En Sıcak Konular

Ameli aklın ‘Aydın’ eleştirisi: Felsefe yapma!

0 0 0000 00:00 tsi
Ameli aklın ‘Aydın’ eleştirisi: Felsefe yapma! Rivayet odur ki, küffar uleması adını duyar duymaz ayağa fırlar. Elin parmakları kadar dili bi-hakkın bilir ve dahi yazar. Dindir.. Kitabını yazmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanıdır ve belki Reis-i Cumhur’un, 864 rakımlı tepenin

Katalizördür. Entegre eder. Yapısı budur. Yani uyumlulaştırır! Büyük meziyettir. Hele sahne-i siyasette.

Kolektif çözümcüdür. Her sorunu konuşarak, konuşturarak, bir araya getirip, hemhal ederek hal yoluna koyar. Politik bakışı da budur, hayat duruşu da.

Tahsildir, ilimdir, fendir... Hakiki mürşiddir!

Budur.. Mehmet Aydın, ta kendisidir…

“Bilim ilerledikçe dinde gerilemeler olur. Tersi oldu.”
Öz’e şapka!

1943’de Elazığ’da doğ, 1966’da Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitir, bir yıl sonra Felsefe dalında doktora için İngiltere’ye git, Edinburg Üniversitesi’nde doktor ol, 1978’de “Sistematik Felsefe ve Mantık” dalında doçent ol, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih –Coğrafya Fakültesi ile ODTÜ’nin Felsefe bölümlerinde çalış, 1984 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesine Profesör olarak atan..

Uzar…

“Din ve medeniyetlerin içinde bulunduğu yer küreselleşmedir! Ama küreselleşmenin hızı içinde ‘yerlerini tespitte’ zorlanıyoruz. Küreselleşmenin etkilerini bu kavramlar üzerinde görüyoruz. ‘Zihin setleri’ budur!”

Prof. Dr. Mehmet Aydın 59. Hükümet-Erdoğan Hükümeti'nde ve öncesinde 58. Hükümet - Gül Hükümeti'nde Diyanetten sorumlu Devlet Bakanı ve T.B.M.M. 22. Dönem AKP İzmir milletvekilidir!

Aydın için kariyerdir.. Kıymetsiz.. Felsefidir. “Bırak” de şimdi bırakır! Yeter ki “felsefe yapacak” imkan ver. Akademik olsun.. Hemen bırakır. Şan, şöhret, mal, mülk, makam! Bir “paper”a değişir.

“Sekülerleşme ile dinin alanları birbirini daraltır veya genişletir. Ezber!.. Bozulmuştur.”

Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın din ve felsefe alanlarında Türkçe, İngilizce, Arapça ve Hollandaca olarak-kaç dil biliyorsa artık-kaleme alınmış yazıları bulunmaktadır. Ayrıca yurtçinde ve yurtdışında bulunan çeşitli bilimsel ve akademik kuruluşların üyesidir. Yine uluslararası düzeyde yayın faaliyeti gösteren bazı dergilerin danışma kurulu üyesidir.

Ansiklopedik!.. Aslı şöyle… Derler ya.. Kitabını yazmış diye. Ayniyle vaki. Hıristiyanlığın kitabını yazan hocadır. Lamı cimi yok.

“Din, kültür ve medeniyet, politik söylemin konusudur artık. Uluslararası dünyada din, politik bir argümandır şimdi…”

Politik duruşu şudur… “Sessizlik lütfen!” İlginç olan da şudur; bir Allah’ın kulu çıkıp “hoca kötüdür, şu görüşü yanlıştır” dememiştir. Üstelik hem yerel hem küresel. İddia odur ki, Aydın hocanın tanışları da saygı duyanları da Türkiye’den çoktur Avrupa’da.

Bu yüzden meşum Medeniyetler Çatışması’nın barış adamı olarak nerede vazife çıksa “joker” odur. O gider. Hükümetin tüm azalarıyla sıcacık ilişkileri vardır. Başbakanla da öyle. Erdoğan saygı duyar. Kulistir, ayak oyunudur, Ankara tezgahı, Bizans “trick”i hiç bilmez ve yapmaz. 

“Hıristiyan rasyonelliği, İslam rasyonelliğinin Ortaçağ’da Avrupa’ya aktardığıdır!”

Artık nereye kadar çekerseniz… Endülüs’e de gider, Rönesansa da gider, Avrupa’yı gerçekte kimin “zikri”nin yarattığına da!

Ana Hatlarıyla Kant Sonrası Batı Felsefesinde Ahlaki ve Dini Rasyonellik, Kant ve Ameli Aklın Eleştirisi, Kant ve Rasyonel Teolojinin Eleştirisi, Batı Felsefesinde Yeni-Kantçılık, Kant’ın etkileri ve Batı Din-Ahlak Felsefesinde Yeni Yönelişler ve Bugünkü Durum gibi Hristiyanlık ilahiyatını derinlemesine irdelediği yazıları bulunmaktadır.

Doğru. Var. Ama böyle okursanız Aydın’ın albenisinden uzaklaşırsınız. Sohbetlerinde bulunmak lazım.

Yoksa… “İsa’nın siyasetle ilgisi olmadığını söylemek, ya İsa’yı ya da politikayı bilmemek demektir” sözünü nereden duyacaksınız? Ve, “Dini siyasi program olarak kullanırsanız sorun çıkar” tanımını. İkisini ardıl yapıp bir daha okumayı akıl etmek için de felsefe gerekiyor işte.

Peki Prof.Dr. Mehmet Aydın Cumhurbaşkanı olur mu? Uluslararası saygınlığı, siyasal ve sosyal hayattaki benimsenmişliği, kimseyle problemi olmaması, sağlam bilimsel kimliği hep artı… İtidalli ve mütevazı.

Bir tek… Bu da önemli… Çünkü "davadaşlar"ından geliyor. “Saf hukukuçudan sonra bir de saf felsefeci, bu pasta o kadar kremayı kaldırmaz!” Not ola!

Belki şöyle görmek lazım… Teşbihte hata olmaz. Yaşar Nuri Öztürk’ün politikaya soyunmasından sonra “izleyicileri” arasında bir “rating” kaybı oldu mu acaba? Aydın’ın başına gelmeye…
www.iyibilgi.com



Bu haber 4,829 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,207 µs