En Sıcak Konular

Açık arttırma 800 milyon dolardan başladı!

0 0 0000 00:00 tsi
Açık arttırma 800 milyon dolardan başladı! TMSF operasyonunun üzerinden 24 saat geçmeden, iki uluslararası grup Sabah medya grubuna 800 milyon dolar civarında bir fiyatı peşin olarak ödemeye hazır olduğunu iletti. Grupların kim olduğuna gelince...

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun haftasonu operasyonunun üzerinden 24 saat geçmeden, iki uluslararası grup nihai fiyat, ’due dilligence’dan sonra kesinleşmek üzere Sabah medya grubuna 800 milyon dolar civarında bir fiyatı peşin olarak ödemeye hazır olduğunu iletti

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, önceki akşam Turgay Ciner’in işletmecisi olduğu Sabah gazetesi ve atv’nin merkezinin bulunduğu Balmumcu’daki binaya gelip tüm şirketlerin ortaklık hakları ile yönetim ve denetimini devraldıktan sonra, ilk iş gününde gelen tekliflerle şaşkına dönmüş vaziyette. Star gazetesini satarken epey zorlanan TMSF, belli ki bu kez aynı zorlukları yaşamayacak.

TMSF’yle temasa geçen iki grubun el konulan Merkez şirketleri için, nihai fiyat due dilligence’dan (gizlilik anlaşması yaparak şirketin defterlerini inceleme) sonra kesinleşmek üzere 800 milyon dolar civarında peşin ödeme yapmaya hazır olduğunu TMSF yetkililerine ilettiği öğrenildi.

Medya yükselen değer mi?
TMSF’yle temasa geçen taliplerin son 3-4 yılda dünyadaki satın alma faaliyetlerinin yarıdan fazlasını gerçekleştiren private equity fund’lar (özel sermaye fonları) olduğu ileri sürülüyor. Bu tip fonlar medya gibi, kendine has özellikleri olan sektörlere yatırım yaparken, asıl işi medya olan büyük gruplarla hareket ediyor. Yani stratejik yatırımcı (medya şirketi) ile “sponsor” denilen özel yatırım fonları birlikte teklif veriyor.

2007 yılının ilk 3 ayında dünyada satın alma birleşme işlemlerinin toplamı rekor düzeye ulaşarak 1 trilyon 130 milyar doları aştı. Bu rakama ulaşılmasında satın almalarda oldukça agresif davranan özel yatırım fonlarının büyük etkisi bulunuyor. Özel yatırım fonları geçen yılın en büyük satın almalarında da hep baş aktör olmuşlardı.

Ciner’in fiyatının iki katı
800 milyon dolar, ilk etapta teklif edilen daha doğrusu telaffuz edilen rakamlar. Ancak bu bedel bile Turgay Ciner’in şirketler için 10 yılda vade farksız ödemeyi teklif ettiği 380 milyon doların iki katından fazla bir rakamı ifade ediyor.

(Turgay Ciner, TMSF ile 433 milyon dolarlık bir ödeme planında anlaşmıştı. Ancak bu miktardan Turgay Ciner’in Etibank’a olan 23 milyon dolarlık borcu ile satılan şirketlere üçüncü kişilerin uyguladıkları hacizler nedeniyle oluştuğu iddia edilen 20 milyon dolarlık mükerrer ödeme düşüldüğünde Bilgin grubu şirketlerinin Ciner’e gerçek maliyeti 380 milyon dolar civarında hesaplanıyordu.)

Bir önemli ayrıntı daha... Sözkonusu şirketlerin satışından TMSF’nin kasasına girecek para 800 milyon dolar civarında olsa bile Etibank’ın batmasından kaynaklanan kamu zararının tamamı tasfiye edilmiş olacak.

Peki TMSF’nin el koyma operasyonundan daha 24 saat bile geçmeden 2 ciddi teklif nasıl gelebildi? Bu soruya yanıt vermeden önce Türk medya sektörüne hayat veren reklam harcamalarına gözatmakta fayda var.

2006 yılında reklam harcamaları 3 milyar 675 milyon YTL oldu. Bunun 1.4 milyar YTL’sini televizyonlar, 1 milyar YTL’sini ise gazeteler aldı. (Gazete ve dergi rakamını birlikte kullandım.) Yani aslan payı gazete ve televizyonların.

Reklam pastası büyüyor
2001’deki dehşetli küçülmenin ardından 5 yıl üst üste yüksek büyüme oranları gerçekleştiren Türkiye ekonomisinde reklam harcamalarında da önemli artışlar yaşandı. Konut sektöründeki patlama, otomobil ve beyaz eşya satışlarındaki artış, GSM sektöründeki rekabet reklam dünyasına gözle görülür bir ivme kazandırdı.

