En Sıcak Konular

Hasan Cemal: Günlüktekileri biliyorduk!

0 0 0000 00:00 tsi
Hasan Cemal: Günlüktekileri biliyorduk! Gazeteci Hasan Cemal, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait olduğu ileri sürülen günlüğün "gerçek olup olmaması önemli değil" dedi. Çünkü Cemal'e göre anlatılanların içinde gazetecilerin bildiği ama yazmadığı olaylar var. Hangileri mi?

GÜNLÜK konusunu kapatacakmıyız? 

Nokta dergisi, bizim mesleğin eski deyişiyle fikr-i takip içinde, daha önce başlattığı haber konusunu deşmeye devam ediyor.
Son sayısının kapağı şöyle:
"Hayret verici ayrıntılarıyla SARIKIZ ve AYIŞIĞI: 2004'te iki darbe atlatmışız! Emekli Oramiral Özden Örnek'in birkaç sayfası yayımlandığında büyük tartışma yaratan günlükleri..."
Ayrıntılı, heyecanlı 50 sayfa!
Bir solukta okunuyor.
2003 ve 2004 yıllarıyla ilgili.
Zamanın bütün genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının isimlerinin geçtiği sayfalar...
Özetine gelince:
Asker, Başbakan Erdoğan hükümetinden memnun değil. Bu yüzden onun yolunu kesmek için sonu darbeye kadar gidebilecek müdahale hazırlıkları yapıyor. Bildiri yayımlamak, hükümete muhtıra vermek gibi seçenekleri tartışıyor.
Bu amaçla kamuoyunun nasıl oluşturulacağı, medya ve üniversiteden nasıl yararlanılacağı, sendikaların hangi yolla harekete geçirileceği, sokağın nasıl hareketlendirileceği gibi konular ele alınıyor, tartışılıyor, hatta kâğıda dökülüyor.
2003 ve 2004'te oluyor bunlar.
Sanal ortamda yayımlanmış olan bu günlükler gerçekten eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Örnek'e mi ait? Emekli komutanın bu soruya yanıtı hayır. Hayatında hiç günlük tutmadığını söylüyor.
O zaman?..
Konuyu kapatacak mıyız?
Sanmıyorum.
Çünkü gazeteci milletinin o dönemde duyduğu, haberleştirdiği, yorumladığı, bir kısmını da kendine sakladığı birçok olay ayrıntılarıyla Nokta'nın haberinde yer alıyor.
Nedir o bildiklerimiz?
Bazıları şöyle özetlenebilir:
(1) Şimdi emekli olan bazı kuvvet komutanlarının özellikle 2003 sonlarına doğru Erdoğan hükümetine karşı yeni bir 28 Şubat başlatmak istedikleri bilinir.
(2) Bunun için o tarihlerde medyayla en üst düzeyde temasa geçtikleri, bazı işadamlarının da nabzını yokladıkları sır değildir.
(3) Ancak, böyle bir girişimi başlatan komutanlar istedikleri sonucu alamazlar. Hükümetin özellikle ekonomi ve Avrupa Birliği ile ilgili politikalarını destekleyen işadamlarından yeni bir 28 Şubat için yeşil ışık yanmaz.
(4) Bu konuda zamanın kuvvet komutanlarının önünde bir engel daha vardır: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök... Özkök Paşa, askerin bir darbeye kadar gidebilecek müdahalesine karşıdır. Ne yapılacaksa, kapalı kapılar arkasında ve anayasal çerçevede içinde kalınarak yapılmasını savunur.
(5) Askeri müdahale konusunun yeniden kızışması, Kıbrıs'la ilgili Annan Planı'yla başlar. Kamuoyunda bu planı destekleyenler, bazı kuvvet komutanlarının karargâhlarında vatan haini olarak görülür. Aralarında bu satırların yazarının da bulunduğu 20 kişilik bir liste 2004 baharında, psikolojik savaş anlayışına uygun olarak sindirme uygulamak için basına sızdırılır.
(6) Kıbrıs'la ilgili en kritik zirvelerin yapıldığı tarihlerde askerin müdahalesi için, bildiri ya da muhtıra yayımlanması için bazı kuvvet komutanları bastırır. Ancak, Genelkurmay Başkanı Özkök buna yanaşmaz. Annan Planı'na karşı olduklarını yine kapalı kapılar arkasında Başbakan Erdoğan'a, Dışişleri Bakanı Gül'e söyler, ancak son sözün hükümete ait olduğunu da belirtir.
(7) Özkök Paşa'nın bu tutumundan özellikle zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman'ın, zamanın Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur'un ve zamanın KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın çok rahatsız oldukları bilinir. Hayal kırıklığına uğrayan Denktaş'a Özkök Paşa'nın "Anayasal olarak buraya kadar!" diyerek bir demokrasi dersi verdiği de kulislerden basına yansımıştır.
Burada kesiyorum.
Bu yedi noktaya başka noktaları da ayrıntılarıyla ekleyebilecek meslektaşlarım muhakkak vardır.
O yüzden, emekli Oramiral Özden Örnek'in böyle bir günlük tutmadığını varsaysak bile, NOKTA'nın bu yayınına kayıtsız kalınamaz. Çünkü, elli sayfalık bu 'günlük'ün sayfaları arasında gerçek olan, yaşanmış olan birçok şeyin bulunduğu anlaşılıyor.
2003 ile 2004'te neler oldu?
Gerçekler neyse aydınlansın!
Bunun için vardır yargı... 

Milliyet



Bu haber 283 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,609 µs