"Türkiye karşı saldırıya hazır!"

0 0 0000 00:00 tsi
Ankara’da temaslarda bulunan The Guardian’ın tanınmış köşe yazarı Simon Tisdall, ayağının tozuyla Ankara izlenimlerini anlattı. Tecrübeli gazeteci "ABD, Türk askeri müdahalesini önlemek için çırpınıyor" diye yazdı.

Simon Tisdall, köşe yazısında Bush Yönetiminin Türkiye’nin Kuzey Irak’a yönelik bir askeri müdahalesini önlemeye çalıştığını belirtti. Tisdall, Türkiye’nin bu yöndeki bir müdahalenin "felaket" sonuçlarının olacağı görüşünü dile getirirken müdahalenin Bağdat’ta güvenlik sağlanması için yapılan hamle için tehdit oluşturduğunu ve Irak’ın parçalanmaması için verilen mücadelede üçüncü bir cephenin açılmasına neden olabileceğini öne sürdü. Tisdall şöyle devam etti:

"Üst düzey Bush Yönetimi yetkilileri, son günlerde Türkiye’ye, ABD kuvvetlerinin Kandil dağlarında ve Irak-İran-Türkiye sınırında güvenli barınma bulan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) gerillalarını yok etmek için çabalarını yoğunlaştıracakları güvencesini verdiler."

Türkiye karşı saldırıya hazır

Ancak Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, milletvekilleri, askeri komutanlar ve diplomatlarının 3 bin 800 PKK’lının Güneydoğu’ya saldırmaya hazırlandığını, Amerikalıların harekete geçmemesi halinde Türkiye’nin karşı saldırıya geçmeye hazır olduğunu söylediklerini belirten Tisdall, Dışişleri Bakanı Gül’ün, "Gerekeni yapacağız. Hiçbir şeyi dışlamıyoruz" yolundaki sözlerine dikkat çekti.

Gül: Sonuna kadar beklemeyiz

Tisdall’a konuşan Abdullah Gül ayrıca, "Birçok defa Amerikalılara ‘varsayalım ki Meksika’da Amerika’ya saldıran bir terör örgütü var. Ne yaparsınız?’ dedim. Umutluyuz. Büyük beklentilerimiz var ama sonuna kadar bekleyemeyiz" şeklinde konuştu.

Simon Tisdall, Türk kaynaklarının özel kuvvetlerinin Kuzey Irak’ta "sıcak takip" operasyonlarını yaptıklarını söylediklerini belirtti. Türkiye’nin Kuzey Irak’taki son büyük operasyonun 10 yıl önce gerçekleştiğini kaydeden Tisdall, şöyle devam etti:

"Önümüzdeki haftalarda bir müdahale, ABD’nin 2003 yılında Irak’ı kontrol altına almasından bu yana ilk müdahale olur ve Türk kuvvetleri ile Irak Kürt güçleri ve ABD müttefikleri arasında doğrudan çatışma riskini içerir."
     
Gerilimin diğer faktörleri

The Guardian’ın köşe yazarı Türkiye ile ABD arasındaki gerilime diğer başka faktörlerin de katkıda bulunduğunu belirterek bu unsurları söyle sıraladı:

"-ABD’nin Kuzey Irak’taki çifte oyun oynadığı yolundaki kesin inanç. Yetkililer, CİA’nın gizli bir biçimde İran’da üstlenmiş PKK’nın yan kuruluşunu finanse ettiğini ve silahlandırdığını söylüyorlar.

-ABD’nin petrol zengini Kerkük’de referandum düzenleme planını kabul etmesi.

-ABD Kongresi’nin 1915 yılındaki Ermenilere yönelik ‘soykırım’dan sorumlu tutan bir karar tasarısını oylama planları.

-2003 yılından beri Türkiye’deki rekor düzeydeki ABD karşıtlığı.ö Simon Tisdall, analistlere de dayanarak şimdiye kadar Irak’ın en istikrarlı bölgesi olan Kuzey Irak’ta şiddet tırmanmasının ABD’nin Irak planının alabora olmasına neden olabileceğini yazdı.

Ancak Türkiye’deki seçimler nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan üzerindeki baskıların arttığına dikkat çeken Tisdall, Erdoğan’ın muhafazakarlar ve milliyetçilerce Washington’a karşı koymamakla suçlandığını kaydetti.

AKP milletvekili Ali Rıza Alaboyun’un "Askerlerimizi öldürüyorlar? Eğer hükümetin üzerindeki kamuoyu baskısı artarsa, elbette ki müdahale etme zorunda kalacağız" sözlerine de yer veren Tisdall, ABD’nin PKK ile Mücadele Özel Temsilcisi Joseph Ralston’un "Bir Türk sınır ötesi harekatı için potansiyelin artmakta olduğuönu kabul ettiğini belirtti.
     
Kürtlerin petrol atağı

Kuzey Irak ile ilgili bir haber de bugünkü Financial Times'ta. Gazete, Iraklı Kürtlerin petrol anlaşmaları konusunda kendi başlarına hareket etmeye başladığını belirtiyor ve şöyle devam ediyor:

"Kürdistan bölgesel yönetimi, Kuzey Irak'taki yabancı petrol şirketi sayısını bu yılın sonuna kadar üçe katlamayı hedefliyor. Yetkililer bunu yapmak için, Irak Parlamentosu'nun yeni petrol yasasını çıkarmasını beklemeye gerek olmadığını dile getiriyor.

Kürt Enerji Bakanı Ashti Hawrami, Kürdistan'ın, güvenlik kaygıları nedeniyle Irak'ın başka bölgelerine yatırım yapmaya hazır olmayan şirketler için önemli bir merkez olacağını belirtiyor. Hawrami, petrol yasası geçmemiş olsa da, elde ettikleri geliri Irak'ın geri kalanı ile paylaşmaya hazır olduklarını da vurguluyor.

Kürtlerin bu hedefine bağdat'ın ne tepki vereceği henüz net değil. Geçmişte Kürtlerin kendi anlaşmalarını yapmalarına karşı çıkmıştı. Ancak şimdi, petrol yasası müzakerelerini tehlikeye atmamak için daha dikkatli davranabilir."

BBC

Bu haber 285 defa okundu.