En Sıcak Konular

Gül-Mottaki-Beckett: Kritik 3 dakikanın öyküsü!

0 0 0000 00:00 tsi
Gül-Mottaki-Beckett: Kritik 3 dakikanın öyküsü! İngiliz esirlerle ilgili en çarpıcı dakikalar Abdullah Gül’ün makam odasında yaşandı. İngiliz ve İran Dışişleri Bakanlarının telefon trafiginin ardındaki sır ne?Tahran Londra’yı geri çevirirken, Ankara’ya ne için “buyrun” ded

İngiltere Dışişleri Bakanı Margaret Beckett, Türkiye gezisini yarıda gezip ülkesine döndü.. Zaten bu gezinin tek amacı bulunuyordu. Yoksa yıllardır Türkiye’ye gelmeyen İngiliz Dışişleri bakanları geleneğini(!) yıkacak değildi.

İran’ın elinde tuttuğu İngiliz askerleri ve bu meselenin halli için Tahran’la iyi ilişkileri bulunan Ankara’nın ne yapabileceğini görmeye gelmişti Beckett. İngiliz Dışişleri, Tahran’la görüşmekte başından beri sıkıntı yaşıyor. Bunun bir nedeni Tahran’ın Londra’ya bir türlü ısınamayan tavrıysa da, Londra’nın “muhatap almama” politikasının da hayli katkısı bulunuyor.

‘Lütfen siz birşeyler yapın!’

Bu cümle dün Beckett tarafından Türk Dışişleri Bakanı’na söylendi. Aldığı yanıt ise “Neden Mottaki ile görüşmüyorsunuz?” oldu. Aslında İngiltere Mottaki ile görüşmüyor değil, görüşemiyor. Zira her iki körfez savaşında ve hali hazırda İran’a yönelik tavrı oldukça tatsız bulunuyor Tahran tarafından.

Herşey kenara konsa bile, Almanya ile İngiltere arasında işin başından beri yaşanan Ortadoğu çekişmesinde, İran açıkça Berlin’in yanında duruyor ve Almanya’nın bu ülke üzerinde garip bir etkisi bulunuyor. Yani İran-İngiltere çekişmesinin bir yanında Almanya faktörünü de unutmamak lazım.

Gerçekte ise Mottaki’nin Beckett ile görüşmeye ilişkin bir rezervi bulunmuyor. Mottaki daha yeni, ayağının tozuyla New York’tan geldi ve orada Batı’nın ilgilileri ile, gözaltındaki İngilizler konusu dahil herşeyi görüştü. Tek fark İran’a uçarken Frankfurt’a da uğramış olması.

‘Peki, biz bağlantı kuralım o zaman.’

Türk Dışişleri böylece Mottaki’yi aramaya karar verdi ve-buraya dikkat-Beckett’in varlığından söz etmeden Bakan Gül’ün Mottaki ile görüşmek istediğini bildirdi. İrtibat hemen sağlandı ve iki bakan “kulak kulağa” geldi.

Bu konuşmada, Beckett’ın Mottaki ile görüşmesinin yarar sağlayabileceği, kendisinin burada olduğunu İran’ın zaten bildiğini, bağlantının hemen kurulabileceği dillendirildi. Aslında Beckett o sırada zaten Gül’ün yanında oturuyordu.

Mottaki hiç beklemeden, “görüşmeyi kabul etti” ve ahize Beckett’e geçti. İşte bu görüşme önümüzdeki birkaç gün içinde-eğer kritik bir iyileştirme süreci yaşanmazsa-yaşanacak tüm gelişmelerin temelini oluşuruyor.

3 Dk. 10 Sn!

Görüşme bu kadar kısa sürdü. Beckett Muttaki’ye önce İngilizlerin sağlığını sordu ve “hiç endişeniz olmasın” yanıtını aldı. “Diplomatlarımız görebilir mi” dedi, “Soruşturma bitmek üzere, ondan sonra size haber veririz” yanıtını aldı.

“Serbest bırakın” lafını ise hiç ağzına almadı.. Çünkü alacağı yanıtı biliyordu. İlk görüşmede ipleri kopma noktasına getirecek bir pozisyona sürüklenmek istemedi. Yalnızca, İngiliz askerlerin bir sınır ihlali yapmadığını, olay gerçekleştiği sırada Irak’ın karasularında görev yapmakta olduklarını belirtti. Bunun yanıtı konuşmanın bittiği anlamına geliyordu.. “Kendileri aynı şeyi söylemiyor!”

“Başbakanımı arayabilir miyim?”

Görüşme sona erdi ama telefon kapanmadı. Gül, “görüşmeye katıldığı için Mottaki’ye teşekkür etti, karşılığında, “gerginliğin azaltılması için gösterdiği çabaya teşekkür işitti ve görüşme sona erdi.

Beckett da aynı teşekkürü Gül’e iletti ve “maalesef bir ilerleme kaydedemedik, Mr. Blair’i arayabilir miyim?” dedi. Kendisine rahat konuşabilmesi için ayrı bir oda gösterildi ve Londra ile bağlantı sağlandı.

Çıkışta, iki bakan arasında şu cümleler duyuldu.. “Hemen dönsem iyi olacak. Londra bu görüşmenin detaylarını benden dinlemek isteyecektir.” Türkiye ise meselenin hassasiyetinin farkına vardığından, Beckett’a hissetirmeden Tahran’la ikinci bir görüşmenin yollarını aramaya başlamıştı.

Beckett İngiltere’ye acilen uçarken, Türk Dışişleri İran’a, “İngilizleri biz görelim hiç olmazsa, bu tansiyonu hemen düşerecektir ve zaman kazandıracaktır!” diyordu. İran’ın yanıtı ise Batılı ülkeler için ciddi bir ders niteliğinde oldu… “Buyrun…”
www.iyibilgi.com



Bu haber 350 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,771 µs