Reklam harcamaları 2005 yılında 1.7 milyar dolar civarındaydı. 2006’da ise 2.1 milyar dolara yaklaştı. 2007 öngörüsü yüzde 25’in üzerinde büyüme...

Görüldüğü gibi reklam pazarında yol alınacak daha çok önemli bir mesafe var. Tüm bu artış rakamlarına rağmen reklam harcamalarının GSMH içindeki payı yüzde 0.5’ler düzeyinde.

Worldwide Advertising Market’in raporuna göre bu oran gelişmiş 7 büyük ülkede ortalama yüzde 1’in üzerinde. Aynı rapora göre, nüfus başına reklam harcamasının AB ortalaması 190 euro, ABD ortalaması 479 euro. Bizde 2006 reklam harcamasını euro olarak ifade edersek 18-19 euro civarında kaldığını görüyoruz. Yani Avrupa ortalamasının onda biri...

Yakın zamandaki alımlar
Türk medya sektörünü inceleyen analistler bu rakamlara bakıyorlar, Türk ekonomisinin gelişimini yanına koyuyorlar ve daha alacak çok mesafe olduğunu görüyorlar.

Zaten yabancıların Türk medya sektörüne olan ilgisinin altında da büyüyen bu rakamlar var.

Hatırlayın, Doğan Yayın Holding (DYH) yüzde 99.51 iştiraki olan Doğan TV Holding A.Ş.’nin (DTV) yüzde 25’ni, 375 milyon euroya Axel Springer’e sattı. Tüm hisseler için 1.5 milyar euroluk toplam değer hesap edildi.

Turgay Ciner bile halka açılma hesapları yaparken şirketlerin değerini 1.2 milyar dolar olarak hesaplamıştı. Kendisi TMSF’den 10 yıl vadede 433 milyon dolara aldığı yayınları 1.2 milyar dolar değer üzerinden satacaktı. Şayet SPK, İMKB bu satışa izin vermiş olsaydı, Ciner yüzde 25’lik halka arz ile tüm TMSF borcunu erken kapatacak, bir anlamda koskoca bir medya grubuna bedelsiz sahip olacaktı.

Medya sektörünü yakından takip eden, Sabah’ın halka arz macerasına da kıyısından köşesinden katılan analistlere ilk etapta gelen 800 milyon dolarlık tekliflerle ilgili görüşlerini sordum. Hiç şaşırmadılar. Hatta eklediler: ’1 milyar doların üzerine çıkılırsa şaşırmamak lazım.’

El koyma sürecinde yaşananlar netleşiyor
TMSF Başkanı sinyali vermiş muvazaalı işlemler, gizli protokoller tespit edersek anlaşmaları iptal ederiz demişti. Ertürk’ün bu sözleri çoğu kişinin dikkatinden kaçmış olabilir. Biz Ertürk’ün bu çıkışını ekonomi sayfalarımızda gösterdiğimizde iş dünyasından bir kaç telefon almıştım. Ertürk’ün kimleri kastettiği merak ediliyordu. O günlerde konunun tarafları zaten sinyali almış hatta karşı atağa bile geçmişti.

Ertürk’ün o günkü çıkışının altında yatan gelişmeler yaşananlar da netleşmeye başladı.

Dinç Bilgin geçen hafta oğlu Önay Bilgin’le birlikte bizzat TMSF Başkanı’na başvurarak gizli ortaklık belgelerini ibraz etti. Dinç Bilgin burada Ertürk’e “Kamu menfaatinin bu bilgileri bilmenizden geçtiğini düşünüyorum” dedi.

TMSF Başkanı Turgay Ciner’i çağırarak belgeleri gösterdi. Ciner “Bu protokoller geçersiz, biz Dinç Bey’le kendi aramızda bu işi daha önce halletmiştik” dedi. Ertürk nasıl halledildiğine dair belge istedi.

Daha sonra Turgay Ciner’in baş hukuk müşaviri ve Medya Grup Başkanı Kenan Tekdağ, TMSF’ye giderek bazı belgeler ibraz etti. Ancak bu belgeler ciddi bulunmadı. Tekdağ gizi ortaklık anlaşması içeren porotokollerin feshedildiğine dair geçerli bir belgeyi sunamadı.

