En Sıcak Konular

Yazıcıoğlu’nun şok iddiası

0 0 0000 00:00 tsi


Hrant Dink cinayetinden en çok etkilenin siyasi parti, kuşku yok ki BBP’dir. Cinayetin hemen ardından önce Yasin Hayal, ardından Erhan Tuncel çıktı piyasaya. Kısa süre önce Yaşar Cihan ve Mustafa Öztürk gözaltına alınarak sorgulandılar. Üçünün partiyle organik bağı, birinin duygusal yakınlığı vardı. Üstelik aralarından biri (Erhan Tuncel) muhbir çıkmıştı. İddialara göre; bu şahsı hem polis hem jandarma kullanmış, hatta MİT’in bile bağlantısı vardı.

Neden BBP? Bir komplo mu yoksa partinin iklimi mi böyle? BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu, önceki gün konuğumuzdu. Yukarıdaki soruları ona da sordum. Önce derin bir nefes aldı, ardından son tutuklamalarda kafasını karıştıran şu soruya yanıt aradı: ‘Neden 3 ay beklediler?’ Bu noktada, Adalet Bakanı Çiçek’in ‘Savcı soruşturmada eksik yön kalmaması için titiz bir çalışma yapıyor’ tespitini aktardım.

Şöyle devam etti: ‘Doğrudur. Aslında il başkanımızın sorgulanması bir taraftan iyi de oldu. Para yardımı konusu daha önce de konuşuldu, gerekli açıklamaları yaptık. Ama bu konuyu sürekli istismar ettiler. Şimdi tüm iddialara cevap vermiş oldu. Her türlü iddianın üzerine gitsinler. Ne istiyorlarsa buyursun yapsınlar, hiçbir şey boşlukta kalmasın.’

Ancak Yazıcıoğlu’nun ‘komplo’ iddiasına düşünerek, ölçerek, tartarak verdiği şu yanıt çok önemliydi: ‘Bir ay içinde bu kadar şeyi yapmaları mümkün değil. Geriye doğru bakmak lazım. Bu tarlayı çok önceden işlemişler...’ Sonra da bu mevzuu kapattı.

Yazıcıoğlu açıkça söylemese de anlatmaya çalıştığı şuydu: Partiye sızma hareketi çok önceden planlanmış. Mustafa Öztürk’ten ziyade kilit isim, Erhan Tuncel. Tüm ilişkileri, bağlantıları titizlikle araştırılmalıdır. Eminim ki, o zaman sanık sandalyesine gerçek kişi oturtulabilecektir. Peki, sızmalar bundan sonra nasıl önlenecek? Yazıcıoğlu, çok sıkı bir denetim mekanizması kurduklarını açıkladı. ‘Daha dikkatliyiz’ diyor. Umarım, her siyasi parti, bu yaşananlardan kendi hisselerine düşen payı alırlar.

Sabıkam yok, fotoğraf çektirebilir miyim?

Savcılığın Dink cinayetini soruştururken gözaltına aldığı bazı isimlerin, Yazıcıoğlu ile birlikte yer aldıkları fotoğraflar hala hafızalarda. Özellikle Erhan Tuncel’in Yazıcıoğlu’nun arkasında göründüğü fotoğraf karesi... Yazıcıoğlu, ‘Tuncel’i tanımam’ diyor. Yurt gezilerinin birinde tesadüfen çekilmiş olabileceğini ifade ediyor. Aslında tüm siyasilerin karşılaştığı bir durumdur bu...

Dedim ki: Şimdi fotoğraf çekimlerine dikkat ediyor musunuz? Yazıcıoğlu, iki elini sağa sola açarak dert yandı: ‘Ne yapabilirim ki. Biri yanınıza gelip ‘başkanım fotoğraf çektirelim’ diyor. Bir siyasetçi olarak buna karşı çıkabilir misiniz?’

Ama bu fotoğraflardan başının ağrıdığı ortada. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş. Yazıcıoğlu, şimdi fotoğraf çekimlerinde daha dikkatli olmaya özen gösteriyormuş ama nafile... Fotoğraf için ısrar eden gençler şöyle diyormuş: ‘Sayın başkanım, sabıkam yok fotoğraf çektirebilir miyim? Cinayet işleme meyilli biri değilim, fotoğraf çektirmek istiyorum.’
Garip ama gerçek...

Erdoğan bütünleştirici olur

Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu, Cuma öğleden sonra ziyaretimize geldi. Uzun bir öğle yemeği oldu. Sohbetin siyasi bölümünün ağırlık noktası, Çankaya seçimiydi. ‘Sayın Başbakan’la bu konuyu hiç görüşmedik’ dedi. Sizce aday olur mu? Başesgioğlu’nun yanıtı şöyle oldu: ‘Vallahi bilemiyorum ama bana sanki olur gibi geliyor.’

Bu kez ‘Böyle bir kanaat nasıl oluştu’ diye sordum. ‘Bilgiye dayalı değil. Sadece gözlemlerime dayanarak tahminde bulunuyorum’ dedi. ‘Peki aday olmalı mı’ diye sorduğumda yanıtı kesindi: ‘Demokratik açıdan ve toplumda bütünleşmeyi sağlaması bakımından çok yararlı olacağını düşünüyorum.’
Kabineden bir küçük not...

Damdan düşeni, damdan düşen anlar

CHP’li TBMM Başkanvekili Ali Dinçer’in bir yazılı mesajı ulaştı elime. Biliyorsunuz Dinçer, merhum Hasan Saka’nın karaciğeriyle hayata döndü. ‘Damdan düşeni, damdan düşen daha iyi anlar’ diyerek başlattığı organ bağışı kampanyasına destek istiyor.

Kampanyadan istenen sonucun alınması için 3 öneride bulunan Dinçer şöyle diyor: 1. Akılcı, kökten, etkin ve verimli yeni bir model için yasal düzenleme yapılmalı. 2. Organ nakli ve bağış sorunları çözümlenmeli. 3. Toplumsal bilinç güçlendirilmeli.

Dinçer, toplumsal bilincin güçlendirilmesinde Diyanet’e de büyük sorumluluk düştüğüne inanıyor. Organ bağışının dinen caiz ve sevap olduğunu anlatılmasında büyük yarar görüyor. Özellikle şu hadise gönderme yapıyor: ‘İnsanın hayırlısı, başka insanlara hayrı dokunandır.’

Hadisin orijinali böyle değil ama önemli olan niyettir.

Dinçer gerçekten duyarlı bir insan. Bu konudaki mücadelesinden dolayı da kendisini kutlamak gerek. Bu arada kampanyaya ‘dini’ mesajlar eklemesi, umarım partisinde başına iş açmaz.

star
 



Bu haber 166 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,251 µs