iyibilgi" /> iyibilgi"/>

En Sıcak Konular

Gerçeği açıklıyoruz: Fransa Irak işgalini destekledi!

0 0 0000 00:00 tsi
Gerçeği açıklıyoruz: Fransa Irak işgalini destekledi! Fransa, Irak savaşına direnişiyle hatırlanıyor. Ancak bu dünya kamuoyu zihninde oluşmuş yanlış bir imaj. Nedenine gelince... Gelin, International Herald Tribune gazetesinde çıkan o ilginç yazıyı birlikte okuyalım. iyibilgi

Jacques Chirac mayısta görevinden ayrılırken Fransa’yı, Amerika’nın Irak’ı işgalinin önde gelen uluslararası karşıtı yapmış olmasının izlerini de beraberinde tarihin derinliklerine gömmek istiyor.

Chirac ile görevi onunla birlikte devredecek olan başbakan ve eski dışişleri bakanı olan Dominique de Villepin savaştan bu yana dört yılın sonunda Irak’taki tutumlarına dair bütün geride kalanları yanıltmaya dönük ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar.

Ancak bu konuda Fransa’yı nasıl yönettiklerine dair takdire şahane hatıralar bulmaları kadar zorlanmayacakları kesin. Karşılıklı atışmaların etkisini gösterdiği cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin olduğu şu günlerde, düzinelerce aday her gün Fransızlara ülkeyi geriye gidişten döndürmeleri için çağrıda bulunuyor.

Bir politika danışmanı olarak beceriksizliğiyle taban yapmış olsa da Chirac’ın görevini devralmak isteyen Villepin Amerika’nın Irak’tan çıkışı için zaman çizelgesi hazırlayarak geçenlerde kendisini hala yetkili hissettiğini gösterdi. Chirac ise oturup bir yazarla veda kitabı için kapsamlı bir konuşma yapmış.

Fakat savaşa giden sürecin bulanıklığını iyi göstermeye çalışan kitap amaçlandığından daha fazla olaylara açıklık getirebiliyor. Elysee Sarayı’nın Bilinmeyenleri adlı ülkenin en çok satan kitabı Chirac’ı yüceltirken aynı zamanda Fransa hükümetinin insanlığın korunması için çok fazla çabalamadığı tezini de umulmadık bir şekilde destekliyor.

Kitap aynı zamanda Fransa’nın, ABD’nin Irak’ı işgaline katılıp katılmaması üzerine düşünerek aylarca taktikler sergilediğini de destekliyor. Kitabın belirttiğine göre Villepin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini Amerika’ya karşı muhalefete çağırırken aslında aklından geçen Fransa’nın bu tutumunu devam ettiremeyeceği ve Mart’ta savaşın başlamasından önce ABD ile işbirliğine gireceğiydi.

Kitabın yazarı Piérre Pean Irak’taki tutumun baş aktörünün, bazılarının söylediğinin aksine,  Villepin’in değil Chirac’ın olduğu görüntüsünü vermeye çalışıyor ayrıca Pean’ın demek istediğine göre Chirac’ın etrafındakilerin özlerinde göründüklerinin aksine Haçlı düşüncesi hakim değil. Pean bu iddiasını pekiştirmeye çalışırken çok derinlemesine olmadan Fransız gazeteci Henri Vernet ve Bill Clinton döneminde ABD halkla ilişkiler sekreter yardımcılığı yapan James Rubin’in çalışmalarından alıntı yapıyor.

Fransız generalinin Aralık 2002’de ortak bir savaş planı oluşturulması için Washington’a yollanması ( Almanya’nın savaşa girmeyeceğini ABD’ye bildirmesinden dört ay sonra) veya Amerika’nın savaş için göstereceği mazeretin nasıl kabul ettirileceğine ilişkin Bush yönetimiyle yapılan konuşmalar gibi konuları içeren bahsedilen gazeteci ve sekreterin kişisel bildirileri Fransa’nın çizdiği kutsal vizyonla açıkça çelişiyor.

2004 yılındaki bir yazısında Vernet konuya ilişkin olarak, Birleşmiş Milletler yeşil ışık yaktığı takdirde Amerika’ya 10,000-15,000 kadar birlikten oluşan bir hizmet teklifi yapan General Jean-Patrick Gaviard’dan bahsetmişti.

Pean’in kitabı bunun dışında, Villepin’in belli şartlar altında Rusya ve Çin savaşa onay vermese dahi Fransa’nın askeri koalisyona katılacağı yönünde söz verdiğinden bahseden Rubin’in makalesine de dikkatleri çekiyor.

