En Sıcak Konular

Başbakan'dan önemli açıklamalar

29 Haziran 2010 12:27 tsi
Başbakan'dan önemli açıklamalar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu.

Başbakan Erdoğan, muhalefete seslendi ve “Yahu Başbakan hala gerilimden yana.” Bunları söylemek gerilimse kusura bakmasınlar ben gerilimden yanayım." dedi. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

İSRAİL SALDIRISI

İsrail saldırısını, İran’ın nükleer programıyla ilgili yürüttüğümüz diplomatik girişimleri ilettik. Görüşmelerimizde ağırlıklı konu başlığı terördü. Yeterli uluslar arası desteği alamadığını, teröre destek verildiğini gizli veya açık olarak, bunları da kendilerine anlatma fırsatımız oldu. Buradan finansal desteği nasıl sağladıklarını liderlere aktarma fırsatımız oldu.

Müttefiklerimizde somut adımlar beklediğimizi de ifade ettik. Artık sadece söylemlerle netice alınamayacağını, somut eylemlerle ortak hareketin ortaya kararlı bir şekilde konulması gerektiğini vurguladık.

MEDYAYA SUÇLAMA

Zirve öncesinde Obama ile uzunca bir görüşmemiz oldu. İran’ın nükleer programı, Gazze ambargosu, gemilere saldırı konularını açık ve samimi şekilde ele aldık. Obama’nın kaygılarımızı ve hassasiyetlerimizi paylaştığını görmekten memnuniyet duydum. İki dostun birbirini anlaması elbette çok önemlidir. Saldırı sonrasında da yaptığımız görüşmelerde de hissetmiştik. ABD’nin Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate aldığını görmek memnuniyetimizi artırmıştır.

Bir şeyi özellikle ve üzülerek ifade etmek istiyorum. Türkiye’de medyanın bizim görüşmelerimizi farklı şekilde vermesi çok önemli. Yani bunların kimden yana olduğunu anlamakta ben zorlanıyorum. Yayınladıkları haberlerin, attıkları başlıkların bizim görüşmelerimizle alakası yok. Bunları yapmak, sadece teröre yataklık yapar başka bir şey yapmaz.

Kendi ülkesinin başbakan’ını, kendine göre zorda bırakacak, yapmadığım konuşmadığım bu görüşmeleri, yapılmış görüşmeler gibi vermek insanın kanına dokunuyor. Siz bu ülkenin medyası olacaksınız ve sadece Ak Parti’yi nasıl yıpratırız diye uğraşacaksınız, bir yandan sağdan bir taraftan soldan vurmak ne basın ve ahlak ilkelerine ne de insani ilkelere sığar.

"BEN GERİLİMDEN YANAYIM"

“Yahu Başbakan hala gerilimden yana.” Bunları söylemek gerilimse kusura bakmasınlar ben gerilimden yanayım. Kimse bizden sululuk beklemesin. Biz ciddi bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetiyoruz. Ciddiyetimizin gereğini her zaman ortaya koyacağız.

Açık ve net söylüyorum. Müttefikler arasında yöntem ve uslüp farklılıkları olabilir. Bunu kimse bir kopuş olarak lanse etmemelidir. Bunu G-20 toplantısında da gördük. İki ülke arasındaki tarihi ilişkiler lobilerin rüzgarlarıyla oluşmamıştır, Ak Parti iktidarı Obama yönetimi gibi bu ilişkilere büyük önem vermektedir.

Türkiye’nin küresel krize ve krizden çıkış tezlerini bu zirvede bir kez daha vurguladık.

Yarın büyüme verileri açıklanıyor. Bunu iyi takip edin. Uzmanların görüşü birinci çeyrekte büyümenin yüksek olacağı şeklinde. Türkiye küresel mali krizin etkilerini en asgari düzeyine indirerek, krizden en hızlı çıkan  ülke konumuna gelmiştir. 2009’un ilk yılında dip yaparak, son çeyreğinde yüzde 6’lık büyüme gerçekleştiren yegane ülke Türkiye’dir. Yarın yine yeni bir rekor kıracağız.

TERÖRLE MÜCADELEDE HERKES SORUMLU

 Açılımın kapandığı gibi tamamen haksız ve bilgi eksikliğinden kaynaklandığına inandığım bir yaklaşım sergileniyor. Bu konuda birkaç noktayı değerlendirmek istiyorum.

Terörle mücadele milli bir meseledir. Bu mücadelede yegane sorumluluk hükümete ait değildir, güvenlik güçlerinde de değildir. en az onlar kadar tüm siyasi partilerin, STK’ların, kanaat önderlerinin, medyanın bu alanda sorumluluğu vardır.

