En Sıcak Konular

Baykal, Erdoğan'a rahat vermeyecek

0 0 0000 00:00 tsi


Diğer partilere benzemeyeceği vaadiyle yola çıkan AK Parti, dün Hatay Milletvekili Fuat Geçen'i ihraç ederek bu alanda ilk uygulamasını yaptı. Sırada, ihraç istemiyle Disiplin Kurulu'na sevk edilen Afyonkarahisar Milletvekili Mahmut Koçak var.

Her iki siyasetçi de, örneğin Konya Milletvekili Halil Ürün gibi çok kadınla yaşamasına itiraz eden eşini dövdüğü ve Parti Tüzüğü'nü de ihlal eder nitelikteki bu tutumu yüzünden parti içinden ve dışından tepki topladığı için dışlanmıyor. AK Parti'den dışlanma nedenleri, Başbakan Tayyip Erdoğan yönetimini eleştirmeleri. Geçen, kamuoyunda 'Ali Dibo' olayı olarak isim takılan yolsuzluk iddialarını gündeme getirdiği için, Koçak da Erdoğan'ın 'Kasımpaşalı' olarak nitelediği üslubunu eleştirdiği için dışlanıyor. Ürün ise, şimdilik yalnızca parti yönetiminden uzaklaştırıldı.

Dünkü ihraç AK Parti için yeni bir dönüm noktası sayılabilir.

Düne kadar CHP ve diğer partilerde yönetime ters düşen milletvekillerinin ihracını eleştiren AK Parti, dün aynı sınıfa girdi.

Dünün bir başka önemi de, Erdoğan'ın partisinin Meclis grubunda yaptığı konuşmada, hükümetin ekonomi ve siyasete yönelik uygulamalarının eleştirilmesini eleştirme biçimiydi. Başbakan ilk kez, hükümete yönelik eleştirilerin ülkeye zarar verdiği tezini işlemeye başladı. Bu da, daha önceki hükümetlerde, zorda kaldıkları zaman başvurduklarını gözlediğimiz bir silahtı.

Erdoğan'ın "Herkes söylediği sözün önünü, arkasını iyi düşünüp konuşmalı" derken muhatabı kimdi? Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün laikliğe aktif olarak sahip çıkılması gerektiği yolundaki sözlerinin etkisinin artık soğumuş olması gerekirdi. Acaba Başbakan ekonomik gidişe ılımlı üslupla, ancak sert içerikte eleştiriler getiren TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nu mu kast ediyordu? Yoksa kendisini ekonomik alanla sınırlamadan Avrupa Birliği, reform yerine din eksenli tartışmalar, laiklik ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine dek siyasi görüşler de beyan eden TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı'yı mı?

Başbakanın yanıtı: 'Herkes'. Bu sözü biraz da kendi grubundaki milletvekillerine söylediği, aksi halde başlarına ne geleceğini dünkü icraatıyla, yani ilk ihraçla gösterdiği anlaşılabiliyor. Başbakan belki de gelişmelere kendisi gibi bakmayan ve kendisi gibi düşünmeyen herkese hitap ediyor.

Erdoğan, dünkü söylemi ve eylemi ile AK Parti'nin mevcut asabiyetini gösterirken, CHP lideri Deniz Baykal da boş durmuyor. Baykal, Erdoğan'ın işini zorlaştırmak için ona yeni tuzaklar kuruyor, sırada başka tuzakların beklediğini de neredeyse ilan ediyor.

Baykal'ın dün 'Krizden çıkış acil eylem planı' adı altında açıkladığı yedi madde, Erdoğan için yedi tuzaktır. Uygulasa bir türlü, uygulamasa başka türlü.

Buna üç bakan ve Başbakanlık müsteşarının görevden derhal alınmasını önerdiği ilk dört madde ile başlayabiliriz. Baykal, bu dört ismin; yani Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın ve Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in derhal görevden alınmasını isteyerek, aslında onların görevden alınması ihtimalinin önüne geçtiğini biliyor. Bu isimlerden bazılarına AK Parti grubu içinden de tepki geldiğini bilen Erdoğan, 23 Haziran'da Antalya'da toplanacak parti kampı öncesi veya sonrasında gidebileceği bir kabine değişikliğine artık bu isimleri dahil edebilir mi? Bu isimleri değiştirmeyi düşünse bile, 'Baykal istediği kelleleri aldı' eleştirisini göğüslemeden bunu yapması mümkün mü?

Yine de yedi tuzak içinde en tehlikelisi son madde. Ankara'daki derin kulisi iyi okuyan Baykal, Erdoğan'a açıkça 'Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Genelkurmay başkanı olmasını engelleme' diyor. Şemdinli'den bu yana meydana gelişmelerden sonra Erdoğan'ın, Büyükanıt'ın kararnamesini imzalamayarak emekliliğe düşürme gibi bir adım atmayı düşündüğünü varsaysak bile uygulamayacağı, Ankara'daki siyaset mantığının gereği. Ancak Erdoğan artık doğal olanı yapsa bile, bunu, üzerindeki 'Baykal öyle istemişti' gölgesiyle yapmış olacak.

'Cumhurbaşkanlığı seçimini uzlaşmayla yapacağını açıkla' demek ise düpedüz, Erdoğan'a yüzde 34 oyla elde ettiği yüzde 66 sandalyeyi iyice zehir etmeyi amaçlayan bir öneri. Olacağına ihtimal vermek zor. Ama asabiyeti artırmaya yetiyor.

Bu haber 276 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,626 µs