Öcalan ve Kandil'in bilek güreşi

2 Eylül 2010 12:23 tsi
"Devlet Öcalan'la görüşür mü, görüşmez mi" tartışması bir yana, Öcalan ile Kandil arasında ciddi bir bilek güreşi yaşanıyor.

Öcalan'ın açıklamalarının bir kısmını filtreleyen, bir kısmını ise sansürleyen Kandil, 'boykotu kaldırın' çağrısını da uzun süre gizledi. Bunun üzerine Öcalan, benzer görüşler içeren 7 sayfalık bir mektup daha yazdı.

Henüz kürsüden urgan atma boyutuna kadar uzanmasa da referandum kampanyasının en önemli polemik konularından biri yine Öcalan. Avukatların Öcalan'la görüşmesinden sonra tek taraflı ateşkes kararı CHP ve MHP'nin iktidarı hedef alarak Öcalan'la anlaştılar propagandasına sarılmasına neden oldu.

BAHÇELİ'YE CESARET GELDİ

Referandumda "hayır" dediği için ilk başlarda hızla eriyen MHP, Öcalan'lı propagandanın etkisiyle yeniden canlandı, Bahçeli kendinde meydanlara çıkma cesaretini buldu. Tek yanlı da olsa ateşkes ilan edilmesi, şehit cenazelerinin gelmeyecek, bayrağa sarılı tabutların içinde genç bedenlerin taşınmayacak, anaların yüreklerinin yanmayacak olmasının rahatlamaya yol açması, ardından ateşkesi kalıcı hale getirecek çabaların artırılması gerekirken tersi gelişmeler yaşandı.İktidarın Öcalan'la anlaştığı yönündeki iddialara bir de iktidar çevresinden, "Devlet Öcalan'la görüşür mü görüşmez mi, devletin hangi birimi ne kadar görüşür" şeklindeki değerlendirmeler de eklenince, olay şekil değiştirdi. Referandumun Öcalan'ı serbest bırakmaya yönelik bir adım olduğu noktasına kadar gelindi.

KORKULAN, KANIN DURMASI

Burada bir tespit yaptıktan sonra daha önce ulaştığım ancak bilgi kirliliğinin hüküm sürdüğü bir dönemde yazmayı ertelediğim perde arkası bilgileri paylaşmak istiyorum. Birileri için referandum sürecinde korkulan yeni şehit cenazelerinin gelmesi değilmiş demek ki. Onları ürkütenin şehit cenazelerinin bir süreliğine de olsa gelmeyecek olmasıymış.

AÇIKLAMALARA SANSÜR

"Devletle Öcalan arasında temas var mı yok mu"dan önemli olan Öcalan ile Kandil arasında yaşananlar. Öcalan ile PKK'nın yönetildiği Kandil arasında önemli sorunlar yaşanıyor. Öcalan'ın avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajlar Kandil'de kontrol ediliyor, süzgeçten geçiriliyor daha sonra açıklanıyor. Yani kitlelere istenilen mesajlar iletiliyor, istenilmeyenler iletilmiyor.

Öcalan'ın mesajlarının kitlelere ulaştırılması şu açıdan önemli. Kandil örgüte ve BDP'ye hakim ancak halkın üzerinde hala Abdullah Öcalan etkili. Zaten Öcalan'ın halkın üzerindeki etkisi olmasa, Kandil'in kısa sürede Öcalan yerine yeni bir önder seçmesi için engel yok. Bu yönde niyetler olduğu da biliniyor.

BOYKOT İSTEMİYOR

Boykot kararı kendisine ulaştırıldığında Öcalan, "Boykotu kaldırın, halkın önünü açın" diyor. Öcalan boykot yerine yeni bir Anayasa için çalışmalara başlanmasını öneriyor. Bunun ipuçlarını 23 Temmuz'daki açıklamasında görmek mümkün: "BDP bu referandum sürecini yeni bir anayasanın yapılması sürecine dönüştürebilir. Bir seferberlik ruhuyla seçime kadar çalışılmalıdır. Yeni demokratik bir anayasanın hazırlanması için çalışmalarını hızlandırabilir. Halkımızı yeni bir anayasa talebine hazırlayabilir."

YENİ MEKTUP YAZDI

Kandil uzun süre bu mesajı kitlelerden saklıyor. Öcalan bunun üzerine 7 sayfalık bir mektup yazarak, benzer görüşleri tekrar ediyor. Ancak bu mesajlarına rağmen, yeni Anayasa tartışmalarının gündeme getirilmesi bir yana 'boykot' kararı, bölgenin ileri gelenlerini tehdit ölçüsünde sertleştirilince, yeniden devreye giriyor. Devletin Öcalan'la teması değil asıl sorun Öcalan'la Kandil arasında patlak veriyor. Öcalan'la Kandil arasında bir bilek güreşi yaşanıyor. Kandil Öcalan'ın sözlerini kitlelere doğrudan ulaştırmıyor. Bir kısmını filtreliyor, boykot ve Anayasa oylaması kararlarında olduğu gibi bazı talimatlarının da tam tersini yapıyor.

Abdülkadir Selvi / Yeni Şafak

Bu haber 772 defa okundu.