En Sıcak Konular

Kekeç, Kılıçdaroğlu karşısında 'pes etti'

2 Eylül 2010 09:20 tsi
Kekeç, Kılıçdaroğlu karşısında 'pes etti' "Her meselenin çözümünü “Oy verin, görürsünüz” kalıp cümlesine bağlayan bu tuhaf adama ne diyeceğimi bilemiyorum... "

[CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu] önceki gece, bir televizyon kanalında, “İktidara geldiklerinde başörtüsü sorununu çözeceklerini” söylemiş.

Söyler... İlk kez söylediği bir şey değil.

Fakat, muarızını güya köşeye sıkıştıran bir açıklaması var ki, tam ömürlük...

Buyurmuş ki, “Bu kadar zigzag çizen bir Başbakanı samimi görmek mümkün mü? Ben samimi görmüyorum. Başörtüsü sorununu çözmek istemiyor. Çünkü sorunu siyasallaştırarak rant alanı haline getiriyor. Biz onları insan olarak görüyoruz... Onun için biz çözebiliriz. O çözemez, çözmek istemez. Farklı onun anlayışı, dünya görüşü farklı. Çatışma kültüründen geldi. Uzlaşmanın ne olduğunu bilmiyor...”

Buradan, Kılıçdaroğlu’nun “uzlaşma kültürü”nden geldiğini anlıyoruz.

Uzlaşma kültüründen gelmiş bu siyasetçinin hiç mi hafızası yok?

Hiç mi dönüp geriye bakmıyor?

Hiç mi, “Ben böyle konuşuyorum ama, bir gün birileri çıkıp ayıbımı yüzüme vurur” de
miyor? Başörtüsü sorununu çözmemekle suçladığı siyasetçi, “velev ki” diye başlayan açıklamasından sonra, sırasıyla partilerin, sivil toplum örgütlerinin, kanaat önderlerinin kapısını çalmış, “uzlaşı” temelinde başörtüsü sorununa çözüm aramıştı.

Uzlaşma kültüründen gelen siyasetçinin partisi ne yapmıştı?

Ne yapacak? Kapıları sıkı sıkıya kapatmış, “Ne başörtüsü, ne uzlaşması kardeşim... Bizim laik cumhuriyetten başka bir derdimiz yok. Hadi git işine” demişti.

Bununla kalsa iyi...

Bir de, “Başörtüsünün dinin gereği olup olmadığı ulemaya (din uzmanına) sorulsun” diye Başbakan’ı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na şikâyet etmişti.

Peki, uzlaşma kültüründen gelen bu nevi şahsına münhasır siyasetçi ne yapmıştı?

Hiç sormayın...

Üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan anayasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne koşmuştu.

Peki, bu herkesin malumu bilgileri neden sıraladım? Şundan:

Başbakan Erdoğan, “uzlaşma kültürü”nden gelmiş bu nevi şahsına münhasır siyasetçinin “Başörtüsü sorununu biz çözeriz” beyanatı üzerine, önceki gün bir teklifte bulundu, “Madem öyle, 13 Eylül’de oturup bu meseleyi konuşalım” dedi. Siz olsanız ne cevap verirsiniz? “Hayhay... Oturalım...”

Değil mi?

İnanamayacaksınız ama Kılıçdaroğlu aynen şunları söyledi:

“İlk seçimde CHP’ye oy verir bu sorunun nasıl çözüldüğünü Sayın Başbakan da görür. Kim samimi, kim değil hep beraber görmüş oluruz.”

Benim idrakim burada iflas ediyor.

Her meselenin çözümünü “Oy verin, görürsünüz” kalıp cümlesine bağlayan bu tuhaf adama ne diyeceğimi bilemiyorum... “Pes” diyorum.

Hakikaten pes...

Ahmet Kekeç / Star'daki köşesinden ilgili kısım



Bu haber 1,114 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,897 µs