En Sıcak Konular

Törkiş raki şiş kebap veri gut

0 0 0000 00:00 tsi


Bildiğiniz gibi, Türkiye’de gazetelerin “arka sayfa güzelleri” vardır... Adını sanını kimsenin duymamış olduğu birtakım kızların yarı çıplak resimleri, erkek okuyucuyu gıdıklamak amacıyla bu sayfalarda yayınlanır.

Hürriyet Gazetesi daha sonra bunun suyunu çıkarıp kızları birinci sayfanın en üstüne, sürmanşete de almıştır.

Bu geleneği asıl Vatan Gazetesi bozmuş, arka sayfa unsuru olarak önce erkek güzeli Reha Muhtar’ı denemiş, o tutmayınca yerine kendi güzel köşe yazarlarından birinin yakışıklı kocasını getirmiştir.

Yazılı basın tarihe karışacak, yerini “Internet gazeteciliği”, yani medyadan ve birbirinden haber ve yazı araklama ve de lumpen veletlerine gaz verip ona buna küfür ettirme siteleri alacak ya, bu “güzel unsuru” oralarda da boy göstermeye başladı. Sitenin arkası önü olmadığı için dibine koyuyorlar çıplak kızları.

Bu kızlar genellikle hiçbir şey söylemezler ama onların ağzından birtakım abuk sabuk laflar uydurulur, çünkü hiç resimaltı kullanılmasa, bu işin yalnızca cinsellik sömürüsü amacıyla yapıldığı kabak gibi anlaşılacaktır.

Dolayısıyla, kızın ağzından “Türk erkekleri çok etkileyici” falan gibi zırvalar yazılınca hiç anlaşılmamış olur!

Molly Sims derler bir kız bulmuşlar da, diyesiymiş ki “Amerikan erkekleri çok utangaçtır, bence bütün erkekler Türkler gibi olmalı”, oradan aklıma geldi.

Tövbe, “bütün erkekler” dememiş tabii, Babıali’nin alt kadrolarının yarım eğitimli yarı-aydın ağzıyla “tüm erkekler” demiş!

Molly elbette Ayasofya ve Kapalıçarşı’yı da gezmiş, “İstanbul’un mimari ve kültürel yapısına âşık olmuş”...

“Tarihin en eski uygarlıklarına bile başkentlik yapmış olan İstanbul’da olmak ve hâlâ o kültürlerden izler görmek inanılmaz güzel”miş. Sanırım eski Mısır ve Mezopotamya uygarlıkları ve bunların İstanbul’daki kalıntıları kastediliyor. Belki Maya ve Aztek uygarlıkları da sözkonusudur. Belki Fransa kralı Napoleon da bunları ele geçirebilmek amacıyla gizlice Haydarpaşa’ya gelip oradan Sarayburnu’nu uzun uzun kesmişti... (Bu Molly haberi gene Hürriyet’in haberi tabii, site oradan araklamış.)

Eski Babıali geleneklerinin en ahmakça olanlarından biri, söyleşi yapılan keferenin eline gazeteyi tutuşturup resmini çekmekti. Adam ya da kadın hiç mi hiç anlamadığı tuhaf bir dilde yayınlanmış alacalı bulacalı varakpareye aval aval bakarken, altına yazılırdı: Resimde dilber yıldız bilmemkim, gazetemizi incelerken görülüyor...

Bunların erkekleri mutlaka Türk kadınlarını beğenirler, kadınları da mutlaka Türk erkeklerine hayran kalırlar. Erkeğin ismi değişir ama kadının adı genellikle Helga olur.

Aslında herifin Türk kadınlarına yan bakması azıcık sinirimizi de bozmaz değil, fakat bir denge de sağlanmak zorundadır.

Çünkü Türk erkeği istediği kefere karısını düdükleyebilir ama Türk kadını sünnetsiz adama değil vermek, elini bile tutturamaz! Altmışlı yılların ortalarında Porfirio Rubirosa derler bir “uluslararası zampara” vardı, kısa boylu, ince bıyıklı, gözleri fıldır fıldır, Doktor Haydar Dümen’in gençliğini hatırlatan bir “muamele uzmanı”... Buraya gelip Türk kadınlarını çok beğenmişti de basbayağı ciddi bir “allerji” yaratmıştı...

Fakat İstanbul’a gelen kefere karısına mutlaka sorulur: Türk erkeklerini nasıl buldunuz?

O da kibarlık eder, “vallahi henüz bulamadım, orasını burasını karıştırıyorum bakalım” demez.

Böylece, bütün turistlerin kendisiyle yatmak için yanıp tutuştuklarını sanan kasaba çemişine de, kadının önce ırzına geçip sonra da boğazını kesmesi için mükemmel bir zemin hazırlanmış olur.

Bir tarihte ünlü şarkıcı Julio Iglesias gelmişti (Enrique’nin babası)... Hilton Oteli’nde kaldı (o zamanlar en fiyakalı otelimiz oydu), o gece iki Türk yüksek sosyete hatunu, isimlerini unuttum, kendisini birlikte beğendiler...

İstanbul hatırası olarak buradan memleketine ne götürdü, biliyor musunuz? Halı, kilim, oniks ve lokumun yanısıra, uyuz hastalığı!

“Sosyete uyuzu” derler, fazla beğenmekten bulaşır.
 
Akşam



Bu haber 226 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,703 µs