( Rubin’in, Almanya ve Rusya ile bir cephe oluşmasından sonra Şubat ayında Amerika ile ilişkilerin açığa çıkmasını engellemek için çabalayan bir Fransa’yı ele alması Pean’ın kitabında bahsedilmeyen bir bölüm. Fransızların yüksek düzeydeki görüşmelerde  Amerikalılara “Güvenlik Konseyi’ni dikkate almayın, 1441. maddenin yorumlamanız savaşı haklı göstermek için yeterli olacaktır” tavsiyesinde bulunması ve Washington’a “Maddenin yorumlanış şekline güveniniz” gibi ifadelerde bulunması Rubin’in anlattıkları arasında.)

Pean’ın ayrıca kitabında elinde hiçbir delil olmamasına rağmen Fransız İstihbarat servisinin, Irak’ın nükleer silah elde etmeye çalıştığı yönündeki Amerika’nın analizine fikren katıldığına da yer veriyor.

Pean doğrudan Villepin’in tereddüdüne vurgu yapıyor ve buna ilişkin dışişleri bakanının Amerikalıları durdurmak için  yaptığı sözde çağrıdan üç gün sonra 17 Şubat 2003 tarihinde vuku bulan bir olayı anlatıyor. Pean yönetim tarafından dışlanan Villepin’in “Fransa tutumunu en çok Mart sonrasına kadar sürdürebilirdi, daha sonra ABD ile işbirliğine girecekti” yönündeki ifadeleriyle sırrını açıklamasından ve Brüksel’deki bir basın toplantısında gazetecinin birinin Chirac’a Villepin’in görüşleri hakkında soru sorması üzerine Chirac’ın sinirli bir şekilde çok yersiz ve gerçek dışı bir soru olduğunu dile getirmesinden de ayrıca bahsediyor.

Chirac’la konuyu tekrar ele alan Pean, Villepin’in açıklamaları ve kendisinin buna zamanında verdiği şiddetli tepkinin hatırlatılmasının Chirac’a rahatsızlık verdiğini söylüyor ve devam ediyor: “Chirac Villepin’in çelişkili açıklamalarının sorumlusu olarak Fransız Dışişleri yönetiminin bakan üzerindeki etkisini gösterdi.”

Geçen hafta Pean’e Villepin’in açıklamaları hakkında soru sordum. Cevap olarak “Bu çok hassas ve önemli bir konu fakat henüz çözemediğim bir konu aynı zamanda. Hiç kimse bunun hakkında konuşmuyor ve sorun da burada yatıyor” ifadesinde bulundu.

Eğer Pean dediklerinde doğruysa bu olay nasıl tarihin gözünden kaçtı?  Daha önce bahsi geçen basın konferansında Chirac’ın “eski Sovyet Bloğundan ülkeler ABD için destek açıklamaktansa sussalar daha iyi olur” sözlerini sarf ettiği o fırtınalı günlerde belki de olay dikkatlerden kaçtı.

Kamuoyu yoklamalarında yukarılarda dolaşan Chirac, askeri harekata Birleşmiş Milletlerin onay vermesi için ABD’nin bastırması halinde veto edeceği yönündeki açıklamalarıyla tehditte bulunmuştu. Fakat memnun olacağını düşündüğü, Arap devletleri bunu oldukça abartılı buldu ve davranışı Avrupa’da da iç anlaşmazlığın daha da artmasına neden oldu.

Fransa’nın istikrarsız bir şekilde, savaşın ilk aşamasında çıkarlarının en iyisi peşinde koşması Amerika’nın savaşı kazanmadaki başarısızlığının yankıları kadar etkide bulunmadıysa da, ona liderlerinin umut ettiği sonuçları da sağlamadı.

Chirac ve Villepin’in görevlerinden ayrılırken, bugün Fransa’nın Orta-Doğudaki etkisi de dışarıdan bir izleyici konumunu almış durumda. Amerika’ya karşı muhalefet ederek tekrar kazanacağını sandığı Avrupa Birliği’ndeki zaten azalmakta olan etkisi ise bugün kökten yok olmuş durumda.

Pean’in kitabı kendisiyle çelişircesine bu hataların hiç birini kabul etmiyor. Öte yandan geçen hafta Le Parisien gazetesi Chirac’ın kitabı çok beğendiğini aktardı. Bununla birlikte gazete cumhurbaşkanının, “(bizi) memnun etmeye çalışmasından dolayı yazarı suçlayamazsınız.” ifadesinde bulunduğunu belirtti.

ADAM Çeviri Grubu iyibilgi için çevirdi
(International Herald Tribune, 20 Mart 2007, John Vinocur)



Bu haber 311 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    3,327 µs