En Sıcak Konular

TSK’daki tavır değişikliği

0 0 0000 00:00 tsi


Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bir süredir ilginç açıklamalar geliyor. Önce Genelkurmay 2. Başkanı Org. Ergin Saygun, Washington’da konuştu.

 PKK’lıların Kuzey Irak’taki bazı fotoğraflarını gösterdi: - PKK’lılar orada futbol oynuyorlar. Çünkü, güvenlikte olduklarını biliyorlar. Konser bile düzenleyip, lojistik destek alıyorlar... Sonra, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’ın bir konuşması basına yansıdı: - Bugün karşımızda bulunan birçok sorun, geçmişin yanlış çözümleridir. 1991 yılında Irak’ta 36. Paralel’i çizip, ona destek vererek Kuzey Irak’ta bugünü yarattığımız bir gerçektir. Kendi yaptığımız hataları başkasına yükleme hakkımız yoktur.

Bu iki açıklamanın da odağında ABD yer alıyor. Tabii ki durup dururken bu açıklamalar yapılmıyor. Artık TSK da biliyor ki ABD samimiyetsiz. Her iki açıklamanın satır aralarında bu samimiyetsizliğe vurgu var! Çünkü, dün Türkiye’ye 36. Paralel dayatmasını yapan da, bugün Kuzey Irak’taki PKK varlığına gözlerini kapatan da ABD. ABD ikili değil, üçlü oynuyor... Türkiye’ye farklı söylemlerle yaklaşıyor. Irak’taki Kürtler’e tam tersi mesajlar veriyor. Araplar’a karşı daha değişik yaklaşımlar sergiliyor. İşin en önemli tarafına gelince...ABD’li yetkililer, son günlerde PKK ile açıktan görüşmeler yapıyorlar. ABD destekli Barzani ile PKK güçleri iç içe girmiş durumdalar. Artık, Güneydoğu’da patlayan mayınların büyük bölümü de ABD menşeli.

* * *

PKK’nın iki ayrı kolu var: Biri, İran’la savaşmak üzere oluşturulmuş olan PJAK, diğeri de Türkiye’ye saldıran teröristlerin bağlı olduğu HPG. ABD ve İngiltere’nin şu sıralar PJAK’tan beklentileri büyük. Mayıs ayında İran’a büyük bir saldırı planlanıyor. Barzani ve Talabani, ortaya çıkacak çatışmadan zarar görmemeleri için İran sınırındaki Kürt köylerini şimdiden boşalttı. Bunların bir bölümü de Kerkük’e yerleştirildi. Buna karşın, PJAK’ın 2.000 civarında militanı var. Bu sayı da İran’ı sıkıntıya sokmak için yeterli değil. ABD ve İngiltere, bu aşamada HPG militanlarından PJAK’a kaydırmalar yapmaya çalışıyor. ABD, bölgede yapacağı operasyonu sıraya sokmuş durumda: Birinci öncelik İran’a verilecek. İran’ın ardından Suriye’ye dönülecek. Öyle görünüyor ki en son sırada da Türkiye var. Çünkü, bizim “felaket” olarak gördüğümüz gelişmeler, ABD’nin gelecekteki hedefleri arasında! Bölgedeki bölünme-parçalanma sürecine ABD’den olağanüstü bir destek var.

* * *

Biz sınır ötesi operasyondan söz ediyoruz... ABD, sürekli olarak frene basıyor. Tabii, ABD’nin bu tavrı, ileride bize yeşil ışık yakmayacağı anlamına da gelmez. Ancak, böyle bir yeşil ışık bizi daha büyük sıkıntılara sokabilir. Çünkü...

ABD, bir sınır ötesi operasyona izin verirse, önümüze bazı kısıtlamalar da koyacak. Doğal olarak böyle bir operasyondan beklenen sonuç alınamayacak. Zaten PKK’nın istediği de bu. PKK yönetimi, bu konuda Barzani’den çok farklı düşünüyor. Barzani, Türk askerinin Kuzey Irak’a girmesini istemezken, PKK “gelsin” diyor. Şimdiden 500 kişilik bir kaybı da göze almış durumdalar. Böyle bir operasyonu Türkiye’ye saldırmak için dayanak olarak kullanacaklar. Sadece Güneydoğu’da değil, Türkiye’nin büyük metropollerinde de önemli eylemlere girişecekler. “Apo zehirlendi” yaygaraları tutmadı... Şimdi, Silahlı Kuvvetlerin ABD vesayeti altında bir harekata girişmesini bekliyorlar. Türkiye, bu oyuna gelmemeli! Türk Silahlı Kuvvetleri bir sınır ötesi operasyona girişecekse, önünde hiçbir kısıtlama olmamalı. Hava ve kara güçleriyle birlikte gereken bütün imkanlar kullanılmalı. Irak içine gerektiği kadar girilip, yapılması gerekenler yapıldıktan sonra geri dönülmeli.

Çünkü, bu aşamada atılabilecek tek bir mermi var. O da doğru hedefe yönlendirilmezse, tetiğe basmak yarardan çok zarar getirebilir. Sınırlı bir operasyon, PKK’nın ekmeğine yağ sürmekten başka hiçbir sonuç vermez. Zaten, PKK da bunu bekliyor. Böyle bir operasyonun ardından, Türkiye’deki Türk-Kürt çatışmasının körüklenmesi hedefleniyor. Türkiye Cumhuriyeti, büyük sıkıntı ve tehditlerle karşı karşıya. Üstelik, karşı karşıya kaldığımız bu sıkıntıyı, “müttefik” ve “dost” dediğimiz ülkeler körüklüyor!

Bugünkü ve gelecekteki bütün adımlarımızı bu gerçekleri bilerek atmak zorundayız.
 
bugün



Bu haber 165 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,244 µs