En Sıcak Konular

Gündemimizde başkanlık sistemi yok

18 Eylül 2010 22:52 tsi
Gündemimizde başkanlık sistemi yok Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Gündemimizde başkanlık sistemi ve yarı başkanlık sistemini tartışmak yok. Gündemimizde artık darbe anayasalarını tümünden değiştirecek, daha sivil, daha çağdaş, daha demokratik bir anayasaya ulaşmak v

Tatilini Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Güre beldesindeki yazlığında geçiren Arınç, basın mensuplarına gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Arınç, 2010 eğitim ve öğretim yılının 20 Eylül Pazartesi günü başlayacağını belirterek, okula başlayacak milyonlarca öğrenciye yeni öğretim yılında başarılar diledi.

-''ÇOCUKLARIMIZ ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAYALIM''-

Eğitim ve öğretimin en doğal haklardan biri olduğunu ifade eden Arınç, ''Eğitim öğretim yılı çok büyük bir coşkuyla başlarken, BDP'nin çocukları okullara göndermemek gibi bir boykot kararı alması ve bunu ilan etmesi bu sevince gölge düşürmüştür. Eğitim ve öğretim en temel haklardandır. Bunun boykotu olmaz. Buna karşı çıkılmaz. Bununla ilgili hiçbir şekilde siyasi bir çaba gösterilmez'' dedi.

Arınç, Türkiye'nin Anayasasında resmi dilin Türkçe olduğu, eğitim birliğinin sağlanması bakımından da eğitim dilinin de Türkçe olması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Bu hepimizin malumlarıdır ve bu doğrudur. Çünkü hayatın olağan akışına da uygundur. Başka dillerde sürekli eğitim yapılması ve bunun ana dil gibi kabul edilmesi, doğru değildir. Ancak şüphesiz her insanın ana dilini konuşma, bu dili öğrenme, bu dil ile ilgili bilgilerini geliştirme hakkı da temel haklardandır. Bu sebeple Türkiye'de radyo ve televizyonlar sürekli ana dilde, yani günlük konuşma dilinde yayın yapmakta. Bu dili öğrenmek isteyenler için de artık sadece kurslar açılmakla kalmıyor. Üniversitelerde de yeni bölümler hizmete girmiş bulunmaktadır. Yaşları henüz 7 yaşında olan çocuklarımızın eğitim hakkını o veya bu maksatla engellemenin fevkalade yanlış olduğunu ve yasalarımıza göre de suç teşkil ettiğini biliyorum. Elbette amacı ne olursa olsun. Bunu izah edebilecek bir sebebi, makul bir sebebi bulmak da mümkün değildir. Benim BDP Genel Başkanı Sayın Demirtaş'tan ve milletvekili arkadaşlarımdan ricam şudur; çocuklarımız üzerinden siyaset yapmayalım. Çocuklarımız üzerinden bir kısıtlamayı, bir boykotu kesinlikle söz konusu etmeyelim. Özellikle eğitim ve öğretim ile ilgili bir konuda böyle bir boykotu, böyle bir yasağı Türkiye'nin gündemine taşımayalım.''

-''ÇOCUKLARIMIZIN HAYATLARINI BOYKOTLA LEKELEMEYELİM''-

Siyasetçilerin, ülke yöneticileriyle ilgili konuşmalar yaparak, görüşlerini açıklayabileceklerini kaydeden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Gerekirse referandumda olduğu gibi bir boykotu anlamlı hale getirebilirler. Ama çocuklarımızın eğitim ve öğretimleri ile ilgili ve onları daha küçük yaşlarındayken kafalarını her zaman meşgul edebilecek bir anlamsız yasak ile doldurmayalım. Ben bundan vazgeçeceklerine şahsen ümit ediyorum. Çocuklarımızın korunmaya ihtiyacı vardır. Çocuklarımızın güzel duygulara ve inşallah ülke için çok güzel fikirlere ihtiyacı vardır. Onlara hayatlarının baharında ve eğitime ilk adım attıklarında böylesine anlamsız ve çirkin bir boykotla lekelemiş olmayalım.''

-HALK OYLAMASI SONUCU-

Arınç, anayasa değişikliği ve referandum sürecine de değinerek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve diğer bazı partilerin anayasa değişikliği içeren maddeleri tartışmadıklarını, ''Hayır'' denmesi konusunda baskı ve şiddet uyguladıklarını vurguladı.

Buna rağmen halkın, büyük bir çoğunlukla, 7 milyona yakın bir oy farkıyla ''Evet'' konusunda birleştiğini anlatan Arınç, şöyle devam etti:

''16 puanlık bir farkla 'Evet' oyları daha yüksek çıktı. Ben şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Türk Halkı sandığa gittiğinde her zaman en doğru, en isabetli en makul kararları vermiştir. Dolayısıyla halkın sandığa gitmesinden korkanlar bunu dikkate almak zorundadırlar. Hem yapılan seçimlerde, hem de referandumlarda halkımız sağ duyusuyla hareket ediyor ve bu konuda doğru kararları veriyor. Sandıkla ve seçimle iktidara gelinebileceğini tüm siyasetçiler ve genel başkanlar artık idrak etmelidir. Bilmelidirler ki, halkla dayanışma içinde olmadan, halkı anlamadan, halkın ortak değerlerine sahip çıkmadan, değişimci bir ruh ile siyaset yapmadan iktidar gelmek mümkün değil. Dolayısıyla büyük bir çoğunluk ile kabul edilen anayasa değişikliklerinin Türk halkının bir zaferi olduğunu düşünüyorum. Halkımızı, milletimizi kutluyorum.''

