Ciner’le ilgili “bilmedikleriniz”

0 0 0000 00:00 tsi
Ciner, Mehmet Ağar’ın parasını yönetiyor mu? Mafyayla ilişkisi var mı? Serveti izah edilebilir mi? Uzun yıllar Turgay Ciner’le çalışan, onu “yakından” tanıyan Yaman Törüner, yazısında bazı karanlık noktalara ışık tutuyor.

Yaman Törüner’in Milliyet’teki yazısı:

Sabah gazetesi ve atv Turgay Ciner'in elinden alındı. Muhtemelen de geri dönmeyecek.

Uzun yıllar Ciner'le birlikte çalışıp yaklaşık 4 yıl önce gruptan ayrıldım. Kendisini en iyi tanıyan ve ilişkilerini bilen kişilerden birisiyim. Ayrıldığım günden beri kendisiyle görüşmedim. Üstelik, gazetesinde benim için hiç hak etmediğim yazılar da çıktı. Bir daha da görüşeceğimi sanmıyorum.

Yine de Ciner hakkında şu tespitleri yapmadan geçemeyeceğim:

* Kendisinin (zannedildiğinin aksine) mafyayla hiçbir ilişkisi yoktur.
* Mehmet Ağar'ın parasını yönettiği şeklindeki iddialar tamamen yakıştırma ve gerçek dışıdır.
* Kanında, delikanlılık ve Karadenizlilik vardır.
* Bazı dedikoduların aksine, izah edilemez serveti yoktur.
* Medya gücünün kullanılması konusunda, bizzat kendisinin tenkit ettiği hususlara yeterince dikkat etmemiş veya edememiştir.
* İyi bir idareci olamamış, dedikodulara olanak tanımış, ödülü ve cezayı kendisi takdir etmeyi yeğlemiş, kısacası sistemleri kurumsallaştıramamıştır.

Macera burada noktalanıyor

* Sosyal statüsünü olması gereken biçimde yerleştirememiştir.
* Ne yapacağı konusunda yeterince güven verememiş; uzlaşma ve işbirliği konularında yetersiz kalmıştır.
* Vatanseverdir.
* Türk ekonomisinin mutlaka faydalanması gereken bir işadamıdır.

Sabah ve atv'ye el konulması konusunda ise şunları söylemeden geçemeyeceğim:

* Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim öncesi gerçekleştirilen bu el konulma, sırf bu nedenle şık olmamıştır.
* Sabah gazetesi ve atv'ye ciddi yatırımlar gerçekleştirilmiştir. Bu çabalar ve harcamalar yok sayılamaz.
* Dinç Bilgin'e hangi sözler verildiğini bilmiyorum. Ama doğruysa, ne Ciner'in verdiği sözlerde durmaması ne de Bilgin'in protokolü TMSF'ye vermesi şık olmuş görünüyor.
* TMSF'nin gruba ve özellikle de grup şirketlerine el koyarak geri dönülemez bir yola girmeden önce, mutlaka bir uzlaşma yoluna gitmesi gerekirdi. Bir medya kuruluşuna, bir banka muamelesi yapmak, çok hukuki görülmüyor.

Bana göre, Ciner'in medya macerası, burada noktalanıyor. Doğal olarak, son kararı mahkemeler verecektir. Ama ben olsam, daha fazla ısrarcı olmam, zararımı tahsil edip bu işi bırakırım.

Bu haber 305 defa okundu.