En Sıcak Konular

The Cemaat'te yeni bir ihanet!

3 Eylül 2010 08:55 tsi
The Cemaat'te yeni bir ihanet! Nazlı Ilıcak'tan çok tartışılacak iddia: Hanefi Avcı, 'The Cemaat' içinde, hiçbir müktesebatları olmamasına rağmen, daha fazla hak istemeye kendilerini layık gören bir kısım kişinin oyununa gelerek mi kitabı kaleme almıştır?"

Ne zaman bir ihanet kokusu alsam, Nurettin Veren gelir aklıma. Yanlış anlaşılmasın, Hanefi Avcı'yı "cemaate ihanetle" filan suçlamıyorum. Çünkü, 2 çocuğunu Samanyolu okullarında, -muhtemelen burslu- okutmuş olmasına rağmen, o, "Hizmet" in adamı değildi; olsa olsa bir zamanlar sempatizanıydı. Kitabında zaten Fethullah Gülen'e karşı saygılı bir dil kullanıyor.

İhanetin izini sürmemin sebebi, Polis Akademisi öğretim üyelerinden Önder Aytaç'ın, Samanyolu Haber'in internet sitesindeki bir yazısı. Daha doğrusu bu yazıdaki bazı cümleleri. Yazının başlığı, "Hanefi Avcı, Nurettin Veren mi?" Ama içeriğinde, buna dair bir iddia yok. Nurettin Veren başlığının atılmasının sebebi başka olsa gerek diye düşünürken, gözüme şu satırlar ilişti: "'The Cemaat' içindeki, makam / görev çekişmesi içinde olan, çok az sayıdaki, 3-5 esnaf / işadamı, 8-10 emniyetçi, 3-4 MİT'çi, 5-6 muvazzaf veya emekli subay, 2-3 çakma hocadan oluşmuş ve önceden Fethullahçıymış gibi gözüken, ama her zaman başka başka yerlerle irtibatlı olmuş küçücük bir kemale ermiş grubun, Avcı'yı ama inandırarak ama kandırarak, kendi amaçları doğrultusunda kullanmaları ve onun açıklamalarını, kendi söylediklerine payanda yapmaları söz konusu mu sorusunun yanıtını bulmaya çalışacağım... Fethullah Gülen'in, kendisiyle özdeşleştirilen bir hareketi, hayatta olduğu sürece içerden ve dışarıdan hiç kimseye yedirmeyeceği, onların kişisel çıkarları doğrultusunda kullandırmayacağı kanaatindeyim. Hanefi Avcı da bu bağlamda, 'The Cemaat' içinde, hiçbir müktesebatları olmamasına rağmen, daha fazla hak istemeye kendilerini layık gören bir kısım kişinin oyununa gelerek mi kitabı kaleme almıştır?"

* * *

Şimdi ben tahminlerimi söyleyeyim:
Fethullah Gülen, istihbarata önem verir. Çünkü, derin devletin hedefinde kendisinin ve arkadaşlarının olduğunu iyi bilmektedir. Emniyet bünyesinde, cemaatin bir örgütlenmesi olduğunu hiç tahmin etmiyorum. Ama mutlaka sempatizanları vardır. Sempatizanı olmasa dahi, Ergenekonvari yapılanmaların ülkeye zarar verdiği kanaatini taşıyanlar mevcuttur. Bu çizgideki polisler, bugüne kadar, "Söz gümüşse, sükût altındır" düşüncesiyle ve "Konuşursam başıma iş gelir" endişesiyle susmuştur. Ama artık, bir yandan yargı meselelerin üzerine gidiyor; bir kısım medya da, karanlıkların aydınlanması için gayret sarf ediyor ve en önemlisi siyasi iktidar bu işi çözmeye kararlı. İster "The Cemaat"çi olsun, ister sempatizan, ister ilgisiz ama demokrat kişiler... artık, istihbarata takılan bilgilerin, belgelerin üstü örtülmüyor.

Önder Aytaç'ın yazdıklarından ise şöyle bir sonuç çıkarıyorum: * Fethullah Gülen sonrası, cemaat içinde bir yerlere gelmeye çalışan bir ya da birkaç kişi, hareket halinde. "Yeni Nurettin Veren" derken, büyük ihtimalle, kastedilen kişi ya da kişiler onlar. Avcı'nın "Emniyet'in imamı" diye tanımladığı Osman Hilmi Özdil ise, Gülen'e yakın, ama polis memuru değil. Kendisine intikal eden bazı bilgileri Pensilvanya ile paylaşmış olabilir.

"Gülen istihbarata önem verir" derken, bilerek söylüyorum. 28 Şubat öncesi, Batı Çalışma Grubu'nun faaliyetlerinden, hem Tansu Çiller'i, hem Mesut Yılmaz'ı haberdar etmişti. Onların "Bu Hoca Efendi de niye bu gibi işlere burnunu sokuyor?" diye düşündüklerini bile duymuştum.
Referandum sonrası kitapla ilgili tartışmalar devam edecektir. Belki yeni bilgiler elde edebiliriz. Ama şimdilik kimse dikkatleri başka yönlere çekmek istemiyor. 12 Eylül sonrasında, işin iç yüzü daha iyi anlaşılacak gibi geliyor.

Nazlı Ilıcak / Sabah



Bu haber 1,663 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,580 µs