Derin stratejik değişiklik başladı

17 Eylül 2010 09:41 tsi
Eski kurallar işlemez hale geldiyse...

"İngiliz gazetecinin kimliği önemli değil. Yani önemli bir adam değil. Malum çevrelerin sözcülerinden biri sadece. Ama iddianın bir gazetede yayınlanması ciddi. ABD, İsrail ve bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yaklaşımlarındaki değişiklikle paralellik arzediyor. Bu yüzden önemsenmeli. Birileri Türkiye'ye haddini bildirmeye çalışıyor sanki.

Ama o birileri şunu anlamalılar; eski yöntemlerin bu ülkede alıcısı kalmadı. Yeni şeyler keşfetmek gerekiyor. Gönderilen paketlere bakılırsa hala bunun farkında değiller. Ürünlerini ne kadar parlatırsa parlatsınlar artık bu pazarda mal satamayacaklar..."

Demiş Yeni Şafak gazetesinden İbrahim Karagül, "İngiliz Daily Telegraph gazetesinin senaristi, savaş makinesi Con Couglin"in AKP, İran'dan 25 milyon dolarlık yardım aldı iddiası hakkında. 

Biz de Sayın Karagül'e katılıyoruz: Bu yöntemler eskidi, artık alıcısı kalmadı.

O yüzden de dün kaleme aldığımız haberdeki İsrailli yetkilinin şu sözlerine dikkat çekmek istiyoruz:

"Derin bir strateji değişikliği söz konusu olabilir"

Bundan sonra, Türkiye'de eskisi gibi at koşturamayanların strateji değişikliğine gideceğini tahmin etmiştik. Bir süre daha Daily Telegraph'ın "haberine" benzer şeyler görmeye devam edebiliriz. Ancak stratejide derin bir değişikliğe de hazırlıklı olalım. Telegraph haberi sadece oyunun en üst zarı olabilir. Türkiye bununla meşgulken, aradan kimsenin fark etmediği fakat son derece önemli gelişmeler, kamuoyunun dikkatini çekmeden, kayıp gidebilir.

Örneğin Samsun-Ceyhan Hattı’nda yaşanan gelişmeler gibi... Bundan bir hafta önce konuyla ilgili olarak haber yapan Türk medyasının "Amiral Gemisi", Rusya Başbakanı Vladimir Putin'e ait olan bir sözü manşetlerine taşımıştı: "Erdoğan'a söz verdik". Gidilen stratejik değişikliğin yönüne dair bize bir ipucu verebilir, bu manşet. Keza bundan 8 gün sonra, "Putin, 'Samsun-Ceyhan'a kefil oldu, Transneft yine dinlemedi ..." başlığıyla gene aynı gazete yayınlanan haber, ertesi günlerde Türk medyasının ilgisine pek mazhar olamadı. Oysa burada gidilen stratejik değişikliğin yönüne dair önemli ipuçları var. Dikkat edilirse her iki haber de, liderlerin isimleri üzerinden veriliyor. Yani iş "kişiselleştiriliyor"...

Kendilerini Yunan asıllı Amerikan vatandaşı olarak tanıtan 200 kişilik bir grubun, 17 Eylül Cuma günü Ayasofya Müzesi'nde "ayin" yapmaya karar vermesi gibi provakatif olaylar gündemi işgal edebilir. (Bu ayin meselesinin İsrail-Yunanistan yakınlaşmasına denk gelmesi de ilginç bir tesadüf) (Yeni gelen bir habere göre, grup ziyaretinden vazgeçmiş) Ancak "oyun içinde oyun" kuralını unutmamak lazım. Derin stratejik değişikliği bir an önce fark etmemiz gerekiyor.

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 3,343 defa okundu.