PKK üzerinde derin savaş

20 Eylül 2010 19:20 tsi
Hakkari saldırısı aslına bakılırsa uzun bir süredir dillendirilen gerçeği gün ışığına çıkardı. PKK’da ciddi bir liderlik savaşı var. Ve bu savaşı kazanan PKK’ya hakim olacak. Saldırıyı gerçekleştiren Fehman Hüseyin’in bağlantıları yurtdı

Baştan söyleyelim: Bu analiz, hem açık istihbarattan derlenen bilgileri hem de özel verileri içeriyor.

Edindiğimiz bilgilerden derlediğimiz analizin çatısı şu: Şu anda PKK üzerinde derin bir savaş yaşanıyor.

Bu savaş hem örgüt içini, hem Türkiye’yi hem de bölgesel denklemi yakından ilgilendiriyor.

PKK içinde bir liderlik savaşı var. Bu savaş iki grup arasında yer alıyor. Birinci grup Öcalan ve Karayılan’a bağlı… Bu grup uluslar arası konjonktürü iyi okuyor. Irak, Kuzey Irak, İran, bölgesel ve küresel denklemin artık PKK’yı oldukça zor durumda bıraktığının farkında. Bu yüzden daha çok siyasete ve toplumsal olaylara yöneliyor. Bu grup okul boykotu gibi seçeneklerle pazarlık gücünü artırma arayışında. Pazarlıkla örgütün tasfiyesini gerçekleştirerek, Türkiye siyaseti ve sosyolojisi içinde yer etme düşüncesinde. Ancak örgüt kazanımlarından ödün vermeden, Öcalan’ın varlığını garantiye alarak bunu yapmaya çalışıyorlar.

PKK içindeki ikinci grup, artık örgütün silah bırakarak Türkiye’ye entegre olmasından yana. Bu kişilerin sayısı azımsanacak gibi değil.

PKK içinde diğer bir grup ise silah bırakmama yanlısı. Şahinlerden oluşan bu ekibin içinde kontrol edilemeyen pek çok hücre yapılanması var. Bahoz Erdal kodadlı Fehman Hüseyin burada en aktif isim. Hakkari’deki saldırının mimarı.

Sözkonusu PKK’daki parçalanmışlık olunca devreye elbette farklı güçler de giriyor.

Türkiye ve devlet içindeki farklı yapılanmalar da Türkiye ile çatışan bazı ülkeler de PKK üzerinde hakimiyet kurabilmek adına bu savaşın içinde yer alıyor. Ama lojistik sağlayarak ama çatışan tarafları destekleyerek. Üstelik kimi zaman bu güç ve ülkeler örgüt içindeki kimi isimlere zamanlama talimatı da veriyor. Tıpkı referandum sonrası Hakkari saldırı emrinin verilmiş olması gibi.

Edindiğimiz izlenim şu: İskenderun saldırısının arkasında kim varsa Hakkari saldırısını Bahoz Erdal’a yaptıran odur.

Hatta İçişleri Bakanı Atalay Dörtyol saldırısı ve yaşananlarla ilgili sürekli olarak “bildiğinizden öte gerçekler var” diyor.

Dörtyol’u kim karıştırdıysa Hakkari saldırısının arkasında da duran odur.

Artık hiçbirşey eskisi gibi değil…

Türkiye Cumhuriyeti devleti bir saldırıyla karşı karşıya olduğunda artık gerekli tepkileri verebiliyor.

Örneğin saldırının hemen ertesinde bir gazetenin manşetinde yer alan “Bahoz Erdal yaptı” iddiası.

Bu gazete haberi polisten aldığını ileri sürmüştü ancak haberin polisten gelmediği, KCK’lıların polis tarafından dinlenmediği hemen o gün ortaya çıkmıştı.

Yani?

Anladığımız kadarıyla o haber çok özel bir el tarafından servis edilmişti. Haberin doğru olduğu tam üç gün sonra kesinleşti.

Saldırının olduğu gün hemen ulaşılması güç bilgiler en ince ayrıntısına kadar o gazeteye nasıl geldi?

Konu gazete ya da haber değil.

Konu, devletin istihbarat refleksinin hızlı çalıştığı.

Ve nokta atışı bilgiler vererek bu saldırının arkasındaki güce verdiği mesaj.

Mesaj çok açık: Yapanı da yaptıranı da biliyoruz.

Öcalan’ın bu noktada yaptığı açıklama ve ateşkesin uzatılması da bu açıdan çok önemli.

Bu şu anlama geliyor.

PKK savaşında Bahoz Erdal ve arkasındaki güç kaybediyor.

Çünkü Irak, Kuzey Irak, İran, bölgesel konjonktür ve ABD’nin çıkarlarını derinden etkileyen küresel denklem bunu zorunlu kılıyor.

Demokratik açılımı başlatan Türkiye kartlarını doğru oynuyor.

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 1,575 defa okundu.