-''GÜNDEMİMİZDE BAŞKANLIK SİSTEMİ VE YARI BAŞKANLIK SİSTEMİNİ TARTIŞMAK YOK''-

Bülent Arınç, anayasa değişiklikleri konusunda çalışmaların bundan sonra da devam edeceğini, anayasa değişikliği dendiği zaman, bunu ''Başkanlık sistemi''ne endekslemenin doğru olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

 ''Başkanlık sistemine geçmek ayrı bir konudur ve bugünün konusu da değildir. Fikir olarak, düşünce olarak Türkiye'nin doğrudan başkanlık sistemine veya Fransa örneğinde görüldüğü gibi, yarı başkanlık sistemine geçmesinin yönetimde daha güçlü olacağını söyleyenlere kulak vermek doğru olur. Ancak bunu tartışmak ne kadar ifade özgürlüğü içinde ise, buna karşı çıkmak ve bunu bir tabu olarak göstermekte o kadar ifade özgürlüğünü tanımamaktır. Ama gündemimizde başkanlık sistemi ve yarı başkanlık sistemini tartışmak yok. Gündemimizde artık darbe anayasalarını tümünden değiştirecek, daha sivil, daha çağdaş, daha demokratik bir anayasaya ulaşmak var. Bir kez daha söylüyoruz. Önümüzdeki 2011 seçimlerine kadar, sadece AK Parti değil, bütün siyasi partiler kendileri açısından nasıl bir anayasa arzu ediyorlarsa bunun çalışmasını yapmalıdırlar.''

-''TÜRKİYE'NİN ÖZLEDİĞİ ANAYASAYI BİRLİKTE YAPALIM''-

Sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, bu konuya ilgi duyan tüm kişi ve kurumların yeni anayasa konusunda çalışması ve çalışmalarını ortaya koyması gerektiğini ifade eden Arınç, şöyle konuştu:

''Bizim bu konuda çalışmalarımız var ve güncelleyeceğiz. CHP'nin de MHP'nin de Saadet Partisi'nin de tüm siyasi partilerinde artık Türkiye 21. Yüzyılda, AB yolunda nasıl daha çağdaş bir anayasa yapabilir? Bu konuyu gündemine alsın önümüzde 8 ay var. Çalışmalarını yapsın. Seçimlerden sonrada tüm bu çalışmaları bir araya getirelim. Meclis içinde Anayasa Uyum Komisyonu ile meclis dışında ayrı bir komiteyle bu bütün çalışmaları bir araya getirerek Türkiye'nin özlediği anayasayı birlikte yapalım. Bunu arzu ediyoruz. Ama Sayın Başbakanın, Sayın Burhan Kuzu'ya dönerek, 'Çalışmalara başla' demesinden, bunu başkanlık sistemi üzerine yoğunlaştırmak doğru değildir. Ortak akıl ile halkımızın 'Ortak anayasam' diyebileceği bir belgeyi 2011 seçimlerinden sonra ortaya çıkaralım diye bir çalışmanın içindeyiz.''

-KPSS'NİN KISMİ İPTALİ-

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, KPSS'nin kısmen iptal edilmesiyle de ilgili olarak şunları söyledi:

''Bugün böyle bir karar alındı fevkalade üzgünüm. Çünkü yüzlerce insan, binlerce insan, aylarca hatta birkaç yıl boyunca çalışarak bu KPSS'ye hazırlanıyor. Adeta bu üniversiteye giriş sınavları gibi, belki de biraz daha zorluklar içinde bir memuriyete girmek, bir işe yerleşmek amacıyla bütün imkanlarını kullanıyor. Ümit içinde bu sınavlara giriyor. Sadece birkaç kişinin, sayısını bilmiyorum. Yaptığı hırsızlık veya haksızlık sebebiyle herkesin sınavının iptal edilmiş olması büyük bir faciadır. Bundan dolayı üzüntü duyuyorum. Ama telafisi mümkün olmayan zararlar meydana geleceği düşüncesiyle bu sınav iptal edildi. Bir yargı süreci bundan sonra çalışır mı, onu bilmiyorum. Ama gözü yaşlı pek çok insanın bu sınavların sonuçlarıyla iptal edilmesinden üzüntü duyduğunu biliyorum. Umarım onları da tatmin edecek bir çözüm bulunur. Sınavlara girmiş ve başarılı olmuş, ama şimdi sonuçları iptal edilmiş olan tüm adaylara geçmiş olsun diyorum. Gerçekten üzüntü verici bir olaydır. Ama ÖSYM'nin bundan sonra çok daha iyi bir yapıya kavuşturulması ve haksızlıklara yol açmayacak tedbirlerin alınması gerekiyor diye düşünüyorum.''



Bu haber 656 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,358 µs