Darbeci Bekir’den yeni küstahlık!

0 0 0000 00:00 tsi
Dünkü yazısında askerlere çağrı yaparak açık açık darbe isteyen Bekir Coşkun, bugün de yanlış anlaşıldığını iddia etti. Ve fırsat bu fırsat deyip millete hakaret etti. Hürriyet ise sonunda onunla ilgili “küçük” bir önlem almak zorunda kaldı.

Dünkü yazısında resmen darbe çağrısı yapan Bekir Coşkun'un Hürriyet'teki yazısından sonra işler biraz karışmışa benziyor. Hürriyet yönetimi Bekir Coşkun'un bugün basılı gazetede yer alan yazısını web sitesinden çıkardı. Bekir Coşkun bugünkü yazısında da dünkü yazısını darbe çağrısı diye algılanmasını eleştiriyor ve millete kendisini anlamadığı için hakaret ediyor. Dünkü yazısında da hükümet başkanı ve hükümet üyeleri için "Erbakan'ın veletleri" demişti. İşte Coşkun'un yazısında millete hakaret ettiği bölüm:

 "Altmış yıldır aldatıldığını, kandırıldığını, itilip kakıldığını, kravatlı dolandırıcılar tarafından sömürülüp çalındığını anlamayan bir toplum... Nerde sahtekar varsa peşine takılan, nerede üç kağıtçı varsa güvenen, nerede düzenbaz varsa onurlandıran, nerde suçlu varsa seçen bir zihniyet..."

Coşkun’a bir tepki de Nuh Gönültaş’tan geldi. Köşe yazısında Ertuğrul Özkök ve Aydın Doğan’ın da en az Coşkun kadar sorumlu olduğunu belirten Gönültaş şöyle dedi:

“Ben Hürriyet Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e hayranım. Gerçekten. Şaka, alay falan değil.

Diyeceksiniz ki niye?

Bekir Coşkun, Emin Çölaşan, Özdemir İnce gibi kafalarla birlikte çalışabilecek genişliği gösterebildiği için.
Yani, vallahi bravo Ertuğrul Bey...
Ben kendimi hoşgörülü biri diye düşünürdüm. Ama sizin hoşgörünüz herkesinkini aşmış Ertuğrul Bey. Darbecilerle aynı çatı altında bulunabiliyorsunuz!

Vallahi insan sabır taşı olsa çatlar bu adamların yayın yönetmeni olsa. Tebrik ederim sizi!

Adam resmen darbe istiyor yazısında ve sizin yönettiğiniz gazetenin üçüncü sayfasında bunu, senin, benim, onun bunun, hükümetin gözüne sokarcasına lakayt bir edayla yayınlıyor.

Köşesini babasının malı gibi kullanıyor.

Bu yazılardan Hürriyet'in yayın yönetmeni de en az yazanlar kadar sorumludur.

Sizden basınımızın amiral gemisini yöneten kaptan olarak Yeni Şafak Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu gibi "Benim gazetemde demokrasiye aykırı yazı yayınlatmam" demenizi beklemek hakkımız olmalı.

Tanrı yazarlık dönemi sona ermeli.
Sonuna kadar haklısınız.
Ama darbeci yazarlar dönemi de sona ermeli değil mi?

Unutmayın, sebep olan yapan gibidir.
Sizin gazetenizde darbe isteyen kişi sizi de bağlar Aydın Doğan'ı da...
Basınımızın Amiral Gemisi'nde şu cümleler her ne vesile ile olursa olsun, nasıl yayınlanır, nasıl çıkar:
"Erbakan'ın yetiştirdiği, ondan daha zeki ve kamuflajlı veletleri, onun başaramadığını başarıyorlar. Evet... Kansız oluyor...
Pekiiii; kendini Atatürk devrimlerinin ebedi bekçisi sayan ve elinde silahlı güç olanların, tüm bu olanlar karşısında sessiz ve seyirci kalmalarına ihtimal veriyor musunuz?.. Hayır... Önümüzdeki günler büyük olaylara gebe. Patron kuruluşlarının, esnaf ve işçi örgütlerinin, medyanın, üniversitelerin, aydınların pısırık, ikiyüzlü ve çıkarcı tavırları, demokratik olmayan müdahaleler olasılığını artırıyor.

Çünkü; bu karşı devrim durdurulmasına durdurulacak. Burada Erbakan'ın, "Kanlı mı olacak, kansız mı?" sorusunun karşı versiyonu söz konusudur."
Vay vay vay... ne büyük laflar... Hükümete veletler, Erbakan'ın veletleri diyor...
Hükümet bu yazıya sessiz kalırsa yazıklar olsun onlara da.
Şimdi bu arkadaş oturmuş dünkü yazısında da okuyucuların kendisini anlayamadığını yazmış "Yazı yazdım havaya" demiş…”

Bu haber 328 defa okundu.