26 yıldır her hükümet bu soruna muhatap oldu. Çözüm için uğraştı. Ancak terör bitirilemedi. Son terör saldırılarıyla birlikte herkesin şunu görmesi gerekiyor. Terör saldırılarını, faaliyetlerini, hükümeti ve kurumları yıpratmak için bir fırsat olarak görmek, terörle mücadele azmine vurulacak en ağır darbedir.

ŞEHİTLER ÜZERİNDEN FIRSATÇILIK YAPILIYOR

Daha Şemdinli’de şehit olan 11 mehmetçiğimiz toprağa verilmeden, ne yazık ki Ankara’dan açıklamalar yapılmaya başlandı. Hiç yeri ve zamanı değilken, erken seçim çağrılarının yapılması, OHAL’in istenmesi, yaşanan saldırılardan dolayı, hükümetin kurumların suçlanması, en hafif ifadesiyle fırsatçılıktır. Böyle zamanlarda dosta düşmana karşı birlik ruhunun yüceltilmesi gerekirken, buradan kendi partime nasıl bir çıkar sağlarım mücadelesi başlatıldı.

Şununda altını çizmek istiyorum. Bizim söylemlerimizi, her fırsatta eleştirenler, akıl yoksunu, ahlak yoksunu ifadeler kullanmak suretiyle bize yaklaşanlar, önce kendi üsluplarına baksınlar. Şu grup konuşmalarındaki konulara baksınlar, iğneyi kendilerine çuvaldızı başkasına batırsınlar.

TAŞERON TARTIŞMASI

Bizim terör örgütünü taşeron olarak nitelendirmemizden ne hikmettir bilinmez bazıları rahatsız oldu. Demek ki taşeron olarak kabul etmiyorlar, herhalde bildikleri bir şey var. Bu taşeron polemiği adeta terör örgütünü temize çıkarmak noktasına götürüldü. Bir örgütün dışarıdan finans yardımı almadan ayakta durabilmesi, silah alabilmesi mümkün değildir. biz bu noktada gerekeni çok yoğun şekilde yapıyoruz. Ama örgütün desteğinin sadece uluslar arası sınırda kalmadığını, içerden de destek aldığını hatta içerdeki kimi örgütlerle çetelerle işbirliği içinde olduğunu bazı iddianameler ortaya konuyor. Ergenekon iddianamesinde buyurun bunları görüyoruz.

Ak Parti buralara çetelerin, hukuk dışı örgütlenmelerin kirli tezgahlarıyla gelmedi, onlara rağmen geldi. Ak Parti buralara manşetlerle gelmedi manşetlere rağmen geldi. Ak Parti hayır dualarıyla yola çıktı, yoluna milletle birlikte devam etti.

Ülke içinde ve dışında, en küçük olumsuz meseleyi saldırı olarak kullananlar, bu noktada milletin menfaatlerini çiğneyecek kadar sağduyuyu çiğneyenler, bilin ki bu millet her şeyi görüyor.

Soruyorum sizlere Allah aşkına DTP’ye Ak Parti mi kapattı? Biz parti kapatmayı hoş karşılamadık. Ama DTP kendisini kapattırmak için elinden ne geliyorsa bunları yaptı.

Partilerin kapatılmasını zorlaştırmak için değişikliği biz gündeme getirdik. Peki buna kim karşı çıktı? Bunlar karşı çıktı. CHP’si, MHP’si, BDP’si. Nasıl oluyorda siz parti kapatılmayla ilgili bizi suçlarsınız.

Habur’dan gelenlerin tutuklanmasıyla ilgili hükümete yüklüyorlar. Hükümet mi tutukladı? KCK yargılanmasını hükümet mi yaptı? Bazı belediye başkanlarının götürülmesi tarzını benimsemediğimi söyledim, o ayrı bir konu.

Ama yargılanma olayı ayrı bir olay. Biz tutuklanma şekline yönelik kanaatimizi söylüyoruz. Doğru olmamıştır, o şekil yanlıştı. Ondan sonra gerekli talimatlar verilmiştir.

Peki belediyeleri örgütün arka bahçesi haline getirenlerin, belediye başkanlarını, örgüt üyelerinin talimatları karşısında hazır ola geçirenlerin, kabahati yok mu?

Biz hükümet olarak risk aldık. Cesaretle kararlılıkla, elimizi gönlümüzü bu taşın altına koyduk. Gencecik fidanlar toprağa düşmesin dedik. Küçük yavrular mahrumiyet yaşamasın. Kimse mağdur olmasın, kimse dışlanmasın istedik. Ama birileri çok rahatsız oldular.

