En Sıcak Konular

Mescid-i Aksa’yı yıkmak isteyen kim?

0 0 0000 00:00 tsi
Mescid-i Aksa’yı yıkmak isteyen kim? İsrail’in Haremü’ş-Şerif’te Mescid-i Aksa yakınında sürdürdüğü “arkeolojik hafriyat” çalışmaları İslam dünyasında kuşkuyla takip ediliyor. Peki İsrailliler bu kazıyla neyi amaçlıyor. işte "Tevrat Kehaneti" ve "Mesih Planı

İsrail’in Haremü’ş-Şerif’te Mescid-i Aksa yakınında sürdürdüğü “arkeolojik hafriyat” çalışmaları İslam dünyasında kuşkuyla takip ediliyor. Yapılan kazı çalışmasının El Aksa Camii’ne zarar vermeye yönelik olduğundan endişe ediliyor.

Hatta Başbakan Erdoğan birkaç hafta önce Türkiye’ye gelen İsrail Başbakanına bu konudaki rahatsızlığımızı iletti ve o görüşmede kararlaştırıldığı üzere bir Türk heyeti olay yerini incelemek üzere bölgeye gitti.

Ben bu satırları karaladığım sırada henüz Türk heyeti dönüp bir açıklama yapmış değildi. Muhtemelen iki günlük kısa sürede gerektiği kadar inceleme yapma fırsatı bulamamış olduklarını belirten ve nihai bir hüküm ifade etmeyen bir açıklama yapılacaktır. Dolayısıyla Müslümanların Mescid-i Aksa’ya yönelik Siyonist tehditlere karşı hissettiği endişe ve tepkiler devam edecek.

Peki, bu endişelerin kaynağında ne var?

Bunun kaynağında Siyonizm’in bilinen hedefleri var. Siyonistler “Tapınak Tepesi” denilen bölgede yer alan Mescid-i Aksa ile Kubbet-üs Sahra’yı ortadan kaldırarak burada Süleyman Tapınağını üçüncü defa inşa etme hayali kuruyorlar. Çünkü bunun kendilerine vaat edilmiş olduğuna dair bir inanışları var.

Bu olay –beklenen diğer birkaç gelişmeyle birlikte- gerçekleştiği takdirde Mesih’in geleceğine ve dünya üzerinde bin yıl sürecek Yahudi egemenliğinin kurulacağına inanıyorlar.

İnançlı Yahudilerin büyük kısmı “Mesih Planı” da denilen bu Tevrat kehanetine iman ediyorlar. Yalnızca İsrail devletinin kurulmasını “Tanrı’ya karşı çıkmak” olarak gören ve Siyonizm’in İsrailoğullarına belâ getirecek bir yol olduğunu savunan Neturei Karta tarikatı üyeleri buna karşı çıkıyorlar. Ama onlar oldukça marjinal bir grup.

Bir de tabii ki seküler Yahudiler var. Onlar politik veya sosyal bir ihtiyaca cevap vermediği sürece bu tür kehanetlerin veya ilahi vaatlerin gerçekleşmesi gibi dini konuları öne çıkarmayı uygun bulmuyorlar. Devlet yönetiminde seküler zihniyetteki Yahudilerin ağırlığı daha fazla olduğu için devletin politikası da bu çizgide şekilleniyor.

Ama seküler kesimin de, aynı zamanda devletin politik stratejilerini ifade eden bu Tevrat kehanetlerini reddetmeleri söz konusu değil. Yalnızca daha pragmatik bakıyorlar; şartların uygun olmasını gözetiyorlar. “Acele etmeyelim, dikkatli olalım” diyorlar.

Ortodoks din adamlarının ekseriyeti de “Mesih Planı”nı kabul etmekle birlikte Tapınağın üçüncü kere inşası gibi gelişmeler için vaktin henüz gelmediğini, şartların tamamlanmadığını söylüyorlar.

Geçmiş yıllarda bazı fanatik Yahudi gruplarının bu maksatla Mescid-i Aksa’yı ortadan kaldırmaya yönelik bombalama girişimleri ortaya çıkmıştı. İsrail devleti bütün İslam dünyasını fiilen karşısına almasına yol açacak böyle bir eyleme sıcak bakmadığından bu konudaki girişimleri engellemeyi tercih etmişti.

Din adamları da bu tür eylemleri “acelecilik” olarak yorumladılar.

Ama hiçbiri “Bizim Süleyman Mabedi’ni yeniden inşa etmek gibi bir gayemiz yok” demedi, diyemedi.

İşte bugün “Tapınak Tepesi”nde sürdürülen “arkeolojik kazı çalışması” bu yüzden Mescid-i Aksa’nın temellerini tahrip etmeye yönelik bir faaliyet olarak görülüyor. İsrailli yetkililerin açıklamaları bu yüzden inandırıcı olamıyor.

İslam dünyasının tepkisinden çekinerek bombalama gibi yollarla yapmaya cesaret edemedikleri şeyi bir “toprak kayması” sonucunda kazaen olmuş gibi göstermenin hazırlığı olarak yorumlanıyor bu “kazı çalışmaları”.

İbrahim Kiras - 8 sütun
 



Bu haber 334 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,862 µs