En Sıcak Konular

Büyük göç: Iraklılar cehennemden kaçıyor!

0 0 0000 00:00 tsi
Büyük göç: Iraklılar cehennemden kaçıyor! Amerika'nın Irak'ı işgali yüz binlerin yaşamını yitirmesine yol açtı. Peki, geride kalanlar? Onları kimse konuşmuyor. Geride kalanlar kendi başınan çaresine bakmak zorunda. Uluslararası bir örgütün hazırladığı işte o konkunç rapor.

Mülteciler üzerine araştırma yapan uluslararası bir örgütün hazırladığı taslak rapora göre, büyüyen iç savaştan kaçan yaklaşık 160,000 Iraklı Kuzey Irak’a göç etti.

Rapor, Kürt bölgesinin aldığı göç üzerine yapılmış en kapsamlı çalışma özelliğini taşıyor. Ayrıca belirtilen rakam, daha önce Kürt yetkililerin açıkladığı farklı rakamlardan daha yüksek.

Washington merkezli Uluslararası Mülteciler Örgütü (UMÖ) tarafından hazırlanan taslak rapor, kuzeye göç eden Iraklıların zor şartlar altında yaşadığını belirtiyor. Enflasyon canavarlaşmış durumda ve Kürt bölgesine göç eden Iraklılar pek az iş imkanına sahip.

Raporda, bu insanlar için pek az yardımın mevcut olduğu, çünkü Irak hükümeti, Amerika Birleşik Devletleri ve hatta Birleşmiş Milletler’in krizin boyutlarını ortaya koymada başarısız olduğu söyleniyor.

Kuzey Irak’a göç eden insanların sayısı olarak belirtilen 160,000 rakamı ise Irak Kızılayı’nın tahminleri baz alınarak verilmiş.

Hükümet verilerine ulaşmak ise zor. Geçtiğimiz Ağustos ayında Doğu Kürdistan’ın en büyük kenti olan Süleymaniye’nin güvenlik birimi yetkilisinin yaptığı açıklamaya göre 1000 civarında Arap aile Süleymaniye ve çevresine göç etmiş. Binlerce aile de Kuzey Irak’ın diğer bölgelerine yerleşmiş. Öte yandan Güvenlik yetkilisi Sarkavt Hasan Celal, göçmenlerin büyük kısmının Sünni Araplar olduğunu söylemişti.

UMÖ’den iki araştırmacı Kuzey Irak’a göç eden Iraklıların hayat şartları üzerine bölgede 2 haftalık bir araştırma yaptı ve vardıkları sonuç özet olarak raporda şu şekilde yer aldı: Göç eden insanlar yapılan ihmallerin, yetersiz kaynakların, bölgesel politikaların ve bürokratik engellerin kurbanı olarak hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Ülke içi ve dışına göç eden Iraklılar dünyanın en hızlı büyüyen sığınmacı ve göçmen nüfusunu oluşturdular. Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre 26 milyon nüfusa sahip olan Irak’tan 2 milyon insan kaçtı ve başka ülkelere iltica etti.

Birleşmiş Milletler verilerine göre Şubat 2006’da Şiiler için kutsal sayılan bir ibadet yerinin bombalanmasının ardından ülkedeki mezhep çatışması tırmandı ve 727,000 Iraklı yaşadığı kentten ayrıldı. Irak İltica ve Göç Bakanlığı ise resmi kayıtlara göre 470,000 kişinin göç ettiğini söylüyor, ki bu rakam gerçek rakamların bir hayli altında.

Göçler büyük ölçüde mezhep çatışmalarından dolayı gerçekleşiyor ve daha çok Şii-Sünni Iraklıların karışık yaşadığı kentlerden oluyor.

Pek çok Iraklının Kuzey Irak’taki Kürt bölgesine gitmesinin sebebi ise burada nispeten emniyetin sağlanmış olması. Irak Kürdistanı, sınırları koruyan güçlü bir milis kuvvete sahip. Aynı zamanda Kuzey Irak ekonomisinin Irak’ın diğer bölgelerinden daha hızlı büyüyeceği beklentisi insanlara hakim.

Kuzeye hareket eden Iraklılar Kürtler tarafından oluşturulan güvenlik noktalarından geçmek ve bir Kürt kefil ismi vermek zorunda. Arap Müslümanlar bölgeye Kürtlerden ya da Hıristiyanlardan daha zor alınıyor. Özellikle de tek başına bölgeye girmek isteyen Arap erkekleri uzun bir sorgulama sonucunda içeri alınabiliyor.

Irak Kürdistanı, Amerikan ordusunun Saddam Hüseyin güçlerinin saldırılarını önlemek için bölgeyi uçuşa yasak alan ilan ettiği 1991’den bu yana fiili bir bağımsızlığa sahip. Kürtler, kendilerini bölgeden temizlemek isteyen ve Sünni bir Arap olan Saddam’ın politikalarından dolayı Araplara karşı şüpheli ve düşmanca bir tavır takınıyor.

Çoğu Kürt Irak’tan ayrılıp ayrı bir Kürt devleti kurulmasından yana. Fakat Kürt liderler, uluslararası zorlukların, özellikle de böyle bir durumun kendi ülkelerindeki Kürt nüfusunu da ayrılıkçı hareketlerde bulunmaya itmesinden endişe eden Türkiye, Suriye ve İran’dan yükselecek itiraz seslerinin farkında.

UMÖ raporu Irak’ın diğer bölgelerinde yaşayan Kürtlerin Kuzey Irak’a göçlerinin kolay olmadığını belirtiyor. Zira Kürt yetkililer göçmen soydaşlarının Kerkük ve Kanakin gibi farklı etnik unsurların yaşadığı kentlere yerleştirilmesini istiyor. Böylece daha sonra yerel Kürt hükümeti bu şehirlerde hak iddia edebilecek.

Irak Anayasası’na göre zengin petrol kaynaklarına sahip olan Kerkük’ün yerel Kürt hükümeti tarafından yönetilip yönetilmeyeceğine karar vermek üzere 2007 sonlarında bir referandum yapacak.

Rapor, Irak Kürdistanına girme konusunda Hıristiyanların Müslümanlardan daha avantajlı olduğunu belirtiyor. Raporda, “Dohuk’a giden Hıristiyanlar yerel Kürt hükümetinden ayda 85 dolarlık bir finansal destek aldıkları gibi, hükümet tarafından Hıristiyanlara yaşadıkları köyde toprak ve ev yapımı için inşa desteği sağlanıyor” cümleleri yer alıyor. Bölgenin maliye bakanı bir Hıristiyan.

Raporun sonunda “Kürt şehirlerine göç eden insanların yaşadığı zorlukların aşılması için onlara ev, sığınak, iş ve çocukları için eğitim imâanının sağlanması gerektiği”nin altı çiziliyor. İki araştırmacı, Kristele Younes ve Nir Rosen’in gözlemleri ve mülakatları baz alınarak bu sonuca ulaşılıyor.

Memleketlerinden göçüp Kürt şehirlerine yerleşen insanlar hükümetten BM’nin 1990’lardaki petrole karşı gıda programı çerçevesinde yapılan aylık erzak yardımından yararlanamıyor. Göçmen ailelerin çocukları genellikle okullara kaydedilemiyor ve pek az okul Arapça eğitim veriyor. Öte yandan şehir merkezlerindeki ev kiraları da fırlamış durumda.

UMÖ’nün hazırladığı raporun sorunların hafifletilmesine yönelik birkaç önerisi var: ABD ve uluslararası toplum göç eden insanların hayatlarını kolaylaştırmak için acil adımlar atmalı ve Irak hükümeti insanların taşındıkları yerde de gıda ve yakıt yardımı almasına imkan tanıyacak yeni bir erzak kartı tasarlamalı.

Arap-Kürt geriliminin doruk noktada olduğu Musul’da Çarşamba günü bomba yüklü araçla bir Kürt siyasi partisinin merkez binasına saldırı düzenlendi. Yetkililerin yaptığı açıklamaya göre patlama sonucunda en az 25 kişi öldü ve yaralandı.

Bağdat polisi başkent sokaklarında 33 ceset buldu ve farklı olaylarda en az 2 sivil hayatını kaybetti. Amerikan ordusunun verdiği bilgilere göreyse Bağdat’ın güneydoğusunda yer alan Salman Pak’ta yapılan füze saldırısında en az 4 kişi öldü, 7 kişi yaralandı. Bağdat’ın batısında yer alan Ramadi’de bir bombanın patlaması sonucu 1 sivil öldü, 5 kişi de yaralandı. Diyala’da ise Iraklı bir asker evinin önünde öldürüldü.

Bu haftanın başında, Bağdat’ın güneyinde yer alan bir kent olan Wasit’in belediye başkanı, emniyet yetkililerinin verdiği bilgiye göre bir aşiret çatışmasının misillemesi olarak güçlü Şii milis kuvveti Mehdi Ordusu’nun üyeleri tarafından öldürüldü. Aşiret üyeleri de üç silahlı milis askerini öldürdü, ve Çarşamba günü Mehdi Ordusu şehre saldırılar düzenleyeceğini söyleyerek tehditte bulundu.

Bağdat’taki Amerikan Ordusu Sözcüsü Albay Christopher Garver, Salı günü Pentagon’un yayınladığı rapordaki bilgileri doğruladı. Söz konusu raporda, isyancıların bomba yüklü bir arabanın arka koltuğundaki iki çocukla birlikte Bağdat’ta bir kontrol noktasından geçmek istedikleri belirtiliyordu. Albay Garver, arabanın patlamasıyla, arka koltuktaki iki çocuğun da içinde bulunduğu çok sayıda insan hayatını yitirdiğini, pek çoğunun da yaralandığını söyledi.

Şii lider Mukteda El-Sadr’ın başyardımcısı Ahmed El-Şaybani Başbakan Nuri El-Maliki’nin girişimleriyle Çarşamba günü Amerikan Ordusu tarafından serbest bırakıldı. Şaybani, 2004 yazında Sadr’ın önderlik ettiği isyan sırasında yakalanmıştı.

Tüm bu yaşananların arasında, parlak bir gökyüzünün altında, binlerce Bağdatlı baharın ilk günü saydıkları Nevruz Bayramı’nı kırlara giderek kutladı.

NYT, 22 Mart 2007, Edward Wong
Adam Çeviri Grubu
iyibilgi.com



Bu haber 347 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    4,253 µs