'Yargı muhalefet gibi konuşmamalı!'

0 0 0000 00:00 tsi
Yüksek yargı başkanlarının 'muhalefet lideri gibi' her konuda konuşmaması gerektiğini belirten Osman Arslan, 'Sosyal olan hakim mutlaka bir şeylere bulaşır veya bulaştırılır.' dedi.

Yüksek yargı organları, tartışmalı kararlar ve siyasî söylemler sebebiyle son yıllarda gündemin ilk sırasında yer aldı. Danıştay saldırısının ardından yaşanan gelişmeler de sıkıntıyı gün yüzüne çıkardı. Yüksek yargının tepesindeki bazı isimlerin olay aydınlanmadan verdiği beyanatların gerçek olmadığı anlaşıldı. Bu konuda Yargıtay Başkanı Osman Arslan’dan da uyarı geldi. Yüksek yargı başkanlarının “muhalefet lideri gibi” her konuda konuşmaması gerektiğini belirten Arslan, “Hakim dediğin asosyal olmalı. Sosyal olan hakim mutlaka bir şeylere bulaşır veya bulaştırılır.” dedi. Arslan, konumu gereği her şeyi açık konuşamadığının altını çizdi: “Ağzımızda fermuar var.”

Yargıtay Başkanı Arslan, Anka Ajansı’na yaptığı açıklamada, son zamanlarda ‘çete’ olaylarında yaşanan bilgi kirliliğini sert bir dille eleştirdi. Kirli bilgiyle kamuoyunda suçlu ya da suçsuz kanaati oluşturulduğunu dile getiren Arslan, yargı kararının kamuoyunda oluşan kanaatle örtüşmemesi halinde yargının ciddi bir biçimde yıprandığını bildirdi. Arslan, doktor veya mühendisin bulunabileceğini, ancak hakimin bulunamayacağını söyledi. Arslan, “Yargının yerine yenisini ikame edemezsiniz. Alternatifi yok ki; bugün ülkede 10 bin hakim varsa, 10 bin hakimin işine son verip de siz Amerika’dan 10 bin hakim getiremezsiniz.” değerlendirmesini yaptı. Dünyanın her yerinde adli hataların olabileceğine değinen Arslan, Yargıtay’ın 2005 yılında 518 bin davayı sonuçlandırdığını belirterek, bunlardan yaklaşık 200 bin davanın ise bozulduğuna dikkat çekti. Danıştay saldırısı sonrası yüksek yargı başkanlarının yaptığı açıklamalarla ilgili yapılan eleştirilere Arslan, ‘el içinde kakül kesme, kimi uzun der kimi kısa’ atasözüyle cevap verdi. Arslan, “Yani siz el içinde bir iş yaparsanız onu beğenen de olur beğenmeyen de; çok güzel bir söz.” demekle yetindi. Arslan, Danıştay olayıyla ilgili dosyanın Yargıtay’a geleceğine vurgu yaparak, şöyle konuştu: “Bu konuda açıklamada bulunmam ihsas-ı rey anlamına gelir.”

Arslan, yasama, yürütme ve yargının üç temel kuvvet olduğuna işaret ederek, bunların içinde en çok yargının yıpratılmaması gerektiğini söyledi. Arslan, yasama ve yürütmenin kendini 5 yılda bir yenileyerek güven tazelediğine işaret etti. Yargıdaki bazı hatalı kararların abartılı verilerek ‘kampanyaya dönüştürülmemesi’nin önemine vurgu yapan Arslan, şunları söyledi: “Yargının nerede, ne zaman, kime lazım olacağını bilemezsiniz. İtibarı kahve kaşığıyla, milim milim yaparsınız; ama bir anda yitirirsiniz.” “Yargıtay haber imal eden bir kurum değil.” diyen Arslan, yargı kararlarının magazine konu edilmemesini istedi. Arslan, “Yargıda yanlış olabilir, yanlış olduğu zaman bana bildirin, gereğini yapmıyorsam o zaman istediğinizi yazın.” ifadelerini kullandı. Hakim ve savcıların maaşlarında iyileştirmeler öngören yasa tasarısının Meclis’e gönderilmesi öncesinde basında yer alan haberleri ‘abartılı’ bularak eleştiren Yargıtay Başkanı Osman Arslan, yapılan zammın Danıştay olayı sonrasında hükümetin ‘sus payı verdiği’ şeklinde yorumlanmasına ise tepki gösterdi. Arslan, bu tasarının 3-4 aydır gündemde olduğuna işaret ederek, yapılan bu değerlendirmeyi “ayıp” olarak niteledi.

ZAMAN

Bu haber 315 defa okundu.