TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi'nin (YİK) 2010 yılı ilk toplantısı İstanbul Çırağan Sarayı'nda yapılıyor. Toplantıda bir konuşma yapan YİK Başkanı Mustafa Koç, terör konusunda artık kınama ve lanetleme söylemlerinin ötesinde, konuyu bütün unsurlarıyla ele alan ve ortak akılla geliştirilecek yaklaşım ve eylemlere acilen ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.
"Unutmamalıdır ki siyaset sahnesinde elbirliğiyle yaratılan gerginlik ve saflaşmalar, terör için en verimli zemini oluşturmakta...” diyen Mustafa Koç, bu bilinçle Türkiye'deki tüm kurum ve vatandaşların sağduyuyu bırakmaması, barışçıl, insancıl ve demokratik politikalara inançlarını ve bağlılıklarını yitirmemesi gerektiğini kaydetti.
Son zamanlarda diğer gündem maddelerini “adeta derin dondurucuya kaldıran” Anayasa ve referandum konusuna bir de bu pencereden bakmayı öneren Koç, bugünkü kutuplaşmada ülkenin yönetim esasları üzerindeki uyuşmazlığın önemli bir rolü olduğunun görüldüğünü, bu konuda bir uzlaşma belgesi olması gereken Anayasa'nın, Türkiye'deki gelişmelerin “gerisinde kaldığı için fonksiyonunu yerine getirmede maalesef zorlandığını” söyledi. Anayasa'nın kapsamlı biçimde değiştirilmesi gerektiğinin tüm taraflarca kabul edilen bir gerçek olduğunu sandığını ifade eden Koç, şöyle devam etti:
"REFERANDUM ZARAR VEREBİLİR"
"Ancak bu değişikliğin şekli de özü kadar önem arzediyor. Mevcut Anayasamızda öngörülen değişikliklerin siyasal ve toplumsal uzlaşmanın ürünü olması gerekirken, bazı maddelerin aksine kutuplaşmayı artıran bir etkiyi doğurmasından da aynı zamanda endişe duyuyoruz. Referandumu bekleyen pakette tek başına değerlendirdiklerinde, bizim de desteklediğimiz ve toplumsal uzlaşmanın kolaylıkla sağlanabileceği değişiklik maddeleri mevcut. Bunlar Anayasa'nın ruhunu değiştirmeyen, ancak demokratik açıdan savunulabilecek düzenlemeler...
Buna karşılık yargı bağımsızlığını geliştirmek yerine, yürütmenin yargı üzerindeki etkisini artıran, siyasi parti yasaklarını kaldırmak yerine parti kapatmayı siyasi pazarlık alanına taşıyan düzenlemeler de mevcut. Zaten ardı ardına gelecek yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri varken, bunların önünde bir de referandum eklenmiş bulunuyor. Bu tablonun ülkeye yarardan çok zarar getireceği endişesini taşıyoruz.”
İZOLASYON UYARISI
"Türkiye'nin doğu ile batı arasında köprü olma özelliği basit bir retorik değildir. Ekonomimiz iki tarafla da sıkı bir ilişki içindedir" diye konuşan Koç, "Türkiye'nin komşuları ile sıfır sorun politikası izlemesi ve sorunların masada çözülmesini istemesi yargılanacak bir durum değil. Ancak bazı aşırı girişimlere dikkat etmek lazım. Ufak bir dikkatsizlik ilişkileri tahrip edebilir, arzu edilmeyen bir izolasyona sürükleyebilir. Türkiye tek coğrafyada liderlik peşinde koşmak değil, her iki coğrafyada da güçlü bir konumda olmalıdır" dedi.
BOYNER: ZOR GÜNLER GEÇİRİYORUZ
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, " Bunca yıldır daha çok öldürerek terörü çözemedik. Siyasette ise otoriter yöntem arayışına girmek çıkmaz yoldu. Hukuk ve demokrasiş dışına çıkarmak zarar getirir. Neden Kürt açılımının önemini kaybettiğini anlamak zorundayız" dedi.
"Açılımın içeriğinin tam olarak tanımlanmaması zarar verdi" diyen Boyner, "Kürt sorunu Türkiye'nin en önemli ve öçözlümesi gereken konudur. Bu konu üzerinden toplumsal gerilim artıyor. Açılımın kötü yönetilmesi ve içeriğinin tanımlanmaması ve tutuklamaların artması moral bozucudur. Ama bunların hiçbiri terörü meşru kılmaz. Gencecik çocukların neden öldüklerinin muhasebesinin yapılması gerekiyor. Sivil toplumun tüm barışçıl unsurları biraraya gelmelidir. Şiddeti kesinkes reddeden bir platformda ortak çözümler aramalıyız" dedi. Boyner, "Terörle mücadele kararlıkla sürmelidir ancak, bu mücadele tüm vatandaşların temel hak ve özgürlüklerinin korunacağı, tehlikeli fay hatlarının harekete geçmemesi için azami dikkatin gösterileceği bir ortamda yapılmalıdır. Bunları talep ediyoruz. Zira Türkiye'nin giderek zihinlerde etnik temelli bölündüğünü, böyle bir ruh halinin sinsice, toplumun kılcal damarlarına nüfuz etmeye başladığını kaygısını yüreğimizde taşıyoruz" şeklinde konuştu.
Boyner, "Türk siyasetinin en büyük zaaflarından birisi kritik dönemlerde diyalog kapılarının kapalı tutulmasıdır. Bugünkü konjonktürde eski alışkanlıklara, sıfır toplamlı oyun mantığına teslim olmadan mutabakat zemini hazırlanması şarttır" dedi.
hurriyet
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle