"İran aşağılıyor!"

İran'ın on beş İngiliz askeri esir almasıyla başlayan asker krizi yumuşama eğiliminde. En azından İngiltere'de yayınlanan the Guardian, İngiltere'nin İran'ı yatıştırmak için, bir daha izin almadan sularına girmeme sözü vermeyi önerdiğini yazıyor.

Kriz yumuşama eğiliminde, ancak etkileri bir süre daha hissedilecek. Özellikle İngiltere'nin geri adım atması, İran'ın çabaları sonucu gerçekleşiyor ve dünyaya şu kanıtlanmış olacak: İngiltere, İran sınırı içinde gizli faaliyetler yürütüyor.

İngiltere'de yayınlanan Independent gazetesi yazarı Robert Fisk, konunun bu boyutuna dikkat çekiyor ve soruyor: "İran istihbaratı, İngilizlerin Kuzistan bölgesinde bir ayaklanma çıkarma peşinde olduğuna inanıyor. Burada bombalar patladı, İran olaydan İngiliz istihbaratını sorumlu tuttu. İngiltere yorum yapmadı. İran'da gerçekten SAS komandoları var mı? Ya da Amerikalılar Erbil'de bir kaç ay önce bir yere kapatıverdikleri beş İranlıyı serbest bırakacaklar mı?

Fisk'in asıl dikkat çekmek istediği nokta asker krizinin aşağılama boyutu. Fisk yazasında şunları belirtiyor: "Denizcilerimiz esir. Tahran'daki İngiliz elçiliğine  molotof kokteylleri atılıyor. Ancak bu, kesinlikle teröre karşı savaş değil. Bu, aşağılama savaşı. İngiltere'nin, Tony Blair'in, İngiliz ordusunun, George Bush'un ve Irak'ta olup bitenlerin aşağılanması. Blair farketmese de, aşağılamanın erbabı, ezelden beridir kendisini Batı tarafından aşağılanmış hisseden İran..."

Fizk İran'ın uzun bir süredir aşağılandığını ikinci dünya savaşı sonrası gelişmelere bağlıyor. Fisk, İran'ın bu dönemde işgal edildiğini, daha sonra İranlılar için hala milli bir kahraman olan ve halk oyuyla Başbakan olduktan sonra, enerji şirketlerini kamulaştırdığı için darbe ile öldürülen Musaddık'ın da CIA ve İngiliz istihbaratından kişilerin planlarıyla devrildiğini, bunların İranlıların belleğine işlemiş aşağılanmalar olduğunu anımsatıyor.

iyibilgi.com