En Sıcak Konular

Krizdeki KOBİ’lerin eli kimin cebinde?

0 0 0000 00:00 tsi
Krizdeki KOBİ’lerin eli kimin cebinde? KOBİ’leri kurtarma operasyonu ‘Anadolu Yaklaşımı’ yürürlüğe giriyor. İşletmelerin bankalara olan borçları yeniden yapılandırılacak! Bankalar şirketlerin üzerine gidemeyecek ama bu borçların parası kimden çıkacak? Sizin çok yakından tanıd

Zorda olup bankalarla başı belaya girmiş küçük ve orta ölçekli şirketler (KOBİ) artık bankalarla oturup borçlarını yeniden yapılandırabilecekler. Bankalar da şirketlerin üzerine gidemeyecek!

Peki Anadolu Yaklaşımı gerçekten işlevsel mi? Yoksa bir genel seçim hamlesi mi? Bankaların zaten başarılı olabileçek, borçlarını zamanla ödeyebilecek firmaları zorlaması eşyanın tabiatına aykırı. Bankalar paralarını kurtarmak isteyeceklerinden firmaların yok olması en son isteyecekleri şey.

Böylece bir anlamda devlet, bankalarla borçlular arasına girmiş oluyor. Peki bu gerçekten kötü mü yoksa iyi tarafları da var mı? Bazılarına göre iktisadi kurallar siyasi amaçlar için değiştirilmeye ya da uygulanmamaya çalışılıyor. Sanayi ve Ticaret Odaları’nın bu yönde fazla siyaset yaptığına yönelik inanç var.

2001’deki şirket nasıl hala ayakta?

2001 yılındaki kriz nedeniyle durumu bozulmuş şirketler 2007 yılında nasıl kurtarılacak? Bugüne kadar gelebildiklerine göre, ya durumları söylendiği kadar bozuk değil ya da alacaklı bankalar zaten yapılabileceklerini yapıyorlar.

Anadolu yaklaşımına bankaların çok sıcak baktıkları söylenemez. Zira onların açısından geride kalanların bir iki istisnası dışında yapılabilecek fazla bir şey kalmamış bulunuyor.
Doğal olarak firmaların verimli ve üretken olmasından ümit kesildiği için borçların takibi sahiplere yöneltiliyor.

Siz ödeyeceksiniz!

Özetle Anadolu yaklaşımı, kazançlar kayıp haline dönüşünce kayıplara devleti ortak etme çabası. Zararları devlet üstlendiğinde vergi olarak kamuya dönmekte. Peki bu KOBİ’lerin içinde bu yardımla hayatta kalıp, istihdam sağlayıp, üretime ve kara geçecek olan hiç yok mu? Elbette var. Ama az. Anadolu yaklaşımı’nın da bunları ayırararak desteklemesi gerekiyor. Ancak unutulmaması gereken bunların sayısının gerçekten sınırlı olduğu.

Özel zararları toplumsallaştırmak ilk bakışta çok faydalıymış gibi görünse de neticede zaten ekonomik verimliliğini yitirip, yıkılma sürecine giren bu işletmeler değil, sahipleri kurtarılacak. Genel seçimler öncesi bu kadar kıyak çok görülmemeli diyenler de olabilir. Onlara söylenecek ise bizle birlikte ellerini ceplerine amaya hazır olmaları!
www.iyibilgi.com



Bu haber 277 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,695 µs