En Sıcak Konular

Sessiz savaş için sessiz silahlar!

0 0 0000 00:00 tsi
Sessiz savaş için sessiz silahlar! Belgenin adı “Sessiz Bir Savaş İçin Sessiz Silahlar.” 1979 yılına ait olduğu ve ABD Donanmasının Haber alma Servisi’nin elinde bulunduğu rapor ediliyor. Bu belge, beyin yıkama tekniklerinin detaylarına giriyor. Peki medya, okullar ve iş

Gerisini David Icke’nin “Brilliant Book” adlı kitabından dinleyelim:

“Bu belge seçkin dünya yönetim hiyerarşisinin dogmatik ve otoriter zihniyetini açıkça göstermektedir. Benim elimde bulunan sürüm Amerika’da ikinci elden satılan bir fotokopi makinesinin içinde bulundu ve kitlesel zihin kontrolünün politikasını anlatıyor. Bu uzun ve ayrıntılı belge 1979 tarihliydi fakat 1950’lerden beri uygulanan politikanın anahtarlarını vermekteydi. Belge, ‘Sessiz Savaş, 1954 yılında uluslararası seçkinlerin bir toplantısında açıklandı’
demektedir.  Bildenberg Grubu ilk defa 1954’te toplandı.” 

Not : Kopenhag Kararları, Bildenberg Grubu tarafından alınmıştır.

İşte belgede teşhir edilen yöntemlerden örnekler :

“Tecrübeyle ispat edilmiştir ki, bir sessiz silahı korumanın ve halkın kontrolünü ele geçirmenin en basit yolu, onları bir taraftan şaşkın,
organizasyonları bozulmuş, ilgilerini gerçekten önemi olmayan başka sorunlara çekilmiş bir durumda tutarken, diğer taraftan disiplinsiz ve temel sistem prensiplerinden habersiz tutmaktır.”


Bu şunlarla başarılır:

* Onların düşüncelerini başıboş bırakarak;

* Zihni faaliyetlerini sabote ederek;

* Matematikte, sistem tasarımında, ekonomi eğitiminde halk için düşük kaliteli programlar hazırlayarak;

* Teknik yaratıcılık cesaretlerini kırarak. 

* Aşağıdaki yollarla duygularını meşgul ederek, onların kendilerine ve duygusal - fiziksel faaliyetlere olan düşkünlüklerini arttırarak;


a) Medyadaki -özellikle TV ve gazetelerdeki- sürekli bir cinsiyet, şiddet ve savaş gösterileri  vasıtasıyla merhametsiz duygusal

hareketler ve saldırıları bilinç altına yerleştirmek.

b) Onlara ne isterlerse -fazlasıyla- vermek (“Düşünce İçin Değersiz Gıda!”) Onları gerçekten ihtiyacı olan şeyden mahrum bırakmak.

c) Tarihi ve hukuku yeniden yazmak ve halkı sapkın yaradılışın hükmü altına sokmak, böylece onların akıllarını kişisel ihtiyaçlardan dışta ziyadesiyle icat edilen önceliklere kaydırabilmek. Bunlar onların sosyal otomasyon teknolojisinin sessiz silahlarıyla ilgilenmelerini ve bu silahları keşfetmelerini engeller.  Düzensizlikte kâr vardır; daha fazla karışıklık daha fazla kâr. Bu nedenle en iyi yaklaşım problemler yaratmak ve sonra çözümler sunmaktır.


Özet olarak:

Genel Kural:

Medya : Yetişkin nüfusun dikkatini gerçek sosyal sorunlardan uzak tutarak gerçekte önemi olmayan meselelere çekmelidir. 
Okullar: Genç nüfusu, gerçek matematikten, gerçek ekonomiden, gerçek hukuktan ve gerçek tarihten habersiz tutmalıdır.
Eğlence: Halkın düşüncesini altıncı derece seviyesinin altında tutmalıdır.  (Altıncı seviye, maymunların düşünme seviyesinin bir üst basamağıdır)
İş: Düşünmek için zaman bırakmayarak, halkı çiftlikte diğer hayvanlarla birlikte meşgul, meşgul, hep meşgul etmelidir.

İşte kitaptan diğer alıntılar:
 
 * “Anlaşılmaz fiziksel ve zihinsel bozukluklara neden olan ve anlaşılmaz bir şekilde günlük hayata müdahale eden, yani ne aradığını bilen eğitimli bir gözlemci için anlaşılmaz olan sesler üretse bile halk bu silahı anlayamaz, bu nedenle de bir silahla saldırıya uğradığına ve baskı altına alındığına inanamaz.” 


* “Sessiz bir silah tedricen uygulandığında, baskı (psikolojik baskıdan ekonomik baskıya kadar) çok artarak devam edemeyecek hale gelene kadar,  halk bunun varlığına uyum sağlar/adapte olur ve bunun sinsi tecavüzüne tahammül etmeyi öğrenir. Bu nedenle sessiz silah biyolojik mücadelenin bir cinsidir. Bu onların doğal ve sosyal enerji kaynaklarını, fiziksel, zihinsel ve duygusal güçlerini ve zaaflarını tanıyarak, anlayarak, manipüle ederek ve bunlara saldırarak bir toplumun bireylerinin hayatına, tercihlerine ve hareket kabiliyetine tecavüzde bulunur.”


 * “Halk içgüdüsü ile bir şeylerin yanlış olduğunu hissedebilir, fakat sessiz silahın teknik özellikleri nedeniyle, duygularını makul bir şekilde izah edemez veya kendi zekâsıyla problemle uğraşamaz. Bu nedenle, nasıl yardım isteyeceğini ve buna karşı kendilerini savunmak için diğerleriyle nasıl birleşeceğini bilmez.”


 
Derleyen: Mestan Postlu



Bu haber 1,911 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,714 µs