Ertürk, Başbakan’a çıktı
TMSF Başkanı Ertürk, medyada deprem yaratacak bu gelişme için Başbakan’dan randevu istedi. Ankara’ya gidip olayı anlattı ve “Yasalar bu gruba el koymamı emrediyor” dedi. Başbakan “Yasalar neyi gerektiriyorsa onu yap” cevabı verdi.

Ertesi gün Sabah gazetesinin düzenlediği “Temiz internet” konferansına Başbakan Erdoğan da katıldı. Turgay Ciner de evsahibi sıfatıyla oradaydı. Başbakan bir konuşma yaptı. Daha sonra Turgay Ciner, Başbakan’la 15 dakika başbaşa görüşüp, kendini savunmaya çalıştı. Başbakan “Bakarım” dedi. Ancak o görüşmeden sonra Ertürk’ü aramadı.

TMSF yetkilileri cuma günü, gruba pazar akşamı el koyma kararı aldı. Anladığım kadarıyla Sabah ekibi böyle bir operasyon beklemiyordu. Pazar öğle saatlerinde ne Turgay Ciner, ne Kenan Tekdağ ne de Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı Balmumcu’daki gazete binasında değildi.

Masserati ile geldi
Saat 15.00-15.30 sıralarında Turgay Ciner TMSF’ye çağrıldı. Zaten Ciner’in TMSF’nin Esentepe’deki binasına Masserati araba ve spor kıyafetlerle gelmesi hazırlıksız olduğunu gösteriyordu. Ciner binada 45 dakika kaldı. Görüşmede birkaç saat sonra şirketlerine el konacağı söylendi. Turgay Ciner birkaç gün süre istedi ama TMSF bu talebi reddetti.

Turgay Ciner, TMSF’den çıkıp birkaç yüz metre ötedeki Sabah ve atv binasına gitti. O sırada Kenan Tekdağ ve Fatih Altaylı da binaya geldiler. Ciner binada üst düzey yöneticileriyle bir toplantı yaptı ve TMSF ekiplerinin binaya gelmesinden yarım saat kadar önce binayı terketti.

Sabah’ın Samandıra baskı tesislerinde dün yangın çıktı
Sabah gazetesinin Samandıra’daki baskı tesislerinde dün yangın çıktı. Yangına, bir makinenin montajı sırasında kullanılan kaynak makinesinden çıkan kıvılcımların neden olduğu bildirildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, saat 09.43 sıralarında çıkan yangının, kendilerine saat 09.46’da haber verildiği ve olay yerine sevk edilen itfaiye ekiplerinin müdahalesi sonucu saat 10.35’de kontrol altına alındığı belirtildi. Açıklamada, “Yangının tarafımızdan kontrol altına alınmasından sonra çıkış nedenini belirlemek için yaptığımız incelemede, baskı tesislerinde yeni kurulmakta olan bir makinenin çelik konstrüksiyona montajı sırasında kaynak makinesi kullanıldığı ve yapılmakta olan işlem sırasında sıçrayan kıvılcımların etrafındaki sunta ve talaşları tutuşturduğu anlaşılmıştır” denildi.

Park ve Ceytaş hisseleri taban oldu
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, muvazaalı işlemler yapılması nedeniyle Merkez Grubu şirketlerine el koyarken, sarsıntıdan Turgay Ciner’in borsadaki şirketleri Park Elektrik ve Ceytaş Madencilik de etkilendi. Her iki hissenin sırası da İMKB Başkanlığı’nın ’konu netlik kazanmadan işlem göremezsiniz’kararı doğrultusunda birinci seansta kapalı kaldı. Park Elektrik ve Ceytaş’taki yaklaşık 10 bin borsa yatırımcısı “Karar diğer şirketleri de etkiler mi?” stresiyle beklerken iki şirketten gelen açıklamaların ardından ikinci seansta senetler işleme açıldı. Ancak hisseler işleme açılır açılmaz alıcısız taban fiyata geriledi. Düşüş Ceytaş Madencilik’te yüzde 10, Park Elektrik’te ise yüzde 9.65 oldu. İki şirketin toplam piyasa değeri Cuma kapanışına göre 24.2 milyon dolar azalarak 227.1 milyon dolara indi.

Günay: Bu gelişme nükleer santral başvurusunu etkilemez
Enerjİ Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Yusuf Günay, el koymanın Park Holding’in EPDK’ya geçtiğimiz günlerde yaptığı nükleer santral kurulmasına ilişkin lisans başvurusunu etkileyip etkilemeyeceği sorusunu yanıtlarken, “Tahmin ediyorum ki etkilemez, etkilemez diye düşünüyorum. Medya şirketleri ile enerji şirketleri farklı” dedi.

Vatan



Bu haber 268 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,288 µs