaşatılan uygulamalar üzerinden ele alınması gerektiğini ifade ederek, cezaevinde olanların mutlaka bilinmesi gerektiğini söyledi. Can, gerçekle yüzleşilmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar da Diyarbakır Cezaevi'nde yaşatılanların bir insan olarak kendisini utandırdığını dile getirdi. "Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük utancı olan bu vahşeti yaşanmamış olarak görmek mümkün değildir." diyen Coşar, "Bu nedenle yüzleşmek yetmez. Özür dilemek gerekiyor. Bu özür, pratik anlamda Diyarbakır Cezaevi'nin müze olarak sergilenmesi ile gerçekleşebilir. Vicdanlarımızı taze tutmamız açısından bu çok önemli." diye konuştu. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise 12 Eylül döneminde yaşadığı bir çocukluk anısını anlattı. Dokuz Çeltik köyüne askerlerin geldiğini ve köylüleri meydanda topladığını söyleyen Baydemir şöyle konuştu: "Kadınlar ve çocuklar seyirlik kısma getirildi. Yaşlı erkekler meydanın ortasında at ve eşek pozisyonuna getirildi. Kadınların, çocukların huzurunda orta yaşlı erkekler yaşlıların sırtına bindirildi. Kadınlar bir kenarda durarak, tülbentleriyle ağızlarını sarmış, ağlıyorlardı. Bizlerse ağlamakla gülmek arasında gidip geliyorduk. Kadınların niye ağladıklarını, yaşlıların niye orta yaşlıları sırtlarında dolaştırdığını da anlamıyorduk. Ama en sonunda biz de ağladık. Biz ağladığımızda bütün herkes 'sergo' dediğimiz hayvan dışkısının içerisindeydi. Bunun kötü bir şey olduğunu o zaman anlamıştık."

Zaman



Bu haber 793 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,374 µs