Peki terörün artmasından, güvenlik kaygılarının ön plana çıkmasından kim kazanacak. Kim kaybedecek? Biz hükümet olarak bu kısır döngüyü kirli oyunu bozmak istiyoruz. Kimse destek vermese de biz halkımızın desteğiyle bu yolda yürümeye devam edeceğiz.

OHAL TARTIŞMASI

Biz sözümüzü yere düşürmeyeceğiz. Türkiye artık eski Türkiye değil. Medya kendi hesabına göre hareket edebilir. Birileri istismar kanalları kurumasın diye çaba gösterebilir. Milletimiz her şeyi görüyor, biliyor. Türkiye bugün hep birlikte OHAL’e karşı çıkıyor. Türkiye bugün kanın durması için sesini yükseltiyor. Türkiye tek yürek halinde terörün karşısına dikiliyor. Bu az şey midir? Bize OHAL kalksın yeter diyenlere cevap veriyorum, OHAL’i Ak Parti iktidarı kaldırmadı mı, söyleyin bakalım.

 Çevik kuvveti vs. kim çıkardı bu topraklardan? Biz çıkardık. Bu ülkede yıllarca bunlar giderken, bütün yahu Ak Parti iktidarı bunları yaptı teşekkür ediyoruz dediler mi? Sadece o anlık. Şimdi görevimizi yaptı diyorlar. Tamam da bizden önce gelenler neden yapmadı?

Bu ülkede yıllarca konuşulmayanlar konuşuluyor. Tartışılmayanlar tartışılıyor. Köylerin boşaltılması sorgulanıyor. Çeteler bir bir açığa çıkıyor ve yargılanıyor. Devlet ilk kez bu ülkede etnik unsurları tek tek muhatap alıyor. Romanları, alevi vatandaşları tek tek muhatap alıyor. Bunlar ilk kez oluyor. Devletin bir kanalı tamamıyla Kürtçe yayın yapıyor. Bir Arapça kanalının yayına girmesini küçümseyenler var. Bu ülkenin ne demek istediğini o ülkenin diliyle onlara ulaştırıyoruz.

O Türkçe bilmeyen vatandaşına sen devlet olarak o gün cevap verseydin biz bu günlere gelmezdik. İşte biz bunu yapıyoruz. Tek başına bunlar bile kardeşlik için büyük bir adımdır, büyük bir devrimdir. Biz toplumun çeşitli kesimleriyle çok verimli toplantılar yaptık.

Bu ülkede birinci sınıfla çok trajik şekilde tanışanları gördük. Kürt olduğunu, Rum olduğunu, Alevi olduğunu kız istemeye gittiğinde öğrenenleri öğrendik. Kendisini ötelenmiş hisseden toplumun tüm kesimlerinde, demokratik açılım sayesinde bir umudun oluştuğunu gördük. Elinde çekiç olanlar her şeyi çivi olarak görürler. Biz milli birlik ve kardeşlik projesiyle en başta bu anlayışın kalkmasını sağladık. Ok yaydan fırladı. Süreç elbette ki sancılı olacak, sizlerden defalarca sinirleriniz çelik gibi olmalı ricasında bulundum. Milli birlik ve kardeşlik projesi. Şu ismin güzelliğine bak.

Ben milli birlik istemiyorum, kardeşlik istemiyorum. Çık bunu söyle. Buna karşı değilsen içini nasıl dolduracağız gel bunu söyle. Eğer açılımlardan vazgeçersek, Türkiye kaybeder, çocuklar kaybeder. Biz vazgeçmeyeceğiz. Müsaade etmeyeceğiz. Kandan beslenenlerin bu süreçte galip gelmesine asla izin vermeyeceğiz.

DAVET YAPACAĞIM, KİMLER GELECEK GÖRECEĞİZ

En kısa zamanda davetimi yapacağım bakalım kimler gelecek göreceğiz. Bizim bugün de çekincemiz, kompleksimiz yok. Bizimle görüşmek isteyenler, eğer sürece katkı sağlamak isteyenler varsa, bugün de partimizin de başbakanlığımızın da dinlemeye hazır olduğunu belirtmek isterim.

Bu meseleyi çözmekten başka bir seçeneğimiz yok. Biz büyük bir milletiz.  73 milletin her biriyle omuz omuza vereceğiz. Kardeşliğimiz için, yüreğini ortaya koyanlar, bizim başımızın üzerindedir. Kardeşliğin karşısında duranları tarihe ve milletime havale ediyorum.



Bu haber 933 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,343 µs